Liverpool'un yıldızı Mohamed Salah başarısını neye borçlu?

Liverpool'un yıldızı Mohamed Salah başarısını neye borçlu?

Mısır'ın başkenti Kahire'de ENPPI takımını 4-0 yenen Al-Mokawloon 16 yaş altı takımının koçu Said Al Shesheni, kadrosunda bir oyuncunun galibiyetin sevincini diğerleri gibi yaşamadığını fark etti.

Hatta gözyaşları içinde kalmıştı bu oyuncu. Nedeni ise adının skorbordda yer almamasıydı. Sol bekte oynayan futbolcunun tabelaya girmesi kolay değildi.

Kahire'nin 130 kilometre kuzeyindeki Nagrig köyünde doğan genç futbolcu, antremana katılabilmek için günde 9 saatini yolda geçiriyor, bazen 10 ayrı otobüs kullanıyordu tek bir günde.

Bu gencin tutkusundan etkilenen koç Al Shesheni, ona bir şans verdi ve takımın ön taraflarında rol verdi.

Genç Muhammed Salah, o günden beri arkasına bakmadı.

Bu hikaye, dünyanın dört bir tarafından futbol severlerin kafasındaki "Avrupa'nın üst liglerinde daha önce iz bırakamamış Salah bir anda nasıl Lionel Messi ve Christiano Ronaldo gibi oyuncularla karşılaştırılır oldu?" sorusunun yanıtının başlangıcı.

Futbolda bir oyuncunun doğru yerde doğru zamanda olması önemlidir. Bu kaide, söz konusu Mısır'daki bir futbol kulübünün altyapısında da olsa, Premier Lig'deki yıldızların arasında da olsa değişmez.

Fakat Liverpool geçen yıl Salah'ı İtalya'nın Roma kulübünden transfer ettiğini açıkladığında çok az kişi bugünkü performansını vereceğini bekliyordu.

Üstelik 55,7 milyon dolar, 2015 yılında Chelsea'ye gelmiş ve performansıyla beklentilerin uzağında kalmış bir oyuncu için kulağa yüksek geliyordu.

Ayrıca Mısır küresel futbol pazarında geleneksel bir aktör de değil. Yine de Afrika Uluslar Kupası'nı yedi kere kazanmış bölgesel bir güç.

Firavunlar Dünya Kupası'nda yalnızca iki kere oynayabildi (1934 ve 1990) ve Salah'ın yükselişine kadar Mısır Ulusal Futbol Takımı, Rusya'daki Dünya Kupası'nda en yaşlı kaleci olarak tarihe geçmek üzere olan Essam El-Hadary ile anılıyordu.

Salah'ın ilk İngiltere döneminde yanlış giden neydi?

Yeni başlayanlar için Salah daha önce İsviçre'de oynamıştı ve orası Premier Lig kadar rekabetçi ve fiziksel olarak zorlayıcı değildi.

Chelsea'ye geldiğinde takımda uzun süredir oynayan güçlü oyuncularla rekabet etmesi gerekti ve menejeri Jose Mourinho'yu etkilemeyi başaramadı.

Mısırlı futbolcu Londra kulübünde yalnızca 19 maç oynadı ve bunların sadece dokuzunda sahaya ilk onbirde çıktı. Bunların da ikisinde 90 dakika sahada kalmayı başardı.

Salah o tarihten sonra iki kere İtalyan kulüplerine kiraya verildi ve 2015/16 sezonunda Roma'ya transfer oldu.

Salah ilk defa burada kendini göstererek iki sezonda 34 gol attı ve Liverpool'a transfer oldu.

Bu hafta bir Alman televizyonuna konuşan Liverpool menajeri Jurgen Klopp "Chelsea'ye geldiğinde çocuktu" diyor ve ekliyor:

"Üstelik Chelsea'nin kadrosu inanılmazdı, bu yüzden işi zordu."

"Hepimiz Jose Mourinho'nun fantastik bir menajer olduğunu biliyoruz ama bazen böyle şeyler oluyor. Eğer işler yürümezse kenara çekilip ve tekrar denemek lazım, Mohamed de tam olarak bunu yaptı."

Kısa süre önce Anfield stadında deplasmana gelen ve artık Manchester United'ın başında bulunan Mourinho, Mısırlı futbolcuya sarılmıştı.

Geçen Pazar ESPN Brezilya kanalına konuşan Portekizli teknik adam ilk defa oyuncusuyla ilgili ilk defa kamuoyu önünde konuşmuştu:

"Salah'ı almaya karar veren bendim ama satma kararı bana ait değildi, kulüp yönetimi vermişti kararı. Sevimli bir adam, ama gençti ve hem fiziksel hem mental açıdan hazır değildi ilk geldiğinde. Biraz da kültür şoku yaşamıştı. Onun için çok mutluyum, özellikle de bu yıl Manchester United'a gol atmadığını için."

