Limak Holding'e 350 milyon dolarlık kredi

Limak Holding'e 350 milyon dolarlık kredi
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, 466 milyon dolarlık yatırımla kurulacak Alkumru Barajı ve Hiroelektrik Santralinin Siirt ve bölge ekonomisine 3 yıllık inşaat süresince 50 milyon dolarlık bir değer sağlayacağını bildirdi.Özdemir, İş Bankası ve Yapı Kredi'den sağlanan 350 milyon dolarlık kredinin imzalandığı basın toplantısında, 267 megavatlık kurulu güce sahip projenin tamamlanmasıyla yaklaşık 1 milyar kilovatsaatlik elektrik üretiminin gerçekleştirileceğini, bu miktarın da Siirt'in tüm ilçe ve köyleriyle tükettiği enerjinin 5 misli olduğunu söyledi.Dicle'nin kolu olan Botan Çayı üzerindeki projenin inşaatına 2008 yılı başında başladıklarını belirten Özdemir, elektromekanik teçhizat işini Avusturyalı Andritz Hydro'dan temin ettiklerini, 2009 Kasımı'nda da teçhizatın montaj çalışmalarına başlayacaklarını kaydetti.Projeyi 3 yıl gibi ''çok kısa bir sürede'' tamamlayarak, ilk enerji üretimini 2010 Aralık ayında gerçekleştireceklerini, tüm yatırımın ise 2011 yılının Mayıs ayında tamamlanacağını ifade eden Özdemir, Alkumru Barajı'nın Ilısu Barajı'nın üçte biri büyüklüğünde olduğunu, bu yapım hızının da ''Türkiye'nin tarihinde en hızlı yapım hızı rekoru'' olacağını vurguladı.İnşaat döneminde 2 bin kişiye doğrudan 10 bin kişiye de dolaylı istihdam sağlayan tesisin işletme döneminde de bölge halkına istihdam sağlamaya devam edeceğini belirten Özdemir, ''466 milyon dolarlık bu yatırım Siirt ve bölge ekonomisine 3 yıllık inşaat süresince bölgeden temin edilen mal ve hizmetlerle yaklaşık 50 milyon dolarlık bir değer sağlayacaktır. Projenin tamamlanmasıyla üretilecek enerji ülkemizin özellikle bu alanda yakaladığı ivmeye hız kazandıracak, enerji açığının kapatılmasına katkı sağlayacaktır'' dedi.'Kredi aldığımızı en yakınımıza söylemedik'Nihat Özdemir, finansal piyasalarda son dönemlerde yaşanan global krize rağmen bu proje için İş Bankası ve Yapı Kredi'den 350 milyon dolarlık krediyi ''uygun koşullarda'' sağladıklarını ifade ederek, ''Projeye tamamen öz sermaye ile başladık. Kredi başvurusu yaptığımızda dünyada kıyametler kopuyordu. Bu nedenle de krediyi aldığımızı en yakınlarımıza bile utancımızdan söylemedik. Bugüne kadar sakladık'' diye konuştu.Limak Grubu'nun işletmede olan 3 santralinin yanı sıra 9 projede de yatırım faaliyetlerini sürdürdüklerini anlatan Özdemir, portföylerindeki 12 adet santral projesinin tamamlanmasıyla bin 200 megavatlık kurulu güçle yaklaşık 4,3 milyar kilovat saatlik yıllık elektrik üretim ile hidroelektrikte ''Türkiye'nin en büyük 3 grubundan biri'' olmayı hedeflediklerini söyledi.Enerji sektöründe büyüme hedeflerinin sadece hidroelektrik santralleri ile sınırlı olmadığının altını çizen Özdemir, kömür, doğal gaz, rüzgar ve güneş gibi diğer enerji yatırımlarıyla da portföylerini çeşitlendirmeyi planladıklarını belirtti. Özdemir, ''Üretim alanında sahip olacağımız büyük pazar payı düşünüldüğünde en az bir dağıtım bölgesini de bünyemize katarsak önemli bir sinerji yaratacağımıza inanıyoruz'' dedi.İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince de projenin 2010 sonunda enerji üretmeye başlayacağını ve şu anda bir bölümünün yapılmış olduğunu, bu sebeple imza töreninin gecikmiş bir tören olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:''Bu nedenle İş Bankası adına bir eksiğimiz olduysa kredilendirilen firmadan özür diliyorum. (Bu barajla ilgili yatırımlar ne zaman başladı?), (Burada niye geciktiniz?) demeyiniz. Önemli olan şu; ne zaman başlandığı. Anlaşıldığı kadarıyla Enerji Bakanlığımız ve Limak firması zaten bu projeye çok çok önceden başlamışlar ancak biz bankalar bu işe tam kriz döneminde dahil olduk. Bu kredinin İş Bankası ile görüşülmesi bir önceki yılın ikinci yarısında olmuştur. Tam her şeyin kavrulduğu, (Türkiye'de ne olacak acaba?), (Bankacılık sektörü ne yapacak?), (Yatırımlar sürecek mi?) dendiği zaman başlamıştır. İlginç, yatırımla, bankacılıkla ilgili en sert söylemlerin