Leyla Güven: 22 yıl 3 ay hapis cezası onanan eski HDP milletvekilinin avukatları Yargıtay'a itiraz edecek
Milletvekilliği düşürüldükten sonra tutuklanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven'e verilen 22 yıl 3 ay hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından onandı.
Avukatları Yargıtay'a itiraz edeceklerini açıkladı, Güven'in tahliye talebi de reddedildi.
Leyla Güven'in milletvekilliği geçen yıl hakkında kesinleşmiş hapis cezası olduğu gerekçesiyle düşürülmüştü.
Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Aralık tarihinde Diyarbakır’da tutuklanan Güven için "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 14 yıl 3 ay, "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla ise iki kez 4'er yıl olmak üzere toplam 22 yıl 3 ay hapis cezası vermişti.
'Beş ana noktada itiraz ettik'
BBC Türkçe’ye konuşan Avukat Cemil Şıvan Özen, İstinaf Mahkemesi'nin, suça temel teşkil eden Demokratik Toplum Kongresi'nin örgüt talimatıyla kurulmuş bir yapı olduğu varsayımına yaptıkları itirazları esastan reddettiğini söyledi:
‘’Beş ana noktada itiraz ettik. İtirazımızın ilk gerekçesi şuydu: DTK'nın talimat ile kurulup kurulmadığının tespiti için, talimatın verildiği avukat-müvekkil görüşmesinin CMK 135 -140 uyarınca kayda alınıp alınmadığı, alınmışsa hangi savcılık talebi ve hakimliğin mahkeme kararıyla alınmış bunun bildirilmesini, ayrıca talimat verildiği iddia ediliyorsa, orijinal ses kayıtlarının dosya içerisine alınmasını istedik.
"Talimat verildiyse talimatı veren ve alan kişi hakkında savcılık soruşturması başlatılıp başlatılmadığını, başlatılmışsa sonucunun sorulmasını ve dosya içerisine alınmasını istedik. Ayrıca DTK talimatla kurulmuşsa, talimat verdiği iddia edilen Sayın Abdullah Öcalan’ın tanık olarak dinlenmesi istedik.
"AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararında belirtildiği üzere DTK için 'sivil bir organizasyon' tespitinin mahkemeler açısından belirleyici olmasını talep ettik. Ama İstinaf hiç bir şekilde değerlendirme yapmadan yerel mahkemenin verdiği kararının hukuka uygun olduğunu ifade ederek ” itirazımızı esastan reddetti."
Yargıtay'a gidecek, tahliye yok
Yerel mahkemenin kararına itiraz edildiği ve yargılama süreci devam ettiği için Güven’in tutukluluk halinin sonlandırılması istemiyle yapılan başvuru da Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2.Ceza Dairesi tarafından esastan reddedildi.
Mahkeme, Güven'in kaçma şüphesinin bulunduğu, adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı, üzerine atılı suçlar bakımından tutuklama tedbirinin orantılı olduğuna karar verdi.
Avukat Şıvan Cemil Özen, yedi gün içinde tutuklamaya itiraz edileceklerini ve 15 gün içinde Yargıtay’a temyiz edeceklerini söyledi.
Zeytin Dalı Harekâtı'nı eleştirmişti
Leyla Güven, 2018'de Suriye'nin kuzeyinde Afrin'e yapılan Zeytin Dalı Harekâtı'yla ilgili açıklamaları nedeniyle tutuklanmış, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu 7 Kasım 2018 tarihinde, Abdullah Öcalan'ın üzerindeki "tecridin kaldırılması ve Türkiye'de barış ve demokratik sürecin yeniden başlatılması" amacıyla açlık grevine girdiğini açıklamıştı.
Sağlık sorunları nedeniyle 26 Ocak 2019’da tahliye olan Güven'in açlık grevi yedi ay devam etmişti. Bu eylem Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığıyla yaptığı çağrı ile son bulmuştu.
