Eski CHP milletvekili, sanatçı Zülfü Livaneli sanat dünyasında polemiğe neden olan ‘Kültür sanat bizim, yani solda olanların işi’ sözleriyle ilgili açıklama yaptı. Sanatın empati ve vicdan meselesi olduğunu belirten Livaneli, Norveçli yazar Knut Hamsun’ı örnek verdi “Sol dediğim zaman, muhalif demek istedim. O düzen; ister komünist, ister faşist hükümet olsun düzenle bütünleşenden sanat çıkmaz. Sanat muhaliftir” dedi.
Birgün gazetesinden Hilal Solmaz’a konuşan Livaneli, gelecek yıl üç kitabının sinemaya uyarlanacağını söyledi. Livaneli “Gelecek yıl çekilecek olan filmler var. Serenad ve Leyla’nın Evi’ni Timur Savacı, (TİMS) Balıkçı ve Oğlu’nu ise Han Yapım Netflix’e çekecek” dedi.
Yönetmenliğini yaptığı 1988 yapımı Sis filmi yeniden izleyiciyle buluşacak olan Zülfü Livaneli, “‘Kültür sanat bizim, yani solda olanların işi’ sözleriniz sanat dünyasında polemiğe neden olmuştu. Peki, sanat neden solcuların işi?” sorusunu şöyle yanıtladı:
Sanat empati meselesidir, vicdan meselesidir. Sen kendini Güneydoğu’da öldürülen bir kızın yerine koyamazsan, onu yüreğinde hissedemezsen yazamazsın. Bunlar da daha çok solda oluyor. Bana itirazlar oldu, haklılar da. Mesela; Knut Hamsun, çok büyük bir romancıdır ama solcu değildir. Solcu değildi ama vatan hainiydi. Nazi ordusu, Norveç’i işgal etti. Hamsun, işgalcilerle beraber saf tuttu. Sonra da halk onu protesto etti. Evinin önünde bir meydana genç bir kız gelip kitabını bıraktı sonra yaşlı bir adam! Bütün Norveç halkı elindeki sevdikleri romancının kitaplarını getirip bir dağ oluşturdular. O dağ büyüdükçe, içerde Knut Hamsun küçüle küçülerek öldü. Sol dediğim zaman, muhalif demek istedim. O düzen; ister komünist, ister faşist hükümet olsun düzenle bütünleşenden sanat çıkmaz. Sanat muhaliftir.
Livaneli ”Aktif siyasette bir daha yer alacak mısınız?” sorusuna ise “Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) benim 22. dönemden arkadaşım. Beraber kampanya yapmıştık. Ben onun sabrına hayranım. Kurşun attılar, suikast düzenlediler, yumruk attılar, her gün hakaretler ettiler. Muazzam bir şekilde sinirleri bozulmadan, sapasağlam duruyor ve bir hedefe doğru yürüyor. Bir de Millet ittifak lideri olması çok önemli, son yerel seçimlerde çok iyi başardılar. Onun tekrarlanması şu an iktidar için büyük bir korku. Siyasette değilim, olmayacağım da, beni kitaplarımla baş başa bıraksınlar. Hiçbir siyasi talebim yok. Bir ülkenin şarkılarını yapanlar, dizelerini yazanlar, kanunlarını yapanlardan daha güçlüdür. Ben bunu kesin biliyorum çünkü; kanun yapıcı olarak Meclis’te bulundum ancak besteci ve yazar olarak erkim çok daha büyük oldu.” yanıtını verdi.