Kuşbakışı Britanya

Kraliyet Coğrafya Topluluğu (Royal Geographical Society) tarafından düzenlenen 'Kuşbakışı Britanya' konulu fotoğraf sergisi sona erdi. İşte sergide yer alan en çarpıcı 10 fotoğraf.

İngiltere'nin güney batı bölgesindeki Cornwall'un yeşil tepeliklerine tezat bir şekilde St Austell yakınlarındaki bu manzara başka bir gezegene aittir sanki. 'Cornwall Alpleri' olarak da bilinen bu tepeler ve göller insan ürünü. Bu bölge, kaliteli porselen yapımında kullanılan kiliyle ünlü. Özellikle 20. yüzyıl başlarında bu porselenler çok gözdeydi. Cornwall dünyanın en büyük kil deposuna sahip. Bir ton kullanılabilir kil üretmek için beş ton atık madde ortaya çıkıyor. İşte buradaki tepeler bu atık maddelerin yığılmasıyla oluşmuş, mavi-yeşil göller ise sulu kil.

2800 yıl öncesinden başlayarak Demir Çağı olarak bilinen 800 yıl boyunca Britanya'da yaşayan insanlar binlerce kale inşa etmişti. Bunların en ünlülerinden biri Dorset'teki Maiden Castle'dır. 6 metreyi bulan surları ve 50 futbol sahası büyüklüğündeki alanıyla burası çağının Avrupa'daki en büyük kalesiydi. Kalenin içinde çok sayıda tahıl ambarı, demir ocağı ve dokuma tezgâhının bulunması buraya kalabalık bir nüfusun yerleşmiş olduğunu gösteriyordu.

Galler'in Snowdonia bölgesinde dağlardan çıkan Dee Nehri'nin İrlanda Denizi'ne döküldüğü yerde biriken balçıklar yosun, midye, salyangoz, solucan gibi birçok canlıyı barındırır. Kuşlar ve balıklar için de iyi bir beslenme merkezidir burası. Gelgitler yüzünden günde iki kez bu düzlüğü su basar.

Britanyalı tasarımcı Adrian Fisher dünyanın birçok bölgesinde 700'ü aşkın labirent kurmuş. Ama tarihi Bath şehri yakınlarında Wiltshire'daki Longleat House'da yaptığı 1600 porsuk ağacından oluşan bu labirent en ünlüsü.

Kuzey İrlanda'nın en kuzey ucunda 'Devler Geçidi' (Giant's Causeway) adıyla bilinen volkanik kayalar Dünya'da alt üst oluşların devam ettiği 60 milyon yıl öncesine ait. Altıgen şeklindeki bu kayalar lavların soğumasıyla oluşmuş. Ama bu kayaların İrlanda folkloruna ait Finn McCool adlı devin İskoç dev Fingal ile kavga etmek için kurduğunu anlatan söylenceler de var.

200 metre uzunlukta ve topraktan yapılma bu dev at heykeli Güney Galler'de Caerphilly bölgesinde yer alıyor. Tasarımda, kömür madeninde çalıştırılan Sultan adlı bir at esas alınmış. Bu at pek gün yüzü görmemiş, ahırı bile yer altındaymış. 19 ve 20. yüzyıl başlarında İngiltere'de kömür üretimi çok önemliydi. Fakat Margaret Thatcher hükümeti 1970-80'lerde madenlerin çoğunu kapattı. Bu at heykeli işte bu madenler ve orada çalıştırılan atların anısına 1999'da Mick Petts tarafından yapıldı ve üç yılda tamamlandı.

Yukarıdan bakınca boya paletinde karıştırılmayı bekleyen renkleri andıran bu manzara aslında bir çelik fabrikasına ait. Buradaki yığınlar ise çıkarıldığı bölgeye göre farklı renklere bürünmüş demir cevheri. 19. yüzyıl sonlarında İngiltere dünyanın en fazla çelik üreten ülkesiydi. 20. yüzyılda ise bu konumunu Çin ve Hindistan gibi yeni sanayileşen ülkelere kaptırdı. Fakat Lincolnshire'daki Scunthorpe ile Galler'deki Port Talbot çelik fabrikaları hala üretime devam ediyor.

İskoçya'daki Ben Nevis 1344 metre ile Britanya Adaları'nın en yüksek dağıdır. 1200 metrenin üzerinde dokuz dağ daha olsa da 731 metrelik Suilven Dağı yüksekliğiyle olmasa da şekliyle en dikkat çekicilerden biridir. 33 bin yıl önce başlayıp 15 bin yıl öncesine kadar devam eden son buzul çağında bu dağın kenarlarındaki kumtaşları buzullarla çökmüş ve geriye bu dik dağlar kalmış.

Shetland Adaları açıklarındaki bu çember yapılar somon balığı çiftliği olarak kullanılıyor ve bu tür oluşumların sayısı giderek artıyor. Somon balığı İskoçya'nın en büyük ihraç ürünü. 2015'te bu sektörün değerinin 650 milyon sterline ulaştığı ve 8 bin kişiyi istihdam ettiği biliniyor. Fakat balık çiftlikleri, kullanılan kimyasallar ve parazitlerin doğadaki somonlara da bulaşması gibi riskler de içeriyor.

İngiltere'nin kuzeyindeki Peak District bölgesinde yer alan ve Arbor Low adıyla bilinen çember şeklindeki yükselti bir zamanlar dikili duran 40 sütundan oluşuyor. Buradaki toprak yığınının yüksekliği 2 metreyi, çevresi ise 78 metreyi buluyor. Bu yapının törensel kullanım amacıyla yapıldığı tahmin ediliyor. Bölgede mezarlar ve başka tarihi kalıntılar da bulunuyor.