24 Haziran 2018 genel seçimlerinde cezaevindeyken HDP Hakkari Milletvekili seçilen Leyla Güven, 10 Temmuz 2019'da mecliste yemin etmişti.
KCK Davası kapsamında cezası onanınca Eylül ayında Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğlu ile birlikte Leyla Güven'in milletvekilliği de düşürüldü.
Güven'in ceza aldığı DTK dosyası kapsamında şu ana kadar onlarca kişi tutuklandı.
Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Onursal Üyesi Doktor Şeyhmus Gökalp, HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da DTK dosyasından yargılanıyorlar.
- 22 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan DTK Eş Başkanı Leyla Güven tutuklandı
- Kapısına mühür vurulan DTK'nin Eş Başkanı Leyla Güven'den Avrupa'ya mektup
- CHP'li Enis Berberoğlu ile HDP'li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın milletvekillikleri düşürüldü
DTKnedir, ne zaman kuruldu?
DTK, 27 Ekim 2007 tarihinde 850 delege ile yapılan bir kongrede, Diyarbakır'da kuruldu ve eş başkanlık sisteminin uygulandığı ilk kurumlardan biri oldu.
101 kişilik daimi meclisi, 21 kişilik yürütme kurulu olan DTK bünyesinde eş başkanlık divanı, diplomasi, siyasi, ekoloji, dil, din, kadın, gençlik gibi farklı alanları temsilen 14 komisyon yer alıyordu.
İlk eş başkanları Hatip Dicle ve Yüksel Genç, son eş başkanları da Leyla Güven ve Berdan Öztürk oldu.
Diyarbakır'da kurulduğunda, bölgedeki yüzlerce sivil toplum kuruluşu da DTK'nın içinde temsil edildi.
DTK, 2010 ve 2015 yılları arasında, ulusal ve uluslararası tanınmış birçok yazar, gazeteci, siyasetçi, hatta AKP'li birçok milletvekilinin de katıldığı dilden sağlığa, eğitimden kültüre onlarca çalıştay, sempozyum düzenledi.
Diyarbakır'da her yıl yüz binlerce kişinin katılmış olduğu Nevruz kutlamaları ise DTK'nın en iyi bilinen organizasyonları arasında.
2012 yılında TBMM'nin eski başkanlarından Cemil Çiçek'in öncülük ettiği Yeni Anayasa çalışmalarının Diyarbakır toplantısında, görüş sunması için davet edilen kurumlardan biri de DTK olmuştu.
DTK ayrıca, çözüm sürecinde de fiili olarak yer almış, PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşecek ''İmralı' heyetin içinde dönemin DTK eş Başkanı Hatip Dicle de görev almıştı.
Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk'ün eş başkanlık yaptığı döneminde DTK, 11 Temmuz 2011'de Kürt halkı için "Demokratik Özerklik" ilan etmişti.
Selma Irmak ve Hatip Dicle'nin eş başkan olduğu dönemde ise, 27 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen olağanüstü kongrede DTK ''Öz yönetim'' deklarasyonu yayımlamıştı.
Açıklamadan hemen sonra BBC Türkçe'den Çağıl Kasapoğlu'nun sorularını yanıtlayan Eş Başkan Selma Irmak, deklarasyonun ayrılığı tercih ettikleri anlamına gelmediğini, tüm çabaların bunun önünü almak olduğunu söylemiş, ''TBMM hâlâ bizim için çözüm merkezidir'' demişti.
"Özerklik"ilanı ile Aysel Tuğluk, "Öz Yönetim" deklarasyonu ile Selma Irmak'ın ''örgüt yöneticisi'' olma suçlamasıyla aldıkları hapis cezaları Yargıtay tarafından onandı, Irmak'ın ceza gerekçesinde DTK, "KCK'nın (Kürdistan Topluluklar Birliği) Türkiye Meclisi" olarak tanımlandı.