İstanbul, 21 Ocak (DHA) - İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KUMİB) Başkanı Muhsin Çakıcı, kuruyemiş ihracatında rotayı Avrupa pazarları dışında Rusya, Çin ve Avustralya’ya çevirdiklerini belirtti.İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri’nin 2018 yılında 156 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirten Çakıcı, 2019 yılında ihracatlarında yüzde 10 ile 15 arasında bir artış öngördüklerini söyledi. Birlik Başkanı, bu yıl kuruyemiş ihracatının rotasını Avrupa pazarları dışında Rusya, Çin, Avustralya’ya doğru çevirdiğini belirterek, ihracat engellerinin kaldırılması halinde, 2019 ihracatlarının yüzde 25’e kadar artabileceğini söyledi.Türkiye’nin iç piyasadaki yetersiz miktarda üretim ve rekabetçi olmaya kalite sorunları nedeni ile yerli badem yerine daha çok ABD’den gelen bademi işleyip ihraç ettiğini söyleyen Çakıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:“Rusya, ABD’ye uyguladığı ambargo sebebi ile dünya badem üretiminin yüzde 83’ünü karşılayan ABD yerine Türkiye’den badem almayı tercih ediyor.“Rusya, bizden badem istiyor ama yeterince gönderemiyoruz.“Badem ile ilgili olarak ‘Dahilde İşleme İzin Belgesi’ (DIR) kapsamında yapılan ihracatlarda önceden ihracat kısıtlamasının tamamen ya da kontrollü olarak kaldırılması veya Rusya özelinde esnetilmesi bizim ihracatımızı çok ciddi anlamda artıracaktır.“Bu kısıtlamalar kaldırılırsa Sadece Rusya üzerinde 10-15 milyon dolar bir ihracat artışını rahatlıkla yakalayabileceğimize yürekten inanıyoruz.“Çin’e ihracatı artırmak için, 2016 yılında Türkiye ile Çin arasında Zirai Karantina anlaşması imzalanmış ve bunun ardından protokolleri yapılmıştı.“Bununla Çin’e Antep Fıstığı ihracatındaki engeller ortadan kaldırılmıştı. Bu anlaşma Türkiye’den Çin’e Antep Fıstığının güvenli bir şekilde ihraç edilmesi ve Çin tarımının güvenliğini korumak amacı ile iki tarafın mutabık kaldıkları önlemleri içeriyordu.“Çin, çok büyük bir pazar. Anlaşmanın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen, bürokrasi ve onay süreci gittikçe uzuyor ve biz ihracatçılar bu ticaret dışı engelleri bir türlü aşamıyoruz.“Bunları devletimizin desteği ve katkısıyla hızla aşabilirsek, mevcut rakamlara ek 15-20 milyon dolar daha fazla ihracat yapma şansımız olduğunu düşünüyoruz.“Yine ülkemize coğrafi uzaklığı nedeniyle şimdiye kadar yeterince önemsenmeyen, kişi başı milli geliri yüksek kıta ülkesi Avustralya’nın sağlıklı ve doğal gıda ürünlerine duyduğu gereksinimler, bu piyasayı bizim için oldukça cazip hale getiriyor.“Bu yıl birliğimizce 4’üncüsünü düzenleyeceğimiz Finefood milli katılım fuar organizasyonu ile beraber Türkiye Tanıtım Grubunca (TTG) onaylı tanıtım projemiz kapsamında Avustralya’da çeşitli etkinlikler düzenleyeceğiz.“Birlik olarak, üyelerimiz basta olmak üzere tüm ihracat ailesini bu pazara yönelik pazarlama çalışmalarına öncelik ve ağırlık vermelerini teşvik ederek, onlara her konuda rehberlik etmeyi planlıyoruz.” (Fotoğraflı)