Kuyruklu yıldızda bir yıl geçirdi

Kuyruklu yıldızda bir yıl geçirdi

Bu ekip uzayda 10 yıl boyunca birlikte seyahat etti. 2014 yılı yaz ayında Rosetta ve robot Philae hedeflerine 67P/Churyumov-Gerasimenko adlı kuyruklu yıldıza ulaştı. İniş için uygun zaman yakalanana kadar, gök cisminin yörüngesinde turladılar.Rosetta'nın OSIRIS kamerası 14 Eylül’de 30 km yükseklikte bu iniş yerinin fotoğrafını çekti. Philae’nin güvenli şekilde inebilmesi için alanın kaya, tepe ya da vadilerden yoksun olması gerekiyordu. Ayrıca Rosetta ile radyo iletişimi kurabilmesi amacıyla güneş panellerini şarj edebilmesi için güneş alan bir yerde de olmalıydı.

Hüner isteyen bir görevOrijinal plan, Philae’nin üç ayağı üzerine inmesi, kuyruklu yıldıza zıpkını saplayıp kendini buz ve kayalara sabitlemesiydi. Alman Uzay ve Havacılık Dairesi (DLR) mühendisleri bunun oldukça hüner isteyen bir görev olacağını biliyordu. İniş, operasyonun en hassas noktasıydı. Başarılacak mıydı peki?En heyecanlı an Almanya’nın Darmstadt kentinde Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA), yerel saatle 11:57’de Rosetta’dan sinyal aldığı andı. Philae, başarılı bir şekilde ayrılmış ve nihai hedefine doğru yoldaydı. Robot Philae artık yalnız başınaydı.Rosetta, Philae’yi fırlatmadan kısa bir süre sonra bu fotoğrafı çekti. Robot, o anda yavaşça kuyruklu yıldıza iniyordu.Philae, bu fotoğrafı ROLIS kamerasıyla inişten önce çekti. Yerden 40 metre yüksekte. Etrafta kayalar ve çakıl taşları var.  Avrupa Uzay Ajansı, Philae’nin iniş sinyalini alınca neşe büyüktü. Kısa bir süre sonra, misyon kontrol her şeyin sanıldığı kadar mükemmel olmadığını fark etti. Philae, tam olarak üç ayağının üzerinde durmuyordu. Yine de Philae, kuyruklu yıldızdan değerli veriler topladı. Kimyasal yapısı ve atmosferi hakkında verileri ilk günlerde gönderdi.Orijinal pil şarjı bitince, Philae sessiz kaldı. Bilim insanlarının verileri inceleyip bir sonuca varması gerekiyordu. Bu arada Rosetta, Chury etrafında turluyor ve zaman zaman Philae ile kısa süreli iletişim kuruyor ve Dünya’ya veri gönderiyordu.Kuyruklu yıldızda neler buldular?

Philae ve Rosetta’nın farklı donanımları organik bileşenler buldu. Güneş’e en yakın mesafede uçuş sırasında tüm buhar emilmişti. Bu fotoğraf temmuz ayından ve gaz emisyonlarını gösteriyor. İsviçreli araştırmacılar, Güneş Sistemi’nin ilk dönemlerinden kaldığı düşünülen oksijene rastladı.ESA ve DLR mühendisleri Phiale ile iletişim kurma çabalarından vazgeçmedi. Philae’nin depoladığı verilerden daha çoğuna ulaşmaya çalışıyorlar. Rosetta ise yeniden Çuri’ye yaklaşıyor. O zaman iletişim kurmak daha kolay olabilir. 2016’ın ilk yarısında Philae’nin pillerini yeniden şarj edebilmesi için yeterince güneş ışığı alabileceği umut ediliyor.