Ağrı’da Ramazan Bayramı ziyareti için gittiği dedesinin köyünde kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in ölümüyle ilgili biri tutuklu 7 sanığın bulunduğu davanın ikinci duruşması, Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Anne Şükran Aydemir, mahkeme başkanına “Önce Allah’ın adaletine sonra sizin adaletinize güveniyorum. Farz edin ki Leyla sizin kızınız” diyerek duruşma salonunu terk etti. Duruşma sonunda tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir'in tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşma 27 Nisan'a ertelendi.
Leyla’nın ölümüyle ilgili, “kasten adam öldürme” suçundan tutuklu yargılanan baba Nihat Aydemir’in amcasının oğlu 28 yaşındaki Mehmet Ali Aydemir 17 ay sonra serbest bırakıldı. İlk duruşmada tutuklanan amca Yusuf Aydemir ise duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlanacak.
Minik Leyla'nın ölümüyle ilgili ikinci duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ve Ağrı Barosu avukatları müdahil oldu.
Biri tutuklu 7 sanığın yargılandığı davada anne Şükran Aydemir, mahkeme başkanına “Önce Allah'ın adaletine sonra sizin adaletinize güveniyorum. Farz edin ki Leyla sizin kızınız” diyerek duruşma salonunu terk etti. Anne Aydemir, duruşmaya katılmayacağını söyledi. Annenin bu hareketi salondaki herkesi şaşırttı.
Leyla'nın babası Nihat Aydemir'in amcasının oğlu Mehmet Ali Aydemir de "Kaçırılma günü oturduğum yerden bir şey görünmüyordu. Jandarmadan kaçtığım tanık beyanlarında var. Ancak 18 gün boyunca jandarma köpekleriyle garajımda kaldı. Ben kimseye 'çocuğu kırık camlı araba götürdü' demedim. Beyanları kabul etmiyorum" diye konuştu.
Leyla'nın ablası Arzu Aydemir ise tanık olarak dinlendi. Abla Aydemir, aile bayramlaşmaya gittiklerini anlatarak, "Köyde taziye vardı. Bizimkiler gidip, geldikten sonra topluca kahvaltı yaptık. Babam başka köye gitmişti. Yusuf amcam, kahvaltı yaparken geldi. Bir süre sonra amcam Yusuf dışarı çıktı. Peşinden oğlu Ümeyir çıktı. O çıkınca Leyla da çıktı. Leyla için ocağa süt koymuştum. Babam gelip, gideceğimizi söyledi. Annemle dışarı çıktık, Leyla'yı almak için. Leyla yoktu. Aramaya başladık. Bir süre sonra annem ağlayıp, dövünmeye başladı. Süt kaynamadan Leyla kayboldu. Ortalama 5 dakika sürede kayboldu" dedi.
Daha sonra mahkeme başkanı, gizli tanığın verdiği ifadeyi okudu. İfadede şu anlatımlar yer aldı:"Leyla evinin önünde Yusuf’un yanındaydı, Ümeyir denilen küçük çocuk da oradaydı. Bir süre sonra Yusuf’un yanında sadece Ümeyir vardı. Yusuf kendi evlerinin karşısındaki evin ahşap kapısına yaslanmış, elleri cebinde tedirgin hareketleri ile çevreyi kontrol ediyordu. Sonra Şükran Aydemir dışarı çıktı, Leyla’yı sordu. Yusuf köy içine doğru gittiğini söyledi. Şükran köy içerisinde çocuğu aramaya başladı. Sonrasında dövünüp, bağırıp, çağırmasından çocuğa bir şey olduğunu sandım, ancak çocuk ortada yoktu. Şükran’ın çocuğun başına bir şey geldiğini anladığı için bu şekilde dövündüğünü düşündüm. Leyla’yı Yusuf’un yanında görmem ile Şükran’ın evden çıkıp Yusuf’a Leyla’yı sorması arasında en fazla 10 dakika geçmiştir, bu kadar bile olmayabilir. Ben köy içinde dolaşıyordum, bu sebeple onları gördüm, beni gördüklerini sanmıyorum. Olay esnasında köy içi boştu, herhangi bir araç, insan yoktu. "
"Aile içerisinde susma yönünde karar alındığını duydum" diyen gizli tanığın ifadesinin devamında şunlar kaydedildi:"Çünkü hiç kimse bu konu ile alakalı tek kelime konuşmuyor, hal ve hareketlerinden bu olayın kimin yaptığını herkesin bildiğini düşünüyorum. Ayrıca aramalara ben de katılmıştım. Aramalarda Yusuf sanki anahtarlarını düşürmüş gibi bir yere bakarak, arıyordu. Arama yapıyor gibi gözükmek için böyle davrandığını düşünüyorum. Leyla’nın kaybolduğu haberinden sonra Yusuf sarhoş gibiydi, çökmüş bir haldeydi. Çocuğa bir şey olmayacağını, köy içerisinde bir yerde olduğunu söyleyip bu halde olması, Leyla’nın kaybolmasından dolayı bu halde olmadığını gösteriyordu. Çünkü telaş yapanlara 'sakin oldun' diyordu. Hatta Leyla’nın cesedinin bulunduğu gün Musa ile Yusuf, muhtarın oğlunu dövdü. Ceset bulunduğunda Yusuf askere küfrederek, milleti galeyana getirmeye çalıştı. Ancak Nihat, Yusuf’u birkaç tokat atarak susturdu, çok kalabalık bir ortamdı, en küçük bir çatışmada onlarca insan ölebilirdi. Leyla ikinci planda olacak ve katilleri rahatlayacaktı. Bu hareketlerin de planlı olabileceğini düşünüyorum. İlk başta söylediğim gibi bu işi kim yapmış, kimler yardım etmiş bilmiyorum, görmedim. Ancak Leyla kaybolmadan önce Yusuf’un yanındaydı, 5 dakika sonra Leyla’nın Yusuf’un yanında olmadığını ve Yusuf’un çevreyi kontrol eder şekilde sağa sola baktığını, Leyla’nın annesi Şükran’ın da birkaç dakika sonra Yusuf’un yanına geldiğini ve Leyla’yı sorduğunu gördüm. Bildiklerim bundan ibarettir. Leyla, Nihat’ın en sevdiği kızıydı, bundan dolayı Nihat’a ders vermek için Leyla’yı seçtiklerini tahmin ediyorum. Bir de muhtemelen çocuğu satacaklar. Çocuk küçük olduğu için tekrar anne-babasını bulması mümkün olmayacaktı, bu benim tahminim, ayrıca köyde dönen dedikodular."
Leyla Aydemir, 2018 yılında Ağrı’da Ramazan Bayramı’nın ilk günü ailesi ile birlikte bayram ziyareti için gittiği Bezirhane köyünde kaybolmuş ve 18 gün sonra küçük kızın cansız bedenine ulaşılmıştı.
Konuyla ilgili baba Nihat Aydemir’in amcasının oğlu Mehmet Ali Aydemir tutuklanarak cezaevine gönderildi. Minik Leyla'nın ölümüyle ilgili görülen ilk duruşmada amca Yusuf Aydemir tutuklanırken, olaydan 17 ay sonra Mehmet Ali Aydemir ise serbest bırakıldı