"Lise yerleştirmelerinde sorun 90 bin değil 700 bin öğrenciyi ilgilendiriyor; algoritma iddiası MEB'i karıştırdı"

"Lise yerleştirmelerinde sorun 90 bin değil 700 bin öğrenciyi ilgilendiriyor; algoritma iddiası MEB'i karıştırdı"

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, yeni lise giriş sisteminin yerleştirmelerinde yüz binlerce öğrenciyi ilgilendiren “büyük hatalar” yaptığı iddia edildi. Rakamın 90 bin olmadığı konuşuluyor. Bakanlık görevden alma ve soruşturmalarla sürecin üzerine gitse de binlerce öğrencinin kaderinin son dakikada değiştirilen bir algoritmaya teslim edildiği iddiası MEB’i karıştırdı. Yerleştirme sorununa karşı kontenjan artırma formülünü devreye sokan bakanlık, talebe göre Anadolu lisesine dönüştürme ve son çare olarak da ikili eğitim yöntemini deneme kararı aldı.

Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre MEB bürokrasisi sürece ilişkin birbirini suçlarken, 1 milyona yakın öğrencinin yerleştirilmesindeki skandallar birbirini izledi. Yapılan hataların sadece yerleştirilemeyen 91 bin öğrenciyi değil, yerel yerleştirilmede liseleye yönlendirilen 700 bin öğrenciyi ilgilendirdiği tartışması yeni Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u harekete geçirdi.

Soruşturma açıldı

Bakan Selçuk, yaşanan tartışmaların ardından eski MEB Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt; Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürü Bayram Çetin ile Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Bilal Tırnakçı’yı görevden aldı.yerleştirme işlemleri ile ilgili Kurt ve Çetin hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenilirken, Tırnakçı’nın görevden alınmasının bu süreç ile ilgisinin olmadığı belirtildi.

Skandal, Kurt’un, il milli eğitim müdür ve yardımcılarından oluşan sosyal paylaşım platformundaki mesajları ile ortaya çıktı. Bakanlığın 11 aydır üzerinde çalıştığı algoritma sisteminin yeni yönetimce değiştirildiğini belirten Kurt, “Son günlerde yerleştirmeişlemlerinin hiçbir yerinde olmamış, bu konuda fikri dahi olmayan ‘geçmişe küfür ederek önünü aydınlatacağını zanneden’ birtakım zevat, gösteri yarışına girmiş ve sistemin (Müsteşar ve Bakan Beye arz edilmiş, test edilmiş, onay alınmış ve kılavuzla ilan edilmiş) kurgusunu bozma cüretini kendinde bulmuştur. Eğer sistem pilotlanan kurgusu ve yerleştirme algoritması ile uygulanmazsa vahim sonuçlar doğuracaktır” ifadelerini kullandı.

‘Algoritma değişti’

Hakkında soruşturma başlatılan ve mesajların yerleştirme işleminden önce atıldığını belirten Kurt, Cumhuriyet’e konuştu. Hakkında soruşturmaya neden olan mesajların süreçte yaşadıklarına karşı bir sitem olduğunu vurgulayan Kurt, MEB’de görev değişiminin ardından bazı bürokratların sistem üzerinde oynamaya gittiğini söyledi. Kurt, “Ben o arkadaşlara söyledim, ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedim. Algoritmayı bilmiyorsunuz, çalışmanın hiçbir yerinde yoksunuz. Dinlemediler. Ne söylediysem çıktı. O mesajlar da dediklerimi dinletemediğim için atıldı” dedi.  11 aydır hazırlanan ve test edilen algoritmanın değiştirildiğini aktaran Kurt, sürece ilişkin “Mesele 91 bin öğrenci değil, yerleştirilmeme meselesi. Kimin nereye yerleşeceği meselesi. Anadolu lisesine yerleşmesi gerekirken mesleğe, meslek lisesine gitmesi gerekirken Anadolu lisesine gidenler var. Algoritma dediğim o. Yerleşen 700 küsür bin öğrenci de doğru yerleşmedi” diye konuştu.  Kurt, “Ben sadece bürokrat olarak üzüldüm, derdimi anlatamamak adına üzüldüm. Benimle kimse çalışmak zorunda değil ama 11 aydır çalıştığım bir konuda 11 dakika dinlemiş olsaydı bu sorunlar yaşanmazdı. Biz İsmet beye (İsmet Yılmaz) sunduk, müsteşar Bey’in bilgisi var. Benim bilgim var, ölçme değerlendirme ve bütün genel müdürlerin bilgisi var. O toplantıya herkes katıldı. Kimse ‘ben bilmiyorum, görmedim’ ayağına yatmasın. O toplantılarda müsteşar beyin başkanlığında herkes katıldı. En son kılavuz yayınlanmadan önce gündüz toplantı yaptık. Bakan bey en son onayı verdikten sonra biz kılavuzu yayınladık” dedi.

