CHP, LGBTİ bireylere yönelik ayrımın ortadan kaldırması için 22 maddelik kanun teklifini TBMM’ye sundu. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da koruma tedbirinin saptaması için yürürlükte olan evlilik bağının kurulması ilkesinin kaldırılmasını ve birlikte yaşayanların da koruma tedbirinden faydalanmasını içeren teklif; “toplumsal cinsiyet”, “cinsel yönelim” gibi ifadelerin de kanuna eklenmesini de öneriyor.
Milliyet’ten Meriç Tafolar’ın haberine göre; CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifi, LGBTİ bireylerin toplumda maruz kaldığı ayrımcılığın giderilmesi amacıyla bir dizi kanunda değişiklik içeriyor. 22 maddelik teklif ilgili kanunlara “toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi” ifadelerinin eklenmesini öngörüyor.
Teklif, şiddet uygulanma tehlikesinin varlığında bireylerin yanı sıra, sivil toplum kuruluşların başvurusunun da geçerli sayılmasını, kolluk görevlilerinin eşcinsel ve trans bireylerin insan hakları ve cinsiyet eşitliği konularında eğitim almasını, trans bireylerin şiddet önleme ve izleme merkezlerinde istihdam edilmesini öngörüyor.
Teklif, trans bireylerin cinsiyet geçiş sürecinde psikolojik ve sosyal destek giderleri ile rehabilitasyon hizmetlerinin bakanlık bütçesinden karşılanmasını, HIV/AIDS ile yaşayan kişilerin tıbbi ve psiko-sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasını içeriyor. Teklifin gerekçesinde, şunlar kaydedildi:
“LGBT bireylerin devlet tarafından yasalar nezdinde korunması için uluslararası sözleşmelere uygun olarak iç hukukumuzda düzenlemeler yapılması gerekmektedir. LGBT yurttaşlarımız toplumun önyargılı ve homofobik tutumlarına, bu tutumların yol açtığı insan hakkı ihlallerine maruz kalmakta olup, devletimizin gerekli yasal düzenlemelerle bu yurttaşlarımızın haklarını koruması elzemdir. Devlete ve topluma karşı yükümlülüklerini tüm yurttaşlarımızla ayrıma tabi tutulmaksızın eşit olarak yerine getiren LGBT bireylerin, devletin yasal korumasından da diğer yurttaşlarımız gibi eşit olarak yararlanması gerekmektedir. LGBT kişilerin toplumdan ayrıştırılması, ötekileştirilmesi genellikle aile kurumunda başlamaktadır. Aileleri tarafından ötekileştirilen ve sahipsiz bırakılabilen ve şiddete maruz bırakılabilen LGBT yurttaşlarımız toplumun ve devlet kurumlarının önyargılarıyla karşı karşıya kalmakta, istihdam, eğitim ve sağlık gibi temel haklardan diğer kişiler gibi yararlanamamaktadır.”