İngiltere Londra Uluslararası Dünya Sinemacıları Film Festivali’nde, “En İyi Yabancı Film” dalında birinci olan “Kurdistan Kurdistan” filmin yönetmeni Bülent Gündüz, “Avrupa Kürtler konusunda ikiyüzlü bir politika izliyor” diyerek gerekçesiyle ödülü almadı.
Londra’da 27 Şubat akşamı gerçekleşen Londra Uluslararası Dünya Sinemacıları Film Festivali’nde, “Yabancı Dilde En İyi Yabancı Film” dalında “Kurdistan Kurdistan” filmi, 15 film arasında birinciliğe seçildi.
Rûdaw’a konuşan Gündüz, “Bugüne kadar uluslararası platformlarda aldığımız ödülleri, göç yollarında kaybettiğimiz çocuklara ve katliama maruz kalan şehitlerimize adadım. Beş ödülü de her seferinde trajik bir olaya adadık. Bu trajediye sessiz kalanlara karşı böyle bir protestonun daha anlamlı olacağını düşündüm” dedi.
Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tavrımızın devletlerin politikalarını etkilemeyeceği açıktır ama salonda birçok ülkeden yönetmenler vardı. Bu anlamda biz sanatçılar insani olarak bu duruma dikkat çekerek, bir lobi oluşturabiliriz. Tavrımızı gayet nazik bir dille ifade ettik. Orada bize destek sunan sanatçıların kendi ülkelerinde soruna dikkat çekmesi bir kazanımdır.”
Kürtlerin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şeyin lobi olduğunu belirten yönetmen, “Bunun başında da sanat lobisi gelir. Umarım bu hareketimizin de bir etkisi olur. Halktan da çok olumlu tepkiler aldık. ‘Yerinde ve onurlu bir duruş’ yorumlarını aldık” ifadelerini kullandı.
"Kürtlerin son yılların büyük katliamlarından geçmesine rağmen, özgürlüğe de bir o kadar yaklaştığını" söyleyen Gündüz, "Tüm parçalardaki siyasi güçlerin birliği söz konusu olmadığı müddetçe yerimizde saymaya devam edeceğimizden korkuyorum. Ekonomik ve siyasi komplekslerimizi bir tarafa bırakıp, ulusal bir ittifak kurabilirsek, kaderimizi tayin edebiliriz" ifadesini kullandı.
Festivalde okunan metin
Yönetmen Bülent Gündüz’ün festivalde okuduğu metin ise şöyle:
“Öncelikle, bu değerli ödülü bize layık gördüğü için Londra Uluslararası Dünya Sinemacıları Film Festivali Komitesi’ne teşekkür ederim. Burada, siz değerli sanatçılarla bu anı paylaşmak benim için onur verici. Ben, sayısı 40 milyonu bulan ve aynı zamanda devleti olmayan bir halka, yani Kürt halkına mensup bir sinemacıyım. Kürtler, bugün insanlığın ortak düşmanı olan barbar IŞİD çetelerine karşı savaşan ve aynı zamanda insanlığın onurunu ayakta tutan tek halktır.
Bu onurlu mücadeleye rağmen Kürtler, dünyadan hiçbir zaman gerekli desteği göremediler ve yaşadıkları her coğrafyada katliamlara maruz kaldılar.
Bir insan olarak ve bir Kürt olarak, yasadığımız katliamlara dikkat çekmek, dünyanın; özellikle Avrupa (İngiltere, Fransa ve Almanya) ülkelerinin Kürt sorununa karşı sergilediği ikiyüzlü tavra dikkat çekmek için bize verilen bu ödülü reddetmek durumundayım. Festival jürisine tekrar teşekkürlerimi sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”