Organize suç örgütü lideri Sedat Peker ve kardeşi Atilla Peker tarafından, Kıbrıslı gazeteci ve yazar Kutlu Adalı cinayeti konusunda işaret edilen emekli Yarbay Korkut Eken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisi hakkında, "Hiç sevmem. Karanlık bir tiptir” ifadesini kullanmasına, "O makamda oturan kişinin devlet adamlığı vasfı taşıması gerekir" sözleriyle tepki gösterdi.
Eken, dün yaptığı yazılı açıklamada, “Devlete 35 yıl onuru ve şerefiyle hizmet etmiş, 3 madalya sahibi, Kıbrıs ve Güneydoğu gazisi emekli bir MİT/asker personeli olarak bu sözlere cevabım şöyledir” diyen Korkut Eken, şu ifadeleri kullandı: “Bizim PKK ile mücadelemiz, İçişleri Bakanımız henüz 15 yaşındayken, 15 Ağustos 1984’te başladı. Bugünkü teknik imkanların olmadığı (gece görüş sistemleri, haberleşmedeki yenilikler, İHA-SİHA gibi hava desteği yokken göğüs göğüse mücadeleyi kastediyorum) o günün şartlarını takdirlerinize bırakıyorum. Bizim literatürümüzde karanlık tip; uyuşturucu kaçakçıları, silah tacirleri, fuhuş çeteleri vesaire için kullanılan bir deyimdir. Devlete bunca yıl hizmet etmiş, terörle mücadeleye yıllarını adamış bir vatansever olarak, bu sözleri ‘talihsiz bir açıklama’ olarak değerlendiriyorum.” düşüncesini dile getirdi.
Eken şunları kaydetti:
“Yıllardır PKK ve DHKP-C’nin hedefi durumundayım. Bakanın bu açıklaması, sadece ve sadece bizi hedef tahtasına koyan terör örgütlerini sevindirmiştir. Hayatımın hiçbir noktasında karanlık bir tip olmadım. İçişleri Bakanlığı makamı bizim için kutsal olmakla birlikte, orada oturan ‘devlet adamlığı’ vasıflarını taşıması gereken bu kişinin açıklamalarını şiddetle reddediyorum"
Peker gazeteci 1993'te evinin önünde bombalı saldırı ile ölen Uğur Mumcu ve 1996 Lefkoşa'da öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetlerine ilişkin olarak da eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve eski MİT'çi Korkut Eken'i işaret etti. Uğur Mumcu cinayetine yönelik, "Uğur Mumcu şehit ediliyor, yanına ilk gelen kim; katil en önce gelir, Mehmet Ağar" diyen Peker, Adalı cinayeti için de kendisine gelindiğini ve kardeşi Atilla Peker'i önerdiğini iddia etti. Peker, “Biz o zaman Mehmet Ağar, Korkut Eken hep beraberiz... Genciz, vatanseveriz.. Bana genelde iş adamlarını yönlendiriyorlar, faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım. Bana dedi ki, "Kıbrıs'ta bir adam var, Kıbrıs'ı Rumlara satmak istiyor." İki profesyonel dedi... Dedim sana öz kardeşimi vereceğim, Atilla Peker'i. Uzmandır, sokaklarda yetişmiştir. Biletlerden bakabilirler. Yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi. Aradan zaman geçti, döndüler üç dört gün sonra. Denk gelinemedi. Korkut abiyle konuştuk. Dedi sonra gideceğiz. Onlara bağlı başka bir ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abiyle, "Halloldu o iş" dedi” aktarımını yaptı.
Peker, Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, "Kardeşim Atilla Peker, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili anlatmak istedikleri kayda geçirilmemiştir." demiş ve Atilla Peker'in savcılığa başvuracağını duyurmuştu.
Atilla Peker cinayete ilişkin iddialarının yer aldığı dilekçeyi, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etmişti.
Peker müracaat savcılığına verdiği ve kamuoyuna imzasız nüshanın yansıdığı dilekçede, gazeteci Kutlu Adalı'yı öldürmek için eski MİT'çi Korkut Eken'le Kıbrıs'a gittiklerini itiraf etmişti.
Kıbrıs'a Korkut Eken ile birlikte gittiklerini kaydeden Atilla Peker, "Kıbrıs'ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı'na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım. Yardımcısı Enver Tosun Yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken Uzi marka silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti" ifadelerini kullanmıştı.
Peker, Eken'in İstanbul'da gerçekleşen daha sonraki görüşmede kendisine, "Atilla biz Kıbrıs işini hallettik biliyor musun’ dediğini aktarmıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında Korkut Eken ile ilgili soru üzerine “Hiç sevmem. Karanlık bir tiptir” ifadelerini kullanmıştı.