yapıldığı, bankalar kredileri geri çağırıyor dendiği zaman kasım 2008'de bu krediyle ilgili akış başladı. Şu anda İş Bankası da Yapı Kredi Bankası da 100 milyon doların üzerinde fon kullandırmış vaziyetteler. Burada sadece Türk bankalarına değil Türk yatırımcısına da dikkatli bakmak gerekiyor. Biz artık bir çok şeyi çok kanıksadık. Çok gereksiz işler konuşmaktan bazı önemli ayrıntıları kaçırabiliyoruz. Ben Türk inşaat sektörünün gelişimine meslek hayatım boyunca çok şahit oldum. Benim mutlu olduğum nokta bu sektörün Limak gibi müstesna firmalarla yurt içi ve yurt dışında ne kadar zenginleştirildiği, ne kadar üretken yeni alanlara girdiği ve Türkiye'nin geleceği için de stratejik işlere imza atabildiğidir.''Türkiye'nin enerji ithal eden, 2014'te enerji açığı oluşacak bir ülkeden enerji açısından rahat bir ülke konumuna gelmesi gerektiğini vurgulayan Özince, yenilenebilir kaynaklı enerji projeleri başta olmak üzere enerji projelerinin İş Bankası'nın birinci önceliği olduğunu söyledi.Ersin Özince, bu tür projelerde hiç bir kısıt, limitlerinin olmadığını ifade ederek, ''Şu anda İş Bankası'nın toplam 17 adet proje finansmanı var ve yaklaşık 1 milyar 250 milyon dolarlık bir fon kullandırılmış olduğunu görüyoruz. Ancak şu anda bugün itibariyle taahhüde girilmiş projeler de dikkate alındığında bu tutarın çok yakın bir gelecekte muhtemelen 6 ay içerisinde 1 milyar 650 milyon dolar seviyelerine çıkacağını tahmin ediyoruz. 300 milyon dolara yakın taahhüt edilmiş enerji finansmanı işimiz var. Bir çoğunun da görüşmeleri devam ediyor'' dedi.Özince, İş Bankası'nın özellikle bu tür konsorsiyumlarda diğer bankalarla beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu vurguladı.Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın ise projenin sadece Güneydoğu Anadolu bölgesinin enerji arzına değil sosyal ve ekonomik gelişmesine de son derece ciddi katkıda bulunacağını belirtti.Açıkalın, ''İnşallah yağan yağmurlar o barajlara dolacak, memleketin refahına birikecek, dolarlar olarak geri dönecek'' dedi.Proje faaliyete geçtiğinde 1 milyar kilovat civarında bir elektrik üretimi yapılacağına dikkati çeken Açıkalın, bu projenin Güneydoğu Anadolu'daki en büyük özel sektör enerji yatırımlarından birisi olacağını söyledi.Açıkalın, ''Ürettiği dolardan, elektrikten daha önemlisi 2 bin kişiye istihdam, 10 kişiye de dolaylı istihdam sağlayacak olmasıdır'' dedi.Enerji kaynaklarında dışa bağımlılığın tüm ülkelerin çözmeye çalıştığı ortak bir sorun olduğunu dile getiren Açıkalın, özellikle elektrik alanında önümüzdeki günlerde yaşanabilecek sıkıntıların sadece ekonomik değil sosyal alanda da ciddi endişelere yol açacağını bildirdi.Açıkalın, Yapı Kredi Bankası olarak yüzde 85'i yenilenebilir, yüzde 15'i termik santrali olmak üzere 3 bin 500 megavat kurulu gücün de enerji finansmanında yer aldıklarını ifade ederek, ''Şu anda enerji sektörüne sağladığımız finansman hali hazırdaki projeler de dahil 2,5 milyar dolara yaklaştı. Sadece üretim değil, dağıtım alanında da projelere katkımızı sürdürüyoruz. Bu alanda da Türkiye'nin ilk özelleştirilen elektrik dağıtım projesinin finansmanını tek başımıza gerçekleştirdik. Diğer dağıtım projelerinin konsorsiyumunda da diğer bankalarla büyük bir zevkle yer alıyoruz. Şu ana kadar elektrik dağıtım projelerine ayırdığımız toplam finansman 340 milyon dolar civarında'' dedi.Sektöre destek vereceğizEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen de bu projenin Türk özel sektörü ve finans sektörüyle gerçekleştirilen önemli bir adım olduğunu belirterek, ''Eskiden (enerji özel sektör ile yürütülebilir miydi?), (kamu yararı çıkar mıydı?) konularına herkes şüphe ile bakıyordu. Özel sektörümüz böyle bir projeyi gerçekleştirebilir duruma gelmişse yapısal dönüşümü başarıyla hayata geçirmişiz demektir'' şeklinde konuştu.Yenilenebilir enerji kanunu ile özel sektörün kendilerinden istediği eli uzattıklarını ifade eden Çimen, sektöre bundan sonra da yerli ve yenilenebilir kaynakları kullanmak için gereken desteği vereceklerini söyledi.