Libya'da, ülkeyi 24 Aralık'ta seçimlere götürecek geçici birlik hükümeti salı günü resmen görevi devraldı.
Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı ve Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Fayiz Serrac Trablus'ta düzenlenen törenle görevi Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi ve Başbakan Abdülhamid Muhammed Dibeybe'ye devretti.
Dibeybe, törende yaptığı konuşmada, "demokrasinin ilkelerini pekiştirmek için bugün burada olduğunu" söyledi.
Başbakan Dibeybe ve kabine üyeleri dün ülkenin doğusunda bulunan Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'nde yemin etmişti. Libya'nın "birliğini, güvenliğini ve bütünlüğünü" koruyacağına söz veren Dibeybe, kabinesinin "tüm Libyalıların hükümeti" olacağının altını çizmişti.
Libya meclisi, geçen hafta Sirte'de yaptığı oturumda geçici birlik hükümetine onay vermişti. 2014'teki seçimler sonrasında ikiye ayrılan Libya meclisi, ilk kez geçen hafta bu oturumda bir bütün olarak bir araya gelmişti.
Şubat ayı başında Birleşmiş Milletler himayesinde İsviçre'nin Cenevre kentinde toplanan Libya Siyasi Diyalog Forumu, Dibeybe'yi geçici başbakan ve Muhammed Yunus Menfi'yi üç üyeli Başkanlık Konseyi'nin başkanlığına seçmişti. Geçici hükümet, ülkedeki hizmetleri iyileştirmek, devlet kurumlarını birleştirmek ve Aralık ayında yapılacak seçimleri düzenlemekle görevlendirilmişti.
Geçici birlik hükümeti, BM tarafından tanınan ve Türkiye'nin desteklediği Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'nin yerini alacak.
UMH ülkenin batı bölgelerinde, Halife Hafter güçlerine destek veren Tobruk hükümeti de doğu ve güney bölgelerinde kontrolü elinde bulunduruyordu.
Libya'da çatışan taraflar arasında ateşkes sağlanması ve geçici birlik hükümeti kurulması ülkenin yeniden istikrara kavuşması için umutları artırsa da sorunlar tam olarak çözülebilmiş değil. Ülkede, silahlı grupların hâlâ güçlü olduğu ve petrol zenginliklerini yağmaladıkları belirtiliyor. Bunun yanı sıra çatışan tarafları destekleyen yabancı savaşçıların henüz ülkeyi terk etmemiş olması da bir sorun olarak görülüyor.
Ayrıca, nüfuzlarını kaybetmekten korkan bazı Libyalı siyasetçilerin geçici hükümeti baltalayacak adımlar atmasından kaygı duyuluyor. Ekim ayında imzalanan ateşkese rağmen Sirte ile Misrata arasındaki ana yolun hala kapalı olması da, ülkede taraflar arasındaki güvensizliğin bir işareti olarak değerlendiriliyor.