İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 25 Mayıs tarihinde; AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu ile 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterilen ve bu nedenle Türkiye’nin ABD’den defalarca iadesini istediği Fethullah Gülen'i bir araya getirdiği iddia edilen Prof. Dr. Kenan Gürsoy'a saygı gecesi düzenlenecekken son anda iptal edildi.
Gecenin sponsorları arasında Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (Eskader) bulunuyordu
BirGün gazetesinden Erk Acarer'in "Fotoğraftaki Kim? Kuzu’yu, Fetö’ye götüren kişiye İBB’den onur gecesi" başlığıyla yayımlanan (22 Temmuz 2017) yazısının tamamı şöyle:
Türkiye’de 'FETÖ’ye yönelik operasyonlar hız kesmeden sürüyor. Adeta insan avı yaşanıyor. 'FETÖ' ile ilgisi olmayan kişiler de kamu kurumlarındaki görevlerinden, üniversitelerden atılıyor. Dahası yolu hiç bir zaman cemaatle kesişmeyenler gözaltına alınıp tutuklanıyor.
Tüm bu ‘kaos’ içinde, muhalefet ısrarla ‘neden cemaatin siyasi ayağına ulaşılamıyor, paralel yürünen bu yolda ve iç içe geçmiş AKP-'FETÖ' ilişkilerinde nasıl oluyor da hiçbir siyasetçinin cemaat izine rastlanmıyor?” diye soruyor. AKP’li ya da AKP’ye yakın şahısların, damatların 'FETÖ' operasyonlarında alınıp bırakılması ise kamuoyunun vicdanını yaralıyor.
AKP ve Cemaat ilişkilerini anlatan arşivler duruyor. Belgeler, ilişkiler ortada. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemaatle ilişkiler konusunda günah çıkarırken, ‘kandırıldık’ diyor.
AKP siyasetçileri ise kendilerini aklama çabası içinde toplumun aklıyla alay eden ve devlet adamına yakışmayan yöntemler kullanıyor. Bu ‘yöntemlerde’ bazı isimler öne çıkıyor. Anayasa Profesörü, AKP İstanbul Milletvekili ve MYK üyesi Burhan Kuzu’nun özellikle sosyal medyada yaptığı paylaşımlar dikkat çekiyor. 7 Haziran 2015 seçimlerinin hemen ardından AKP’nin kaybettiği seçimi, ‘Millet kaosu seçti’ sözleriyle anlatan Kuzu, ‘photoshop’lanmış’ fotoğrafları bile kullanmaktan çekinmiyor. Gerçekte Fethullah Gülen ile Erdoğan’ın birlikte olduğu bir fotoğrafa montaj ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerleştirilmiş halini servis edebiliyor. Ötesinde bunu algı yaratmak için yaptığını söylemekten bile çekinmiyor.
Ne var ki ortada özellikle Burhan Kuzu’ya ait gerçek fotoğraflar var. Bu fotoğrafları “Çok eskideydi” diye geçiştiren Kuzu, AKP’nin Fethullah Gülen ile ilişkilerinin de uzun yıllar öncesinde kaldığına vurgu yapıyor. Ne var ki özellikle sosyal medyada çok sık kullanılan iki fotoğrafta ortaya çıkan önemli detay, gerçeğin farklı olduğunu gösteriyor. O fotoğraflardan anlaşılan şu: AKP, bir yandan cemaat operasyonlarını yürütüyor, diğer yandan da önemli cemaatçilerle ilişkilerini sürdürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde de (İBB) devlet kurumlarında da ilişkiler kesintiye uğramıyor.
