NASA'nın 17 Eylül itibariyle yaptığı araştırma sonuçlarına göre Kuzey Kutbu'ndaki erime 1978 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Toplamda yaklaşık 3 milyon metre kare alan kaplayan Kuzey Kutbu'yla ilgili açıklamalarda bulunan NASA araştırmacısı Nathan Kurtz, bugüne dek ABD'nin üçte biri oranında bir alanın eriyip yok olduğuna dikkat çekti ve uzun vadede bu kaybın daha büyük olacağını, bunun kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Hürriyet'te yer alan habere göre, kutbun bu denli hızlı erimesindeki en önemli etken ise Kurtz'a göre küresel ısınmadan başka bir şey değil. Özellikle son yıllarda yaşanan ve ölümcül düzeye gelebilen sıcak hava dalgalarının kutupların erimesinde önemli rol oynadığı belirtildi.
Danimarkalı Dünya Çevre Fonu Genel Sekreteri Gitte Seeberg, daha önce kutupların erimesiyle ilgili yaptığı açıklamada çevreyle ilgili gelişmelerin olumsuz yönde ilerlediğine dikkat çekerek şu sözleri kaydetmişti: "İklim değişikliğindeki gelişmeler kötü yönde ilerliyor. Buzulların bu kadar hızlı erimesi hayvanlar ve tabiat için bir felaket demektir. Antarktika'da buzlar eriyince Grönland'da da buzlar kalmayacak ve hayvanlar yaşam yerlerini kaybedeceklerdir. Örneğin kutup ayıları, balinalar, fok balıkları, penguenler şimdiden zor durumdalar. Buzulların erimesi sadece hayvanları değil insanları da çok etkileyecek. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız sel felaketleri, fırtınaları düşünün. Havalar değişiyor, daha çok insan ve hayvan can kaybediyor. İklim değişikliği yıldırım hızıyla ilerliyor."
Kopenhag Üniversitesi İklim ve Buzullar Bölümü Rektörü Anders Svensson ise buzulların erimesinin olumlu yönünü de görmek gerektiğini belirtmiş ve gemi trafiğinin daha da kolaylaşacağını söylemişti. Anders Svensson "Belki deniz trafiğinin yönü Kuzey Kutbu'na çevrilir. O zaman gemiler Afrika ve Süveyş Kanalı'ndan dolaşmak zorunda kalmaz. Bölgede mineraller ve petrole ulaşmak, balıkçılık kolay olur."