2019’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde bağımsız aday olmayı değerlendiren gazeteci Levent Gültekin, anketlerle ilgili olarak “Benim dışımda yapılanlar var. Benim haberim olmadan yapılanlar var. Yüzde 8 diyen de var, yüzde 7 diyen var. Bana ‘Saçmalama, çok büyük rakam’ diyorlar. Benim haberim olmadan yapılmış anketler bunlar. Yanılmış olabilirler diye bunu ölçmek için güvendiğim iki araştırma şirketinden anket istedim kendi paramı vererek” dedi. Medyascope’ta Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Gültekin, “Barışçı, ötekisi olmayan, duygusu olan, gelecek vaat eden, topluma kavga değil umut vaat eden, ‘Bir halt yedik, gelin hep beraber toparlayalım’ diyen bir aday çıksın, ben olsun, başkası olsun, yüzde 55-60 oy alır ilk turda. Buna güveniyorum. Tayyip Erdoğan’ın elinden o dini alırım, onun kadar dini biliyorum. Elinde tek bir sermayesi kaldı, o da din. Topluma söylediği, tuvalete bir milyona giriyordunuz şimdi bir liraya giriyorsunuz” diye konuştu.
Levent Gültekin, daha önce T24’e yaptığı açıklamada aralarında akademisyen ve ekonomistlerin de bulunduğu çeşitli meslek gruplarından bir grup ismin, adaylığına ilişkin çalışma yürüttüğü, bu kapsamda bir dizi kamuoyu araştırması çalışmasının da yaptırıldığını söylemişti. Gültekin oluşumu "demokrat" olarak tanımlamış ve kimlik, mezhep, inanç ve ideoloji ayrımı yapmadan toplumun her kesimini kucaklamayı hedeflediğini söylemişti.
TIKLAYIN: Anketler de yapıldı; Levent Gültekin cumhurbaşkanı adaylığına hazırlanıyor
Levent Gültekin’in Medyascope yayınında söylediklerinin bir kısmı şöyle:
Türkiye varlık yokluk savaşı veriyor. “Ben adayım” dememle olabilecek bir şey değil. Eğer bu iş bana kadar kalacaksa, tabii ki çıkacağım. Neden? Yarın çocuklarıma “Elimden geleni yaptım” diyebilmek için. Bazıları geliyor, “Çık, bu seçimde bir aktör olursun, bir sonraki seçimde kazanırsın” diyor. Bir sonraki seçim yok ki arkadaş. Şu anda bir yangın var, söndürülmesi gerekiyor. Bana kalacaksa evet, çıkacağım. Çocuk değilim, Don Kişot da değilim. Birinin “Evet, ben adayım” diyebilmesi için aktör olması gerekiyor. Topluma sorulduğunda anketlerde “Bu adamın bir tabanı var” sonucunun çıkması gerekiyor. Anketlerde yüzde 0,5 çıktıktan sonra bu bana çok çocukça gelir. Eğer gerçekten toplum “Evet, bu işi bu adam yapar, bu adamın felsefesi işe yarar” desin ki ben aktör haline geleyim. Aktör haline gelmezsem ekip kuramıyorum. Tek başıma çıkamam ki. İnsanlar haklılar, çok korkuyorlar. Bir kısmı “Olmaz ki, yıpranırız” diyor. Hiçbir şey olmazsa, ülkemiz için elimizden geleni yaptık deriz. Korkmakta haklı, çünkü bir kariyeri, çabası var. Benim anketlerde ilgi odağı haline gelmiş olmam gerekiyor. Adaylık dediğinde karşında koskoca bir devlet var, parası, gücü, medyası…
Birazcık para bulurum, ama bulabilmem için toplumun para verebilecek kesimlerine gidebilmem için aktör olmam lazım, anketlerde belli bir noktaya gelmem lazım. Eğer toplumun bu talebi kabarırsa, ben de MHP’den de, HDP’den de, AKP’den de, CHP’den de oy alıyorum dersem, girerim.
-Hiç baktırmadın mı?
Benim dışımda yapılanlar var. Benim haberim olmadan yapılanlar var. Yüzde 8 diyen de var, yüzde 7 diyen var. Bana “Saçmalama, çok büyük rakam” diyorlar. Benim haberim olmadan yapılmış anketler bunlar. Yanılmış olabilirler diye bunu ölçmek için güvendiğim iki araştırma şirketinden anket istedim kendi paramı vererek.
-Eğer olacaksa bağımsız aday olacak ve imzayla olacak.
100 bin imzayla olmam. Bunu kendimi büyüttüğüm için söylemiyorum, 100 bin imzayla bu iş olabilecek bir şey değil. 1 milyon insan heyecan duyup koşmuyorsa sen zaten olmuyorsun demektir. Çünkü ben gerçekten demokrat, barışçı, özgürlükçü, kimseyi ayırmayan biri çıksın ilk turda yüzde 60’la kazanır diye düşünüyorum. Gerçekten AKP seçmeninin burasına kadar geldi. Dindarlığınıza da lanet olsun diyor. 35 milyon kişiden bahsediliyor, tamamen dinden koptu diye.
Seçim sandıkta kazanılmaz. Sandıktan önce Türkiye kimin kazandığını görecek. Olağanüstü bir gönüllük oluşur. Çünkü kendini orada görür. Baktığında der ki “Orada benim gibi insanlar var.” Biz artık eğitimi, ekonomiyi konuşacağız, sanatı, barışı konuşacağız. Bu heyecanı yaratmazsan sandıktan yüzde 55’le de çıksan alamazsın. Çünkü o sandıkta ne olacağına orada karar verecekler. Ben sandığa gitmeden şunu hissedecek: “Galiba kaybettik.” Erdoğan’ın kafasındaki “Kazanırım” cümlesinin tek dayanağı “Bunlar nasıl olsa bir araya gelemeyecek” düşüncesi. Bunlar bir araya gelemez cümlesini ortadan kaldırmış olacak. Seçim ilan edildi, adaylar ortaya çıktığı günden 2 gün sonra tek turluya dönüşecek.
Bana kalırsa, senden başka kimse yok derlerse çıkarım. Kazanırım. Kazanamazsam da “Yarabbi çok şükür” derim. Ama kazanırım. Bunu ilk kez söylüyorum. Niye? Saçmasapan bir özgüven geliyor olabilir. Ama şunu söyleyeceğim. Bir ülkede ne olur ki bir muhalefet oy alır? Tayyip Erdoğan’ın aldığı tek bir oyun bile sorumlusu muhalefetin beceriksizliğidir. Barışçı, ötekisi olmayan, duygusu olan, gelecek vaat eden, topluma kavga değil umut vaat eden, “Bir halt yedik, gelin hep beraber toparlayalım” diyen bir aday çıksın, ben olsun, başkası olsun, yüzde 55-60 oy alır ilk turda. Buna güveniyorum. Tayyip Erdoğan’ın elinden o dini alırım, onun kadar dini biliyorum. Elinde tek bir sermayesi kaldı, o da din. Topluma söylediği, tuvalete bir milyona giriyordunuz şimdi bir liraya giriyorsunuz.