Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 1993 yılında Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin ölümüyle ilgili dava Eskişehir’e nakledildi.
Askerlerin bir dönem görev yaptığı ve faili meçhullerle ilgili yargılandığı iller onlar için “güvenli” bulunmuyor. Sanık avukatlarının güvenlik gerekçesiyle davaların başka illerde görülmesi talepleri yerinde bulunuyor. Diyarbakır, Şırnak, Muş gibi illerde yapılan yargılamalar Ankara, Eskişehir, Çorum, Kırıkkale gibi illere nakledildi. Faili meçhul davalarda mağdur yakınlarının avukatları ise Cizre’de 1993- 95 yılları arasındaki faili meçhul cinayetlerle ilgili Kayseri eski İl Jandarma Komutanı emekli Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak’ın da aralarında bulunduğu 5’i tutuklu 7 sanığın Diyarbakır’daki yargılamalarında hiçbir güvenlik sorunu yaşanmadığına dikkat çekiyor.
Bahar Kılıçgedik Budancir'in Taraf'ta yer alan haberine göre, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ’ın tutuksuz olarak yargılandığı davada sanık avukatları güvenlik gerekçesiyle davanın başka bir ilde görülmesini talep etmişti. Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda davanın Eskişehir’de görülmesine karar verildi.
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin öldürüldüğü Lice katliamı davası Eskişehir’e nakledildi.
Davanın müdahil avukatlarından Fethi Gümüş karara tepki gösterdi. Faili meçhullerle ilgili birçok davanın güvenlik gerekçesiyle başka illere nakledildiğini hatırlatan Gümüş, “Devlet, bir sanığı korumaktan aciz mi? Amaç güvenlik değil, sanıkların buralarda yargılanması istenmiyor. Bu tür kararlar yüzünden mağdurlar da duruşmaları izleyemiyor. Mağdurlar, yakınlarının güvenliği ne olacak” diye sordu. Cizre’de 1993- 95 yılları arasındaki faili meçhul cinayetlerle ilgili Kayseri İl Jandarma Komutanı emekli Albay Cemal Temizöz’ün Diyarbakır’da yargılanmasında güvenlik sorunu yaşanmadığını belirten Gümüş, bölgede görülen tek faili meçhul davanın da bu olduğunu belirtti.
Diyarbakır Barosu yönetim kurulu üyesi Avukat Cihan Aydın ise Lice davasının başka bir ile nakledilmesinin adil yargılama hakkının ihlali olduğunu belirtti. Son dönemlerde önemli davaların başka ile naklinin yaygın hale geldiğini ifade eden Aydın, “Bu nakillerin temel amacı mağdur taraflarının davaya etkin katılımını engellemektir. Bu tür davalar , kamuoyundan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Temizöz davası yıllardır Diyarbakır’da görülüyor ve hiçbir güvenlik sorunu yaşanmadı” dedi.
1993 yılında Muş’un Korkut İlçesi’ne bağlı Altınova (Vartinis) Köyü’nde aynı aileye mensup 9 köylünün yakılarak öldürülmesi olayıyla ilgili haklarında dava açılan 4 güvenlik görevlisinin duruşması Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Mardin’in Derik İlçesi’nde 1993-94 yılları arasında faili meçhul cinayete kurban giden 13 köylüyle ilgili, dönemin Derik Jandarma Komutanı Musa Çitil hakkında açılan dava Mardin’den Çorum’a alındı. Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde 1995 yılında “PKK’lı” diye kurşuna dizilen Nezir Tekçi davasında, emekli Albay Ali Osman Akın ile o dönem teğmen olan Yarbay Kemal Alkan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’de görülüyor. Şırnak Görümlü Köyü’nde 1993 yılında 6 köylünün öldürülmesi olayı ile ilgili haklarında dava açılan Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tuğgeneral Mete Sayar’ın da aralarında bulunduğu 6 sanıklı dava da “can güvenliği” gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi.