Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, bugüne kadar 17 kişinin ölmesine sebep olan Kilis'e isabet eden roketatar merilerine ilişkin "Suriye tarafında şu an bir devlet kalmadı. Oradaki ceryan eden olayların her birisi birden fazla tarafı ilgilendiren işlerdir. Bir kısmı uluslarası camia ile yapılacak işler, bir kısmı da ülkenin kendi atacağı adımlardır" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, "Bir kere daha Türkiye’nin bazı tezlerinde ne kadar haklı olduğu anlaşılıyor. Suriye’deki bütün terörle ilişkili grupların hepsine birden eş zamanlı karşılıklı durmanın önemini söyledik. PYD’nin Kuzey Suriye’de varlığıydı bunlardan birisi. Ayrım yapanlara zarar vereceğini söylüyoruz. Suriye’nin kuzeyinde keşke birkaç sene evvel güvenli bölge ilan edilmiş olsaydı da binlerce ölümün önüne geçilmiş olsaydı. Mülteciler sorunuyla uluslararası bir sorun olarak karşı karşıya kalmasaydık" ifadelerini kullandı.
Kurtuluş, düşürülen Rus uçağında itibaren bozulan ilişkilere dair "Türkiye de Rusya da ekonomik olarak ilişkileri olan ülke. Bugün itibariyle ne Türkiye Rusya’yı, ne Rusya Türkiye’yi gözden çıkaramaz diye söyledik. Sertleşen ilişkilerimiz umarım en kısa zamanda normale döner. Tarım heyetinin oraya gitmiş olması olumludur" diye konuştu.
Kurtulmuş, günlerdir roketatarlarının hedefinde olan Kilis halkının mağduriyetinin giderilmesi için çalışmalar yapıldığını ve şehir için askeri tedbirlerin alınacağını söyledi.
Kurtulmuş, Soner Yalçın’ın Başbakan Ahmet Davutoğlu ve kendisinin İran devriminden 6 ay önce silahlı eğitim aldığı iddiasına “Bu kadar ciddi mesele varken zırva tevil götürmez” dedi.
Kurtulmuş, Türkiye’ye alınmayan yabancı gazetecilerle ilgili de “Yabancı gazetecilerle ilgili bütün ülkelerde böyledir, herhangi bir ülkede gazetecilik faaliyeti yapması için ajanslardan akreditasyon elde etmeleri lazım” ifadelerini kullandı.
Hükümet Sözcüsü, Amedspor - Ankaragücü ve Trabzonspor-Fenerbahçe maçlarında yaşanan şiddetle alakalı da Türkiye’nin bu tabloları hak etmediğini söyledi ve “ Yapılan bu davranış Trabzonspor taraflarını bağlayacak bir durum değildir” dedi.
Kurtulmuş, KCK Yürütme Konseyi Eş Genel Başkanı Cemil Bayık’ın BBC’ye verdiği röportajdaki “ABD dahil koalisyon güçleriyle temastayız, görüşmeler yaptık” sözlerinin sorulması üzerine “Söz konusu röportajı okumadım, yorum yapacak yorumda değilim” diye konuştu.
Kurtulmuş'un Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı konuşmasından satır başları şöyle:
"Kilis halkını yürekten tebrik ediyoruz. Hiçbir şehir kendi nüfusu kadar bir halkı barındıramazdı.
"Suriye tarafında şu an bir devlet kalmadı.
"46 roket atışı yapılmış. 17 kişi öldü. 61 kişi ise yaralandı. Yerleşik bir düzende saldırı olmadığı için karşılık vermek zor oluyor.
"4 başlıkta konuyu ele aldık. İlave askerle tedbir alınması ve İHA'larla gözetlenmelerin üst seviyeye çıkarılması üzerinde uzun uzun konuşuldu.
"Diğer tedbirlerden biri ise ekonomik tedbirler. Dükkanı, evi tahrip edilenlerin sıkıntıların giderilmesi. Birinci etapta 5 milyon ikinci etapta yine 5 milyonluk bir yardım söz konusu olacaktır.
"Üçüncü başlık ise sosyal destek başlığı altında. Küçücük bir ile 46 merminin düşmesi, önemli bir travmanın yaşanmasına vesile oldu. Bütün uzman arkadaşlarımız Kilis halkımızın yanında olacak.
