Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün nabız yokladığını söyledi. "Gül'ün bundan sonra AK Parti ve Erdoğan’ı desteklemesini beklemiyorum elbet" diyen Tayiz, "Cumhurbaşkanı’na karşı fırsat kollamayı bir tarafa bırakarak açık ve şeffaf bir mücadele içine girmesi gerekiyor" ifadesini kullandı.
"Mesele ne söz konusu kararname ne de hükümetin şu veya bu düzenlemesidir" diyen Tayiz, asıl meselenin "Abdullah Gül’ün AK Parti tabanı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı test etmeye kalkmasıdır" iddiasında bulundu.
Tayiz'in "Gül nabız yokluyor" başlığıyla (29 Aralık 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
15 Temmuz darbesini engelleyen vatandaşlara Yargı muafiyeti getiren Kanun Hükmünde Kararname’yle ilgili tartışmalar sürüyor. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “muğlak” bulduğu ve “Hukuk devleti” adına kaygılarını açıkladığı konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisi sert oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “muğlak” eleştirisine çok içerlemiş olacak “kararnamenin neresi muğlak” diye birkaç kez sorma gereği duydu. Erdoğan, CHP’nin bu konuyu sosyal medyada Abdullah Gül ve Bülent Arınç üzerinden köpürttüğünü düşünüyor. Ki bu konuda haklı.
Abdullah Gül’ün dahli söz konusu olmasaydı bu kararname, öncekiler gibi CHP’nin kendi arasındaki bir eleştiri, itirazı olarak kalacaktı. Fakat Gül’ün konuya dahil olması, sürecin hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde suçlama kampanyasına dönüşmesini sağladı. “Abdullah Gül de diyorsa, doğrudur” diyen bir sürü vatandaş ciddi ciddi hükümeti hedef almaya başladı.
Doğrusunu isterseniz burada mesele ne söz konusu kararname ne de hükümetin şu veya bu düzenlemesidir; mesele, Abdullah Gül’ün AK Parti tabanı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı test etmeye kalkmasıdır. 2019’a doğru AK Parti ve seçmenin Erdoğan’la ilişkisi ve bağlılık oranı anlaşılmaya çalışılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gecikmeden konuya dahil olması ve Abdullah Gül’e sert şekilde cevap vermesi de her şeyin farkında olduğunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son çıkışıyla (Gül’e dönük eleştirisiyle) AK Parti’yi bölecek hiçbir yaklaşımı alttan almayacağı ve doğrudan karşısına dikileceği mesajını verdi. Abdullah Gül, kendince 2019’a doğru etkisini, gücünü sınama gereği duyuyor. Bunun toplumda ve AK Parti’de bir karşılığının olduğunu görse tereddüt etmeden siyasete soyunur ve Erdoğan’ın karşısına dikilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ince oyunları, dolaylı şantajları görüyor elbet. AK Parti’nin de ekseriyeti bunun farkında. Abdullah Gül ve içerideki sınırlı bir grubun Erdoğan’ı aşmak istediği sır değil ama bunun imkan dahilinde olmadığını anlamış olmalılar. Ne yaparlarsa yapsınlar Erdoğan’ı seçim sandığında alt etmeleri zor.
Abdullah Gül’den bundan sonra AK Parti ve Erdoğan’ı desteklemesini beklemiyorum elbet; ama artık Cumhurbaşkanı’na karşı fırsat kollamayı bir tarafa bırakarak açık ve şeffaf bir mücadele içine girmesi gerekiyor. Dolaylı yollara, ayak oyunlarına hiç gerek yok.