Leyla ile Mecnun kitap olarak dönüyor!

Leyla ile Mecnun kitap olarak dönüyor!

Onur Ünlü'nün yönetmenliğini yaptığı, Burak Aksak'ın kaleminden çıkan ve bir döneme damga buran Leyla ile Mecnun kitap olarak dönüyor.

Bir dönem film olacağı da öne sürülen dizinin senaristi Burak Aksak kitap görseli paylaşarak, "Bir yanımız çöl, bir yanımız deniz. Pek bir yakında, eli kulağında" mesajı yayınladı.

2011 yılında TRT ekranlarında yayın hayatına başlayan dizi, 3 sezon boyunca ekranlara geldikten sonra dizi 104. bölümde final yaparak izleyiciye veda etmişti.

Küsurat Yayınevi tarafından basılacak Leyla ile Mecnun, 1 Nisan Pazar günü kitap satan internet sitelerinde ön siparişe giriyor. Kitabın arka kapak yazısı ise şöyle:

“Bir yanımız çöl bir yanımız deniz…” “Zaman döngüseldir ve farklı seçimler yapsan da aynı hayatı yaşarsın. Sana verilmiş bir ömür vardır. Bu dünyadaki zamanın bellidir. Ve her şey bir denge içindedir. Biz… Daha doğrusu ben, o dengeyi bozdum…” Aynı gün aynı hastanede doğmalarıyla başladı her şey. Bir hayatın birden fazla kez yaşanabileceğinin ve yarım kalmış her hikâyenin tamamlanmaya muhtaç olduğunun bir kanıtıydı onlar. Peki Mecnun bu sefer Leylasına kavuşabilecek mi? Yoksa yine çölde mi açacak gözlerini? Çünkü o çöl çaresiz âşıkların son durağıdır. Kavuşamayan âşıklar o çölde aralar sevdiğini, kavuşanlarsa emlakçı emlakçı dolanır dururlar, 2+1 kombili. Yayınlandığı dönemde izleyicisini ekrana kilitleyen Leyla ile Mecnun, bu kez bambaşka bir hikâye ile sevenleriyle yeniden buluşuyor. Mecnun, İsmail Abi, Erdal Bakkal, Baba İskender, Yavuz Hırsız, Yedek Kamil, Gözlüklü Çocuk Kaan ve Aksakallı Dede bu kez bambaşka bir maceranın peşine düşüyor. O geminin geleceğine ilk günkü gibi inananların, sevdiği kızın gözlerinin içine bakarak ‘seni seviyorum’ diyemeyenlerin, kendi çölünde kaybolanların hikâyesi Leyla ile Mecnun Burak Aksak’ın kalemiyle yeni başlangıçlar için geri dönüyor. Yazar Burak Aksak… Kahramanları Mecnun, İsmail Abi, Erdal Bakkal, İskender Baba, Yavuz Hırsız, Gözlüklü Çocuk Kaan ve Kireçburnu’nun canımız sakinleri… Biz daha başka ne isteyebiliriz ki?”