İsrail polisi, göstericilere karşı kullanmak üzere yeni bir "silahı" devreye soktu: Kokarca kokusu. Böylece Filistinli göstericilerin bir süre önce askerler tarafından "üzerlerine lağım suyu püskürtüldüğü" şikayetlerinin de aslı ortaya çıktı. İsrail polis sözcüsü, bu "yeni ve öldürücü olmayan maddeyi" anlatırken, çok kötü bir koku yaydığını vurguladı. Denemelerde de etkinliğini kanıtlayan ve "kokarca" adı verilen yeni madde, yayıldığında elbiseler ve cilt tarafından emiliyor, bulantı ve kusmaya neden oluyor. Polis sözcüsü, "kokarca"nın içindeki doğal bileşenlerin, "birkaç saat sonra herhangi bir iz bırakmadığı" değerlendirmesini de yaptı. Üç yıldan fazla süredir duvar karşıtı gösterilerde yer alan sol eylemci Dr. David Nir, tiksintisini belirterek kokuyu, "Çok kötü bir koku; çürümüş bir şey, bir hayvan leşi gibi" diye niteledi. Dr. Nir, 3 hafta önce Batı Şeria'daki duvara karşı eylemleriyle gündeme gelen Naalin'de kokuyla nasıl tanıştığını anlattı: "Plastik mermilere alışığız, bunlara karşı tecrübemiz var. Gözyaşı bombaları, tazyikli sulara da... Ansızın iki sınır polisi, sırtlarında garip torbalarla beliriverdi ve göstericilerin üzerine bir sıvı püskürttü. Çok kötüydü. Bazıları sıvıyla iliklerine kadar ıslandı. Allah'tan ben menzil dışı kalmayı başardım ve çok etkilenmedim. Ama koku bana da bulaştı, cildime geldi. Çok berbattı. Kokuya dayanamadım. Bu kokuya dayananlar altın madalyayı hak ediyor." Batı Şeria'daki Bileyn Halk Komitesi Başkanı İyad Burnat, birkaç hafta önce, İsrail askerlerinin kendilerini dağıtmak için üzerlerine lağım suyu püskürttüğünü söylemişti.