LEUTHARD: NORMALLEŞME SÜRECİ SÜRDÜRÜLMELİ BERN (A.A)

-LEUTHARD: NORMALLEŞME SÜRECİ SÜRDÜRÜLMELİ BERN (A.A) - 25.11.2010 - İsviçre Cumhurbaşkanı Doris Leuthard, ''İsviçre, Türkiye ile Ermenistan'ın son yıllarda büyük bir cesaretle yürüdükleri diyalog ve işbirliği yolunda hiçbir gayret ve çabadan geri durmamak gerektiğine inanmaktadır. İki ülke arasındaki normalleşme sürecinin sürdürülmesini temenni ederiz'' dedi.  Leuthard, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün İsviçre Parlamentosunu ziyaretinde yaptığı konuşmada, Gül'ün ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin uzun bir geçmişe dayandığını ifade etti. Lozan Anlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin önemine işaret eden Leuthard, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını kayıt altına alan bu iki temelin İsviçre topraklarında atıldığını, 1926'da da Türkiye'nin İsviçre Medeni Kanunu'nu hukuk sistemine uyarladığını anlattı.  Türkiye'nin, Avrupa ve Asya'yı birleştiren önemli bir ülke olduğunu belirten Leuthard, ''Marmaray tüneliyle Türkiye, bizim Gotthard'a yaptığımıza benzer bir teknik şaheser inşa etmektedir'' dedi.  Her iki ülkenin, enerji politikaları bakımından da anahtar konumunda bulunduğunu, Türkiye'nin doğudaki üretici ülkelerle batıdaki tüketiciler arasında önemli bir enerji köprüsü olduğunu vurgulayan Leuthard, İsviçre'nin de Avrupa'nın su havzası ve elektrik dağıtım noktası olmanın yanında yenileşim konusunda Avrupa şampiyonu olarak temiz enerji teknolojileri gibi alanlarda da taşıyıcı rol üstlenme niyetinde olduğunu söyledi. İki ülke açısından da son 20 yılda siyasi ortamın temelden değiştiğini, İsviçre'nin AB'ye üye olmamakla beraber coğrafi olarak Avrupa'nın ortasında yer aldığını dile getiren Leuthard, ''Türkiye ise Soğuk Savaş döneminin cephe ülkesi konumundan çıkıp, birbirinden çok farklı dört siyasi bölgeyi birbirine bağlayan merkezi aktör konumuna gelmiştir'' diye konuştu.  -''KÜLTÜRLERİ BİRLEŞTİREN ÜLKELERİZ''- Türkiye ve İsviçre'nin, kültürleri birleştiren iki ülke olduğunu ifade eden Leuthard, sözlerini şöyle sürdürdü:  ''Bu da bizim, diğerlerinin meselelerine duyarlı olmamızı sağlıyor. İsviçre dört lisanı, dört kültürü ve 26 kantonuyla yüzyıllar içerisinde azınlıkları başarılı bir şekilde tek devlet altında birleştirmeyi öğrendi ve demokrasisini de buna uygun geliştirdi. Biz farkına vardık ki, nihayetinde hemen hemen herkes bir kararın arkasında durabiliyorsa bir ülke olarak ilerleyebilirsiniz. Bunun için belki karar aşamasında çok zaman gerekiyor, ancak buna karşın siyasi istikrar sağlıyorsunuz. Biz ülkemizde aktif entegrasyon uygulamaktayız ve özellikle İsviçre'deki Türk toplumunda büyük bir entegrasyon iradesi görüyoruz. Türkiye'yi de meşgul eden pek çok soruya sorumlu siyasetçiler olarak bizler cevap bulmalıyız ki, çoğulcu toplumun gereklerini yerine getirebilelim.'' Türkiye-Ermenistan ilişkilerine de değinen Leuthard, ''İsviçre, Türkiye ve Ermenistan arasında yürütülen yakınlaşma sürecinde bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunabilmiş olmaktan mutludur'' dedi. Olumlu ilişki ve diyaloğun sürmesi dileğinde bulunan Leuthard, ''İsviçre, Türkiye ile Ermenistan'ın son yıllarda büyük bir cesaretle yürüdükleri diyalog ve işbirliği yolunda hiçbir gayret ve çabadan geri durmamak gerektiğine inanmaktadır. İki ülke arasındaki normalleşme sürecinin sürdürülmesini temenni ederiz'' diye konuştu.  Hızla gelişen dünyada ekonomik ilişkilerin de büyük önem taşıdığını vurgulayan Leuthard, İsviçre'nin bugün Türkiye'de ağırlık taşıyan bir ekonomik aktör olduğunu söyledi.  Ekonomik ilişkileri yürütmenin yanında geliştirmenin de önem taşıdığını belirten Leuthard, önemli sanayi ülkeleri ve G-20 etrafında toplanan kurulun iklim, enerji, yoksulluk, güvenlik gibi sorunların çözümünde çaba göstermesini de memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.