‘Bürokratlar dinlemedi’

Kurt, “Algoritmayı yapan ‘bilgi işlem.’ Asıl sorumlu o. Ölçme değerlendirmeye siz ne verirseniz o onu yerleştirir. Yazılımı yapan, hesaplamayı yapan bilgi işlemdir. Bürokratlar dinlenmedi. Teknik bir eleman hesaplamayı yapıyor, bunlar neden tespit edilmiyor. Görevden almalar bununla alakalı değil, o haberlerin hepsi siyasi. Bilgi işlem bütün hesaplamayı, yanlışı yapan o” ifadelerini kullandı. Bakanlık kaynakları ise Kurt’un iddialarına karşı “Konu ile ilgili bir algoritma değişikliği yok. Bakan Bey’den (Ziya Selçuk) önce uygulanan ve çalışılan bir sistem. Sistemi çalışan sorumlular, bir algoritma değişikliği yönünde ifadelerde bulunuyorlar. Konu ile ilgili soruşturma başlatıldı ve sorumlular bakan bey tarafından görevden alındı” dedi. Yerleştirmeye esas olan denklem yani algoritma değişikliği suçlamasına karşı kaynaklar, “Eski sistem uygulandı, değiştirmeniz mümkün değil. Kılavuzu var. Kılavuzda değişiklik yapamazsınız, algoritmayı değiştiremezsiniz. Hukuken mümkün değil. Değişiklik yaptığınızda mahkeme sınavı iptal eder” ifadelerini kullandı.

Kontenjanlar artırılacak

Lise yerleştirme krizi üzerine toplantı üstüne toplantı düzenleyen MEB, 3 ana formül üzerinde çalıştı. Edinilen bilgiye göre, bakanlık ilk formül olarak önümüzdeki hafta başında Anadolu liseleri için artırılmış kontenjanları açıklayacak. Kontenjanların yeterli olmaması durumuna karşı bakanlık il il çalışma yürütecek. Bu kapsamda, ailelerin tercihlerine göre farklı okul türlerinden boş kalanların Anadolu lisesine dönüştürüleceği öğrenildi.

"Tercih hakkı ellerinden alındı"

CHP milletvekili Utku Çakırözer, Anadolu liselerinin kontenjanlarının artırılarak, öğrencilere yeniden tercih hakkı verilmesi çağrısında bulundu. CHP Eskişehir milletvekilleri Çakırözer ve Jale Nur Süllü, Eğitim İş Eskişehir Şubesi’ni ziyaret ederek, Şube Başkanı Abdülkadir Önder ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Liselere Giriş Sınavı sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çakırözer, şunları söyledi:

“Plansız programsız geçilen LGS sistemi de aslında bir sınavdı. Hem de azalan kontenjanlar ve zorlaşan sorular nedeniyle çocuklarımızı eskisinin kat-be-kat üzerinde strese soktu. Evlatlarımız sınavlardan ağlayarak çıktılar. On binlerce öğrenci ya hiçbir okula yerleşemedi ya da evlerinden çok uzakta okullara yerleşmek zorunda bırakıldı. Bunların arasında ortalaması 90 ve üstü puanlarda olan öğrenciler de bulunuyor. Üstelik bu öğrenciler istedikleri okullara yerleşemediklerinden dolayı tercih hakları ellerinden alındı. 91 bin 687 öğrenci hiçbir okula yerleşemediği için boşta kaldı, bu rakama dördüncü ve beşinci tercihini yapan öğrenci sayısı da eklendiğinde 183 bin öğrenci açıkta kaldı.”

Kaygılar haklı çıktı

Sonuçların öğrenciler ve veliler açısından büyük bir şok etkisi yarattığını dile getiren Şube Başkanı Önder ise, “Bu sistemle öğrencilerin istemedikleri okullara yerleştirilecekleri, birçok ailenin çocuklarını meslek ya da imam hatip lisesi ya da özel okullara göndermek zorunda kalacağı yönündeki kaygılarımız ne yazık ki haklı çıktı. Herkes istediği okula çocuğunu yerleştirebilmeli. Öğrencilerimiz özel okullara gitmek zorunda kalmamalı” dedi.