"Laik yaşam tarzına sahip Sünniler, iç savaşta kaçar" diyen Nagehan Alçı: Bunlar kamplaşma istiyor!

"Laik yaşam tarzına sahip Sünniler, iç savaşta kaçar" diyen Nagehan Alçı: Bunlar kamplaşma istiyor!

 "Türkiye’nin akademisyenleri tarafından yeterince incelenmeyen olaylardan biri de Gezi olaylarında sadece Alevi gençlerinin ölmesi gerçeğidir. Bu gerçek benim içimi acıtıyor", "Laik yaşam tarzına sahip Sünni Türkler iç savaşta kaçar" ifadeleri kamuoyunda tepki çeken Habertürk yazarı Nagehan Alçı, "Maalesef bunlar itidal değil, kutuplaşma ve kamplaşma istiyor. Aslında Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi bu radikalizmden temizlemek için elinden geleni yaptı" dedi.

TIKLAYIN - Nagehan Alçı: Gezi'de ölenler Alevi; laik yaşam tarzına sahip Sünniler iç savaşta kaçar!

Alçı, "Kutuplaşma ve kamplaşma isteyenler" başlığıyla yayımlanan (20 Haziran 2018) yazısında sözlerine şöyle devam etti:

"Partinin yeni Önder Sav’ı konumunda olan Bülent Tezcan ile beraber milletvekili listelerini hazırlarken fanatik kafadaki CHP’lileri tasfiye etmek için özel gayret sarf etti. Hatta bazı durumlarda tek başına kaldığı halde partiyi merkeze ve mutedil yola çekmek yönünde direndi ama bir yere kadar gücü yetiyor ve denge gözetmek zorunda kalıyor. CHP’nin yapısı böyle çünkü.

"İkizleriyle birlikte Türkiye'yi mahvediyorlar"

Önceki yazıda belirttiğim gibi bu LAST fanatiği kesim, en büyük zararı CHP’ye, en büyük yararı AK Parti’ye veriyor. Nitekim dün tanınmış bir AK Parti milletvekili bana telefonda espriyle, “Aman o kesime dokunma. Onlar coştukça halkımız muhalefetin gerçek yüzünü görüyor ve bizim kıymetimizi anlıyor” dedi. Doğru, CHP’li Maranki’ler AK Parti’ye fayda sağlıyor olabilir ama bu benim umurumda değil. Çünkü LAST militanları, karşı cephedeki ikizleriyle birlikte Türkiye’yi mahvediyorlar. Esas mesele bu.

Artık olayın CHP’si, AK Parti’si kalmadı. Birbirinden tamamen koparak karşıt kamplara ayrılmış bir Türkiye fotoğrafına hepimiz itiraz etmeliyiz. Türkiye’de seçimler kimlik sayımı olayına dönmüş durumda. Herkes kendi tribünlerine oynamadan, içinden geldiği sosyal kesimi eleştirebilmeli.

"Fransız Cezayirliler gibi"

Ben de laik yaşam tarzına sahip Sünni kökenli bir Türk’üm. Dolayısıyla içinden çıktığım LAST çevresinin büyük çoğunluğunun ruh halini çok iyi biliyorum. Fransız Cezayir’i dönemindeki kolonizatör Avrupalı Cezayirlilere benzer bir kafa yapısındadır bu kesim. Toplumun ufak azınlığı oldukları halde, “Cezayir biz Fransızlarındır” diye inat eden ve diğer toplumsal cenahları kendinden aşağı gören bir psikolojidir bu.