Fotoğraflardan ilkinde, Burhan Kuzu, samimi bir biçimde, Fethullah Gülen ile tokalaşıyor. İkinci fotoğrafta ise yemek masasında oturuluyor. Fotoğraflarda çok üzerinde durulmayan bir kişi var. Bu Kenan Gürsoy. İlk fotoğrafta; ‘ikilinin’ hemen arkasında yer alıyor. Üzerinde gri bir takım elbise ve mavi gömlek var. 2’nci fotoğrafta ise Fethullah Gülen ile Burhan Kuzu’nun karşılarında oturuyor. Gürsoy felsefe profesörü. Zamanında Vatikan Büyükelçiliği yapmış bir hoca. Abant Platformu’nun organizatörü ve dinler arası diyalog programının yürütücüsü. Kenan Gürsoy, tarikatçı bir aileden geliyor. Anne tarafından dedesi Kenan Rifai Büyükaksoy. Rifai tarikatının İstanbul kanadının kurucusu olan Büyükaksoy, 1908-1925’te tarikatın dergâh şeyhliğini yapıyor.
Tarikatçı bir aileden gelen Kenan Gürsoy’un o fotoğrafta işi ne? Aslında bu soru yanlış çünkü Kenan Gürsoy o fotoğrafın baş aktörlerinden biri. Fethullah Gülen ile devlet arasındaki aracının o olduğu iddia ediliyor. Kuzu’nun, ‘Hoca Efendisi’ne kavuşmasındaki aracı da o. Kenan Gürsoy, din-devlet-tarikat ilişkilerinden olsa gerek, Allah’ın yürü ya kulum dediklerinden. Erzurum Üniversitesi’nde genç yaşta profesör oluyor. Sonra Ankara Üniversitesi’ne atanıp kısa sürede burada dekan yardımcılığı yapıyor. Sonunda da Galatasaray Üniversitesi’nde dekan oluyor. Kamu ve devletten emeklilik tarihi yeni. 15 Temmuz 2016 sonrası. Gürsoy’un, solcu, demokrat, devrimci öğrenci sevmediği ve üniversiteden atılmasına sebep olduğu öğrenciler bulunduğu ileri sürülüyor. Gürsoy, halen Cenan Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.
Bunlar bizi bağlar mı? İlişkiler şimdi de birbirinin içindeyse şüphesiz! Bugün de ‘duruşu buz gibi belli’ kişilere İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından henüz iki ay önce saygı gecesi yapılıyorsa, Türkiye’de tüm olup biteni bir kez daha sorgulamak gerekir. Kamu kuruluşlarından atılıp ekmeklerinden edilen, sadece ByLock kullandıkları gerekçesiyle tutuklanan binlerce kişi bulunurken, 25 Mayıs 2017 günü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Prof. Dr. Kenan Gürsoy’a saygı gecesi düzenlenmesi aklımızla alay edilmesidir. Kadir Topbaş’ın yöneticisi olduğu İBB’nin organize ettiği Fatih Kültür Merkezi’nde düzenlenecek gece her nedense son anda iptal edildi! Söz konusu gecenin sponsorları arasındaki Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (Eskader) bulunuyor. Derneğin, Basın İlan Kurumu (BİMK) ve Diyanet Vakfı ile ortak yürüttükleri projeleri de bir dipnot olarak ekleyelim.
Artık kamuflaj kıyafeti giyenler komik duruma düşüyor. Nerede rüştünü ispatlamak isteyen bir hukukçu varsa başkalarının canını yakarak kendini aklamaya çalışıyor. 15 Temmuz’u anlatan filmi çeken yapımcı yönetmen 'FETÖ'cü çıkıyor. Belki de bu noktada, siyasetçilere, yerel yöneticilere, kurumlara ve devlete ayrı ayrı sorular sormak gerekiyor.
Sayın Kuzu; sizi hoca efendinize götürenlerle bugün de hale ilişkinizi sürdürüyor musunuz, Kılıçdaroğlu yerine kendi fotoğraflarınızı montajlamayı düşünür müsünüz?
Siz Topbaş... Acaba bu müthiş organizasyonlar sürecek mi? Hangi devlet kurumları bu organizasyonlara dâhil edilecek?
İçinde darbenin hiçbir siyasi ayağına rastlanmayan çok muhterem AKP iktidarı beyefendi, bizi enayi mi zannediyorsunuz?