Lise öğrencileri ABD'deki silah şiddetini bitirebilir mi?

Normalde ABD'de bir silahlı saldırı yaşandıktan sonra şunlar olur:

Önce, Cumhuriyetçiler hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileklerini iletir, yaralananlara acil şifalar diler fakat aynı zamanda silah yasalarının değiştirilmesi doğrultusunda adım atmak için doğru zaman olmadığını belirtir.

Bu sırada, ABD'deki en büyük silah lobisi olan NRA'dan çıt çıkmaz.

Sonrasında, silahların denetlenmesine dair tartışmalar başlar. Bunlar birkaç gün ya da en geç birkaç hafta içinde unutulup gider ve bir sonraki saldırıya kadar hiçbir adım atılmadan başka konular tartışmaya devam edilir.

Sonuç olarak, yeni bir saldırı yaşanır ve tüm bu kısır döngü tekrar başlar.

Ancak bu defa herşey daha farklı olabilir

Ancak bu defa farklı birşey yaşanıyor. Saldırıya uğrayan ve 17 arkadaşı ve öğretmenlerini kaybeden liseli öğrenciler sosyal medyada ses getiren güçlü ve etkileyici mesajlar verdi. Bu mesajlar belki de bu defa silahlı saldırılar sonrası yaşanan bu kısır döngüden kurtulabilineceği umudunu yeşertiyor.

Öğrenciler mevcut durumu sineye çekmeme konusunda oldukça kararlı görünüyor ve yaşananların sorumlusu olarak gördükleri siyasetçiler ve önceki nesilleri sert bir dille eleştiriyorlar. En güçlü argumanları ise korunmayı istemeleri. Gençlerin bu mesajı sosyal medyada yankı buldu.

'Gençler doğru yolu gösteriyor'

Peki Parkland kasabasında yaşanan bu katliam yıllardır süregelen kısır döngüyü kırmaya yetecek mi? California Irvine Üniversitesi'nde araştırma görevlisi David Meyer son saldırıyı diğerlerinden ayıran bir özelliğe dikkat çekiyor: 'Geçmişte yaşanan saldırılarda öğrenciler arka planda kalırdı. Ama bu defa medyaya çıkarak, görünür oldular. Yaşananlara bir çehre verdiler'.

Sosyal akımlar hakkında araştırmalar yapan Meyer, 2012 yılında Newtown'da yaşanan ve 20'si çocuk olmak üzere 26 kişi hayatını kaybettiği silahlı saldırı sonrasında, çoğunlukla tanınan kurum ve örgütlerin protesto eylemlerinde bulunduğunu hatırlatıyor ve ekliyor: 'Şimdi ise gençler protestoları belirliyor.'

Aktivist Kathleen Roming de benzer görüşte. 'Anneler ABD'deki silahlar konusunda mantığa çağırıyor' inisiyatifinde aktif rol alan Roming yaşanan her silahlı saldırı sonrasında birçok Amerikalının sivil toplum inisiyatiflerine üye olmak için başvurduğunu vurguluyor. Roming 'Ancak bu defa işler farklı, gençler şimdiye dek hiç bu denli kararlı olmamıştı' diyor.

Beyaz Saray temkinli

Florida'da yaşanan silahlı saldırının ardından düzenlenen eylemlerin Beyaz Saray üzerinde etkisi olmuşa benziyor. Beyaz Saray, muğlak da olsa bir açıklama yaptı ve ABD Başkanının silah alacak olanların sabıka kaydı taramasından geçmesi için çabaları desteklediği belirtildi. Adalet Bakanlığı yarı otomatik silahları tam otomatik silahın ateş hızına eriştiren özel dipçiklerin satışının yasaklanması için görevlendirdirildi.

ABD başkanı ayrıca Florida'da öğrenci ve eğitmenlerle bir araya gelerek silahlı şiddet üzerine toplantılara katılacak.

Her ne kadar Trump olumlu adımlar atıyor gibi görünse de, bu ABD başkanının hali hazırda varolan silah yasasının önde giden savunucularından olduğu gerçeğini unutturmuyor. Yasaların sıkılaştırılması yönünde atılacak her somut adım hem Beyaz Saray hem de Cumhuriyetçilerin şimdiye kadar destekledikleri politikalardan 180 derecelik bir dönüş anlamına gelecektir.

Öğrencilerin zeki stratejisi

California Irvine Üniversitesi'nde araştırma görevlisi David Meyer tam da bu noktada liseli öğrencilerin çok zekice bir taktik uyguladığına dikkat çekiyor. Öğrencilerin sürdürülen tartışmaları sadece yasa değişiklikleri ya da silahlar hakkındaki teknik bilgilere yoğunlaştırmaktansa daha büyük resme işaret ederek siyasetçilerin silah lobisine maddi desteğinden vazgeçmesini istediklerini belirten Meyer 'Bu gerçekten çok önemli, çünkü öğrenciler şimdi doğrudan silahlara erişimin kolaylaştırılmasını isteyen ve siyaset çevreleri üzerinde baskı kuran NRA'yı hedef alıyorlar' şeklinde konuşuyor.

Meyer, her ne kadar bu çabaların NRA'nın tamamen sonunu getirmese de bir dahaki seçimlerde Cumhuriyetçilerin silah yasalarını sertleştirmek yerine onları daha da kolaylaştıran bir kurumdan nasıl maddi destek aldıklarını açıklamakta zorlanacaklarını da sözlerine ekliyor. Meyer'e göre gençlerin hareketi ivme kazanarak devam edecek.

Yaşanan silahlı saldırılar sonrasında gözler ABD başkanına çevriliyor. Araştırma görevlisi Meyer ABD başkanı Trump'ın bu tip trajediler sonrasında insanları yatıştıramadığını gözlemlemiş: "İnsanları yatıştırmak başkanın görevlerinden biri. Bazı Demokratlar ya da Cumhuriyetçiler bunu başarıyor ama Trump gerçekten bu konuda çok eksik. Açıklamalarıyla insanları daha da sinirlendiriyor. İnsanlar bu yüzden ona karşı birlik olmaya başlayabilir."

Kathleen Roming de öğrenci protestoların somut politikalara dönüşmesini umuyor. Roming, "Bu nesil cinnet olaylarıyla büyüdü. Okullarda düzenli olarak bu konuda alıştırmalar yapılıyor. Yani birgün nasıl öldürülebileceklerinin tatbikatını yapıyorlar. Bu onlar için olağan bir tecrübe haline geldi" diyor.

Talepler son derece açık

Washington'da bulunan 'Sorumlu Silah Birliği' sözcüsü Katy Klein, Marjorie Stoneman Douglas Lisesi'nde yaşanan silahlı saldırının ardından insanlar artık somut adımlar atılmasını istiyor. Verdikleri mesaj çok açık: "Siyasetçi olarak adımlar atmazsanız, biz sizi oturduğunuz koltuklardan seçimle indireceğiz' diyor.

Peki araştırma görevlisi Meyer Parkland'daki öğrencilere neler söylemek isterdi?

Meyer, "Onlara ne kadar güçlü, bilgili ve diisiplin sahibi olduklarını söylemek isterdim. Harika bir gençlik! Onlara ayrıca teşekkür etmek isterdim. Ve derdim ki: İnandığınız şeylerden sizi kimsenin vazgeçirmesine izin vermeyin" diyor.

Michael Knigge

@ Deutsche Welle Türkçe