Salah'ın bu sezonki istatistikleri muhtemelen oyuncunun en uçuk hayalinin de ötesindeydi.

Liverpool'la çıktığı resmi maçlarda 43 gol atan Mısırlı 15 gole de doğrudan katkı verdi. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 2007'den beri ilk finaline yaklaşan Liverpool'un bu başarısında kilit rol oynadı.

Mısırlı oyuncu, hız ve atağı düşünen Klopp gibilerinin sahada hedeflediği oyun için bulunmaz Hint kumaşı.

Diğer kilometre taşlarının yanı sıra Salah Avrupa Altın Ayakkabı ödülüne aday olacak ilk Afrikalı oyuncu olabilir. Bu ödül Avrupa'daki ulusal futbol liglerinde en fazla gol atan futbolcuya veriliyor.

Salah için sezon Premier Lig'in son haftası bitmeyecek. Mısırlı oyuncu, ulusal takımıyla birlikte 2018 Dünya Kupası'na gidecek. 28 yıl aradan sonra gelen bu başarının mimarlarından Salah, takımının altı maçtaki sekiz golünün beşini attı, ikisinin de asistini yaptı.

Unutulmayan anlar arasında Kongo'ya 94. dakikada attığı penaltı golüyle eleme grubundan çıkmayı garantilediği an da vardı.

Mohamed Salah'ın yıldızının parlamasında şansın da etkisi vardı.

Mart 2012'de Mısır futbolu çalkantı içindeydi: Port Said stadyumunda bir maç sonucu ev sahibi takımın taraftarlarının deplasman taraftarlarına saldırması sonucu en az 70 kişi ölmüş, 500 kişi yaralanmış, ulusal futbol ligi tatil edilmişti.

Londra'daki olimpiyatlar öncesinde oyuncularına sahaya çıkma imkanı yaratmak isteyen Mısır 23 yaş altı futbol takımı, Avrupa kulüpleriyle dostluk maçları ayarlamıştı. Bunlardan biri de İsviçre takımı Basel ileydi.

Basel Başkanı Bernhard Heusler, takımına karşı forma giyen Salah'a neredeyse maç biter bitmez sözleşme imzalatmaya karar vermişti.

"Hava buz gibiydi ama Salah inanılmazdı. Yalnızca ikinci yarıda oynadı ve böylece hayatımda gördüğüm en hızlı oyuncuyu izlemiş oldum" diyordu o günü hatırlayan Heusler.

Basel'deki takım arkadaşları Salah'ın başta ilk 11'de kendine yer bulamadığını hatırlıyor. Mısırlı oyuncu maçın sonlarında oyuna alınan bir futbolcuydu. 29 maçın yalnızca 10'unda sahada 60 dakikadan fazla kalmıştı.

Eski takım arkadaşı Philipp Degen, Chelsea'ye karşı oynadıkları Şampiyonlar Ligi maçında üç puanı getiren golu atarak herkesi nasıl şaşırttığını hatırlıyor:

"Soyunma odasında onu tebrik etmek istedik ama kabul etmedi. Altı şutu auta çıktıktan sonra yedinciyi çekmesinin tek nedeninin kulübün ona güvenmesi olduğunu söyledi."

Milyoner futbolcularda alçak gönüllülük, golcülükten çok daha az görülen bir meziyet. Dindar bir Müslüman olan Salah'ın mütevaziliği, futbol severlerin ve medyanın gözündeki popülerliğini yalnızca artırdı.

Son yıllarda Arap Baharı ve 2013 darbesi gibi olaylarla siyasi çalkantılar yaşayan ve kutuplaşan Mısır'da halk Salah'a büyük saygı duyuyor. Salah'ın kökenlerine yönelik sevgisi ise bu hayranlığı besliyor.

Bir okul ve bir hastane yaptıran Salah, adının pek çok hayır etkinliğinde kullanılmasına izin verdi. Yoksul Mısırlılara yardım etmek için kurulan bir hükümet fonuna 280 bin dolar bağışladı.

Salah'ın tartışmaya yol açtığı tek an 2013'te Basel'in İsrail takımı Maccabi Tel-Aviv ile oynadıkları bir maçta rakiplerinin elini sıkmamak için maç öncesi protokol sırasında ayakkabılarını değiştirmeye gitmesi olmuştu.

O dönemde bazı Mısırlılar eylemini eleştirmiş, bazıları da İsrail'deki deplasman maçına gitmemesini istemişti.

Salah yine de maça çıkmış ve iyi oyununu bir golle taçlandırmıştı. Tartışmalar maçtan sonra devam etmedi.

Geçen hafta Liverpool'un Roma karşısındaki 5-2'lik Şampiyonlar Ligi zaferinde Salah'ın oynadığı büyük rolün ardından İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman bir tweet ile işi şakaya vurdu: "Genelkurmayı arayarak Mohamed Salah'ı İsrail Ordusu'na transfer etmesini isteyeceğim."