TÜİK, dolar kurunu 1.2809 TL’den hesaplayarak, “Kişi başına gelir 10 bin doları aştı” dedi. Ancak Milliyet gazetesi ekonomi servisinin yaptığı hesap farklı sonuç ortaya çıkardı. Hesaplama bugünkü kurla yapılınca kişi başına gelirin artmadığı, aksine eridiği görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı verilere göre, 2008’de Türkiye’nin GSYH’si 950.1 milyar TL oldu. 2008 ortalama dolar kurunu 1.2809 olarak alan TÜİK dolar bazında milli geliri ise 741.8 milyar dolar olarak açıkladı. Bu hesapla kişi başına milli gelirin de ilk kez 10 bin doları geçtiği ve 10 bin 436 olduğu bildirildi. 2007’de dolar bazında milli gelir 648.8 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Yani GSYH geçen yıl cari fiyatlarla yüzde 12.7, sabit fiyatlarla yüzde 1.1 artarken, dolar bazında yüzde 14.33’lük bir sıçrama gösterdi! Bu sıçrama, “Düşük kur zenginiyiz” yorumlarına yol açtı. TÜİK, 2007 milli gelir hesaplarında 1.2999 TL’lik dolar kurunu baz almıştı. 2008’de enflasyon ise yüzde 10.06 olmuştu. Dolayısıyla dolar kuru enflasyon kadar artsaydı dolar bazında milli gelir dün açıklanandan 77.3 milyar dolar daha az, yani 664.5 milyar dolar olacaktı. Bu durumda kişi başına gelir de 9 bin 346 dolara inecekti. Dolar kurunun enflasyon kadar arttığı varsayılarak yapılan hesaba göre milli gelirin dolar bazında yüzde 14.33 değil sadece yüzde 2.41 yükseleceği görülüyor. Hesap bugün yapılsaydı Milli gelir bugünkü kurdan (1.70) hesaplandığında ise açıklananla arasında 182.9 milyar dolar fark oluştuğu görülüyor. Bu hesapla milli gelir 558.9 milyar dolar, kişi başına gelir de 7 bin 861 dolar oluyor. Bu hesap ayrıca, bugünkü kurla milli gelirin 2007’ye göre yüzde 13.8 eridiğini de gözler önüne seriyor. TEPAV: Daralma açığı artırır Türkiye Ekonomi Politikalarını Araştırma Vakfı (TEPAV), yapılan hesaplamaların ekonomik daralma arttıkça bütçe açığının ciddi oranda arttığını gösterdiğini kaydederek, krizin etkilerini azaltacak maliye politikalarının “amaca yönelik harcama planı” olarak ortaya konması gerektiğini bildirdi. TEPAV’ın raporunda tüketimin daralmasıyla hem yurtiçi ÖTV ve KDV tahsilatının hem de ithalden alınan vergilerin tahsilatının azaldığı vurgulandı. İstihdam kayıplarının da gelir vergisi tahsilatıyla SGK prim gelirlerini düşürdüğü belirtildi.