Elbette bu kesim içinde malum ulusalcı-laikçi zihniyeti sorgulamış ve evrensel seviyede demokrat bir perspektifle AK Parti’ye sağlıklı muhalefet etmek isteyen insanlar da var. Fakat azınlıkta oldukları için sesleri çıkmıyor ya da zamanla Türkiye’nin kutuplaşması içinde onlar da militanlarının cereyanına kapılıyorlar. Bizdeki LAST fanatizmi aslında sadece dindarları ve Kürtleri değil Alevileri de kendinden aşağıda gören ve küçümseyen bir zihniyet yapısı. Nitekim geçen yazımda bahsettiğim bilimsel araştırmalar da bunu kanıtlıyor. Şimdi siyaseten ihtiyaç duydukları için Alevileri övüyorlar hatta sırf Tayyip Erdoğan devrilsin diye taktik icabı Kürtlere de sempatiyle yaklaşıyorlar.

"Toplumsal bütünleşme sağlanamadı"

Ben, bu ülkede hem dindarları, hem Alevileri, hem Kürtleri, hem de LAST demokratlarını kapsayan bir siyasal hareketin Türkiye’yi gerçek bir özgürlükçü, demokratik hukuk devleti yapacağına inandım hep. Fakat maalesef AK Parti de bu toplumsal bütünleşmeyi başaramadı. Evet hâlâ toplumun çoğunluğunu elinde tutuyor ama bahsettiğim demokratik ortak zemin yaratılamadı. En başta Alevilerin haklı taleplerine duyarsız kalındı. CHP ise LAST fanatizmini aşamadı ve şimdiki kutuplaşma eksenine geldik.

**********

"Apaçık bir iç savaş kışkırtıcılığı"

LAST fanatikleri son derece çelişkili bir ruh hali içindeler. Bir yandan sosyal medyada en hafifi, “25 Haziran’da tüm yaptıklarını burnundan fitil fitil getireceğiz Tayyip” benzeri binlerce mesaj atıyor, bir yandan da yaptıklarının iç savaş kışkırtıcılığı olduğunu söyleyince paniğe kapılıyor ve öfkeleniyorlar.

Bakın daha dün sosyal medyada bir Ergenekon sanığının, “Seni bu yamyam kibrin bitirecek” başlıklı, Erdoğan’a hitaben yazdığı korkunç intikamcı bir yazı en çok paylaşılanlar arasındaydı. Muharrem İnce’nin seçimi alacağına inananlar bile bunun ikinci turda olacağını söylüyor. CHP adayının, ilk turda seçimi kazanma ihtimali sıfır. Ama bu fanatikler 25 Haziran sabahı intikam almaktan bahsediyorlar. Bunun adı iç savaş kışkırtıcılığı değilse nedir?

"Bir itiraf"

15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünde de FETÖ’cüler aynısını Erdoğan’a yapmaya kalktılar. Orada bu fanatiklerin hep küçümsediği toplumsal kesim hiç tereddüt etmeden ayaklandı ve tankların karşısına çıkarak direndi.

Peki Gezi olaylarında durum ne oldu? Bakın sosyal medyada LAST kesiminden bir Gezi protestocusu şunu yazmış: “Biz ilk defa sokaklara çıkıyorduk, bilmiyorduk. Ürkek ve korkaktık ama Alevi arkadaşlar daha cesaretliydi, çünkü yıllardır eziliyor ve sürekli dik durmak, direnmek zorunda kalıyorlardı.” Bu sözler son derece samimi biçimde Gezi’de niye sadece Alevi yurttaşlarımızın öldüğü gerçeğini de ortaya koyuyor...

Dindarıyla, laikiyle, Sünni’siyle, Alevi’siyle, Türk’üyle, Kürt’üyle artık hiç kimsenin ezilmediği ve başkalarını da ezmediği bir Türkiye yaratmak zorundayız. Barış içinde bir arada yaşama zemininde buluşmalı ve ortak bir gelecek umudu inşa etmeliyiz. Herkes kendi kovuğundan çıkmalı... 24 Haziran gününe ve gecesine bu karşılıklı nefret ikliminde gidemeyiz. Bu nedenle başta Tayyip Bey ve Muharrem Bey olmak üzere tüm adayların kendi toplumsal tabanlarını sağduyuya ve itidale davet etmeleri gerektiğini düşünüyorum.