Geçtiğimiz Pazar günü yapılmak istenen Onur Yürüyüşü'ne karşı polisin uyguladığı şiddet nedeniyle istanbul Adliyesi önünde "Buradayız Alışın Gitmiyoruz" yazılı pankartın ardında toplanan yüzlerce yurttaş sloganlarla İstanbul Valisi'ni protesto etti. 23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası kapsamında düzenlenen 13. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü'ne İstanbul Valisi Vasip Şahin'in inisiyatif kullanarak verdiği emir ile Taksim Meydanı'nda toplanan LGBTİ halklarına polisin yasa dışı saldırmasının ardından İstanbul LGBTİ Onur Haftası Komitesi suç duyurusunda bulundu. Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nın önünde bir araya gelen yaklaşık 100 kadar LGBTİ birey İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ve saldırıya katılan görevli bütün polis memurları hakkında yapılan basın açıklamasının ardından Lambda İstanbul LGBTİ Derneği, Kaos GL Derneği, SPOD LGBTİ Derneği ve Kırmızı Şemsiye LGBTİ Derneği'nin aralarında bulunduğu çok sayıda dernek üyesi ve LGBTİ aktivistleri savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde şüphelilerin 'Görevi kötüye kullanma, ifade özgürlüğünün kullanımını engelleme, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının kullanımın engelleme, hürriyeti tehdit, kötü muamele, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması ve kanuna haykırı emir vermek ve yerine getirmek' suçlarından yargılanması talep edildi. Yapılan basın açıklamasında Avukat Yasemin Öz, Ramazan bahane edilerek bir barışçıl yürüyüşü engellemeye çalışmak yasa dışı ve kanunsuz bir girişim olduğunu belirtti. Avukat Yasemin Öz, "LGBTİ bireylerin barışçıl bir gösteri için toplandıkları sırada polisin, plastik mermi, biber gazı, kimyasal katkılı tazyikli su ve cop kullanarak hukuka aykırı müdahalede bulunmuştur" dedi. HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'nun İstanbul Valisi ile yaptığı görüşmeyi anımsan Avukat Öz, "Devlet yetkilileri müslümanların yerine geçip din alimi gibi hangi yürüyüşün Ramazan'da yapılıp yapılamayacağına dair karar veremezler. Ramazan'da yapılırsa toplumun bundan rahatsız olacağını var sayma hakları yoktur. Çünkü yürüyüşün içinde Müslüman, Hristiyan, Yahudi, inançlı ve inançsız bir çok LGBTİ birey mevcuttur. Hiç kimse kimsenin hakkında karar alamaz. Hele laik bir devlette din alimi gibi hareket etmelerini hukuk kabul etmez. Bu nedenle hiçbir gerekçe olmadan yürüyüşümüze saldıran ve engelleyenler hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz" diye konuştu.
Her yıl Haziran ayının son haftasına denk gelen Pazar günü yapılan LGBTİ Onur Yürüyüşü'nde yaşanan polis şiddetini rapor haline getiren İstanbul LGBTİ Onur Haftası Komitesi toplanan delilleri, polis şiddetini anlatan yayımlanmış gazete ve televizyon haberlerini ve hastanelerden alınan darp raporlarını suç duyurusunda bulundukları dosyaya ekledi. Onur Yürüyüşü'ne gözlemci olarak katılan Avrupa Birliği Parlamentosu Milletvekili Terry Reintke'de kanunsuz yapılan polis şiddetini bir rapor olarak AB Parlamentosu'na sunacağını belirtti.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Sinan Zincir ve Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Gökmen Yeşil LGBTİ'lere destek verdi.
Avukat Sinan Zincir: Faşist, erkek ve homofobik devletin LGBTİ bireylere uyguladığı saldırıyı kınıyoruz. O gün oradaydık ve eğer örgütlü bir kitle olmasaydık linç edilecektik. Orantısız bir güç kullanımı var. Ramazan'ı bahane ediyorlar. Bu devletin yöneticileri din alemi değildir. Din alimim olsa ne fayda din alimleri mi karar verecekler. Bu insanların bu ülkede kendi kimlikleri ve kendi renkleriyle diledikleri zaman barışçıl gösteri ve yürüyüş hakları vardır. Onların her zaman yanındayız Pazar günü Onur Yürüyüşü'nde de vardık bugün de buradayız ve hukuki yardım etmeye çalışıyoruz ve davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu insanlara karşı bu kadar nefreti ve ayrımcılığı körükleyen bir iktidar bir zihniyeti 7 Haziran'da bu ülke reddetmiştir. Mücadeleyi hep birlikte bir arada güçlendirmemiz lazım. Kobani için sokağa çıkıyoruz, Rojava için de sokağa çıkıyoruz ama LGBTİ'ler için de sokağa çıkmalıyız ve sokağı güçlendirmeliyiz.
Avukat Gökmen Yeşil: Seçimde. Sonra Tayyip Erdoğan ilk şoku atlattı. Sadece LGBTİ bireylere saldırı değil diğer alanlara da saldırmaya başladılar. Bunun tabi hiçbir yasal dayanağı yok hiç kimse izin almak zorunda değil. İzin almadan herkes demokratik hakkını kullanabilir, yürüyüş gerçekleştirebilir, açıklama yapabilir ve kendi sorunlarını da dile getirebilir. Kişiler bunu toplu halde de yapabilir, toplu halde yürüyerek pankartla bunu yapmanın önünde hiçbir engel yok. Polisin ve Vali'nin yaptığı zaten yasa dışıydı ve suç işlediler. LGBTİ bireylerin bugün Adliye'ye gelmesi ve karşı bir dilekçeyle suç duyurusunda bulunmaları yerinde bir hamle. Belki bu yargıya güvenmek anlamında değil ama bu yönden de sıkıştırmak haklarını savunmak önemli. Onların kutsallığı biliyorsunuz LGBTİ bireyleri sapkın, sapık ve hastalıklı olarak görmelerinden kaynaklanıyor. Bu durumun bizzat kendisine bile kutsallarına bir hakaret olarak kabul ediyorlar. Ama onların bu düşünceleri asıl hastalıklı olan, sapkın olan ve sapık olan. Bir an önce tedavi olsalar daha uygun olur. Adliye önünde toplanan LGBTİ bireyler 'Bu daha başlangıç mücadaleye devam' sloganlarıyla etkinliğe son verdi. Oyuncu Nur Sürer'de LGBTİ'lere destek veren isimler arasındaydı.