"Dördüncü başlık ise sağlık alanında ilave tedbirlerin alınması. Zırhlı ambulans gönderilerek orada göreve başlayacak. 250-300 yataklı yeni bir hastanenin yapılması için çalışmalar başladı.
"Bakanlar Kurulu'ndan ele aldığımız alt işçilerle ilgili çalışma. Bu çalışma Meclis'e gönderilecek hale getirildi. 720 bin çalışanın kamuya geçişi düzenlendi. Bu geçişlerde her kurum kendisine ait sınav yapma hakkına sahip olacak.
"Çağla Büyükaçay Türkiye'nin yüzünü güldürmüştür.
"Suriye’de meydana gelen olayın sadece iki tarafı yoktur. Bunu sadece Kilis için söylemiyorum, herkes bu zorunluluk altındadır. Türkiye ulusal güvenliğine sahip çıkmak için her korumayı alabilecek bir ülkedir. Türkiye, önce kendi sınırlarını korumak için TSK sınırlarımıza ilave askeri tedbirlerini almaktadır. Oradaki ceryan eden olayların her birisi birden fazla tarafı ilgilendiren işlerdir. Bir kısmı uluslarası camia ile yapılacak işler, bir kısmı da ülkenin kendi atacağı adımlardır.
"Bir kere daha Türkiye’nin bazı tezlerinde ne kadar haklı olduğu anlaşılıyor. Suriye’deki bütün terörle ilişkili grupların hepsine birden eş zamanlı karşılıklı durmanın önemini söyledik. PYD’nin Kuzey Suriye’de varlığıydı bunlardan birisi. Ayrım yapanlara zarar vereceğini söylüyoruz.
"Suriye’nin kuzeyinde keşke birkaç sene evvel güvenli bölge ilan edilmiş olsaydı da binlerce ölümün önüne geçilmiş olsaydı. Mülteciler sorunuyla uluslararası bir sorun olarak karşı karşıya kalmasaydık.
"Suriye’de ortak fikirlerin oluşması, uluslarası camiada birtakım kriterlerde anlaşılabilmesi için oluşturulması gerekiyor. Terör örgütlerinde ayrım yapmadan, hepsinin karşısında samimi bir şekilde durmak, ikincisi de Suriye’de bir takım güvenli yerler oluşturmak.
"Türkiye de Rusya da ekonomik olarak ilişkileri olan ülke. Bugün itibariyle ne Türkiye Rusya’yı, ne Rusya Türkiye’yi gözden çıkaramaz diye söyledik. Sertleşen ilişkilerimiz umarım en kısa zamanda normale döner. Tarım heyetinin oraya gitmiş olması olumludur.
"Spor barış işidir. Sporun içerisinde coşkulu taraftar olmak da var. Takımımız mağlup olduğu zaman üzüldüğümüz, ağlayacak duruma geldiğimiz zamanlar da oldu. Sporun içerisinde şiddet yok, ben yenildiysem yakarım yıkarım demek yok. Kendisini yenen takıma karşı olmayacak şekilde davranmak yok. Türkiye hak etmiyor bu tabloları. Trabzonspor nice büyük spor efsanelerini yetiştirmiş bir kulüp. Dünkü davranışları bu tavrı hak etmiyor. Trabzonspor taraflarını bağlayacak bir durum değildir.
"Hiç kimse spor sahalarında karşılaştığımız bu olayları politize etmesini kabul etmeyiz. Ne kaybettik diye ortalığı yakıp yıkmamız, ne de kazandık diye sevincimizi abartmak doğru değildir. Neresi olursa olsun, bunun üzerinden herhangi bir şekilde politika üretmek sporun ruhuna aykırı bir şeydir. Son derece üzücü ve ders verici olduğunu düşünüyorum.
"Gerekli bütün askeri anlamda tedbirler alınıyor, müzakere ediliyor Kilis konusunda.
"Bu kadar ciddi mesele varken eskilerin bir sözünü söyleyeyim zırva tevik götürmez.
"Arkadaşlar, yabancı gazetecilerle ilgili bütün ülkelerde böyledir, herhangi bir ülkede gazetecilik faaliyeti yapması için ajanslardan akreditasyon elde etmeleri lazım. Bu çerçevede geçen hafta sınır dışı edilen gazetecilerden birisi Türkiye’de akredite edilmiş bir gazeteci değildi. Bütün bunlarla ilgili tek tek veriler taranırsa ilgili güvenlik gerekçeleri ortaya konuluyor."