Londra'da 'Ağır Roman' rüzgârı

Londra'da 'Ağır Roman' rüzgârı

Rüya Yonak  

Londra'da 14 senedir Türkçe oyun sahneleyen Türk-Kürt drama grubu Arcola Ala-Turka, bu yıl Metin Kaçan'ın 'Ağır Roman' adlı eserini tiyatro oyununa uyarladı. Yönetmenliğini Aylin Bozok'un yaptığı, senaryosunu Zerrin Akdenizli'nin yazdığı Ağır Roman (Cholera Street) oyunu, 26-28 Ocak'ta Londra izleyicisiyle buluştu.

İstanbul'un bir kenar mahallesinde geçen trajik olayları konu alan oyunda özellikle saygın bir berber olan Ali'nin oğlu Salih'in, Tina'ya olan aşkı ve ailesinin karşılaştığı karanlık olaylara odaklanılıyor.

2000 yılında Mehmet Ergen tarafından kurulan Arcola Theatre, farklı kimliklerin ve kültürlerin buluştuğu zengin bir tiyatro platformu. Ayrıca, Londra'nın 'Off West-End' (Londra'nın batı yakası dışında kalan) prodüksiyonlarının sahnelendiği tiyatrolarının arasında önemli bir yere sahip.

Oyuncular soldan sağa: Şenay Balta, Serpil Delice, Ada Burke, Büke Soyusinmez, Yılmaz Eser Durmuş, Dilek Yorulmaz; yerde yatan oyuncu: Tuğba Tırpan

Arcola Ala-Turka grubu da neredeyse tiyatro kurulduğundan beri faaliyet gösteriyor.

Arcola'da Türkçe oynanan oyunlara İngilizce üst yazı eşlik ediyor.

Ala-Turka'nın 13 yıldır oyuncusu olan Serpil Delice, "Burada büyüdüm tiyatro konusunda" diyor ve grubun oyunculuk tutkusu olan herkese açık olduğunun altını çiziyor.

Amatör ve profesyoneller bir arada

 

Çalışmaları 2 ay süren Ağır Roman oyununun kadrosunda da hem profesyonel, hem amatör oyuncular yer alıyor.

Tina karakterini canlandıran Ezgi Bakışkan, amatör oyuncuların profesyonellerle bir araya gelmesiyle ilgili, "Çok başka bir enerji oluyor aslında hem profesyonel oyuncuların hem de amatör oyuncuların birlikte bir şey üretmeleri. Aslında birbirimizden çok şey öğrendik. Bazen karşındaki amatör oyuncudan da çok acayip şeyler öğrenebiliyorsun. Güzel bir enerji oluşuyor ve birlikte üretiyorsun. İşin en güzel tarafı da aynı heyecanla yüreğini ortaya koyuyorsun" diyor.

Ana karakter Salih'i canlandıran ve bu yıl ilk defa gruba katılan Yılmaz Eser Durmuş, "Ala-Turka'da amatör-profesyonel diye bir kavram var. Amatör ruhu koruyarak işi profesyonel şekilde yapıyorlar. Herkesin oyunculuk dışında yaptığı bir iş var, akşam sadece yedi buçuktan sonra buluşulup oyuna çalışıyorlar" diyor.

'Yabancılar acıyı hissetti'

 

Kolera Sokağı'nda geçen olayların yabancı bir seyirciye nasıl ulaştığı konusunda oyuncular, gelen yorumlardan memnun olduklarını söylüyor.

Delice, Ağır Roman'ı izleyen bazı yabancı arkadaşlarının oyundaki 'acıyı hissettiklerini' söylüyor.

Eserin arabesk havasının biraz da Türkiye'ye ait bir parça olduğunu söyleyen Bakışkan, "Bu duyguları çok iyi bilen bir toplumuz. Bana gelen yorumlarda da 'her şey çok gerçekti' diyen kişiler oldu" diyor.

Durmuş, yönetmen Aylin Bozok'un seçtiği müzikler ve yarattığı atmosferin de Kolera Sokağı'nın ruhunu seyirciye yansıtmakta rolü olduğunu söylüyor.