Sosyal medyada 4.6 milyar tıklanmayla rekor kıran “Despacito” şarkısının sahibi Porto Rikolu Luis Fonsi, şarkıya ilikin olarak, “İspanyolca bir şarkının dil bariyerini yıkıp, bir fenomene dönüşmesini kimse beklemiyordu. Şarkılarımı yazarken hep hit olmasını umut ederim. Ama tüm dünyada bir numaraya yükselecek, aylarca zirvede kalacak bir şarkı olacağını hayal edemezdim, şaşkınım” dedi. “Her şarkının yapısı farklı; bazıları romantik, bazıları seksi, bazıları da tempolu” ifadelerini kullanan Fonsi, sözlerinin devamından “‘Despacito’ tüm bu öğeleri birleştiren bir şarkı olduğu için çok tuttu” dedi.
Hürriyet gazetesinden Aslı Barış’ın Luis Fonsi ile yaptığı röportaj şöyle:
Bu kadar büyük bir patlama yapacağınızı tahmin ediyor muydunuz?Bu kadar büyük bir patlama yapacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
-Böyle bir şeyi kim tahmin edebilir? İspanyolca bir şarkının dil bariyerini yıkıp, bir fenomene dönüşmesini kimse beklemiyordu. Şarkılarımı yazarken hep hit olmasını umut ederim. Ama tüm dünyada bir numaraya yükselecek, aylarca zirvede kalacak bir şarkı olacağını hayal edemezdim, şaşkınım.
Şarkıyı dinleyici için bu kadar harika kılan şey ne? -Ben de bilmiyorum ki! Herkes bana bu soruyu soruyor ama cevabım yok. Sanırım şarkının tüm katmanları patlamasında etkili oldu. Her şarkının yapısı farklı; bazıları romantik, bazıları seksi, bazıları da tempolu. ‘Despacito’ tüm bu öğeleri birleştiren bir şarkı olduğu için çok tuttu. İnsanları dans ettiriyor, mutlu ediyor. Sözleri tutkulu, seksi. Çok akılda kalıcı bir melodisi var. Kabul et, şu an bana bakarken bile aklından ‘Pacito, pacito’ diye geçiriyorsun. İşin matematiği doğru.
Hit yaratmanın belli bir matematiği var mı?
-Var tabii... İlk başta çok akılda kalacak, dile dolanacak bir şey yapmalıyım fikriyle çıktım yola. Yapı olarak da hareketli, kıvrak, dans edebileceğiniz ama yormayan ritmde bir şarkı olsun dedim. Sonra Daddy Yankee’yi de düet için aradım, o da kabul etti. Sonrası da malum, tarih yazdık.
Justin Bieber nasıl dahil oldu parçaya, siz mi istediniz? -Yoo... Şarkı çıkalı dört ay olmuştu. Justin de o sırada turnedeymiş. Kolombiya da turnesinin duraklarından biriymiş. Bir gece kulübüne gitmiş, orada ‘Despacito’ çalıyormuş. İnsanların çılgınlar gibi dans ettiklerini, dinlerken nasıl mutlu olduklarını görmüş. “Bu bir hareket, ben de bunun bir parçası olmalıyım” dedi.
Justin şarkının nakaratını da İspanyolca söylüyor. Bu sizin fikriniz miydi?
-Hayır, onu tamamen serbest bıraktık. Şarkıya farklı bir boyut kattı; Latin listelerinde ve Avrupa’da büyük bir hit olmuştuk ama Justin’in remiksiyle Amerika’da da patlama yaptı. İngiltere ve Avustralya’da da zirveye çıktı. Amerikan Billboard Listesi’nde Macarena’dan sonra bir numaraya yükselen ilk İspanyolca parça olma gibi tarihi bir başarı geldi. Düşünün, en son 21 yıl önce bu başarı sağlanabilmiş. 15 haftadır zirvedeyiz.
Hayatınızı ‘Despacito’ öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırsak, nasıl değişiklikler var? -Bu benim ilk hit parçam değil, uzun zamandır müzik endüstrisindeyim, kariyerimde 20 yılı geride bıraktım, 12 albüm çıkardım. Ama sadece İspanyolca konuşan ülkelerde popülerdim. Şimdi dünyanın her yerinde konserimi izlemek istiyorlar; dün Macaristan’daydım, Türkiye’ye Regnum Carya Hotel’de sahne almak için geldim. Arkadaşım Gianluca Vacchi ile ‘partilemek’ için. Sonra sırasıyla Kıbrıs’a, Mısır’a, İsveç’e gideceğim... 2018 yazına kadar turnedeyim, tüm biletler tükendi.
Bu kadar başarılı olan parçalar, bir açıdan lanetli; sanatçı asla o seviyeye çıkamıyor, bunalıma giriyor. “Bir daha asla bu kadar popüler parça besteleyemem” stresine giriyor musunuz?
-Evet, asla bir daha ‘Despacito’ gibi bir parça yapamayacağım. Başka kimse de yapamayacak... Tarihte sadece bir ‘Despacito’ olacak. Tıpkı sadece bir ‘Macarena’, bir ‘La Bamba’ olduğu gibi... Başka bir ‘Despacito’ yazılamayacağını biliyorum çünkü böyle bir fenomen, her zaman yaratılamaz. Bu boyutta olmasa da hit şarkılar yapmaya devam edeceğim; elimden gelenin en iyisini yapacağım. Yeni şarkım çok yakında piyasaya sürülecek. Albümü de tamamladım... Yıl sonunda ya da 2018 başında çıkacak. Kısa bir tatil yapayım diye düşünüyorum; neticede karım ve iki çocuğum var.
‘Sadece İngilizce parçalar tüm dünyada iş yapar’ klişesini kırdınız. Sizce Türkçe bir parçanın da böyle patlama yapma ihtimali var mı?
-Yüzde yüz. Artık dilin bir önemi yok. Müzik ön planda. Eğer son altı aydır tüm dünyada bir numara olan parça İspanyolcaysa, neden Türkçe, Çince ya da Macarca olmasın? Hit şarkı yaratmak için birden çok faktör var göz önüne alınması gereken. Müzik kuvvetli olsun yeter.
Gianluca Vacchi ile sahne aldınız. Arkadaş olduğunuzu bilmiyorduk. -Mart ayında tanıştık, Miami’de. Bir fotoğraf çekimimin kulisine gelmişti. Sonra yemeğe çıktık filan, hemen arkadaş olduk. Nisan ayında doğum günü partime geldi. Sonra ben de eşimle onun İtalya’daki evine gittim. Sürekli görüşüyoruz. Süper bir adam, çok yetenekli, çok akıllı, Latin müziklerini de çok seviyor, endüstrisinin gelişmesine katkı sağladığını düşünüyorum. Böylelikle güçlerimizi birleştiriyoruz.
-- ABD, İngiltere ve Avustralya’da bir numara olan şarkı 6 ay içinde internet üzerinden dinlenme rekoru kırdı; Universal Music, şarkının 4.6 milyar kez dinlendiğini açıkladı. Ve rakam her geçen gün artıyor.
-- 13 Ocak’ta yayımlandıktan birkaç saat sonra 5.4 milyon tık ile, 24 saat içinde en çok izlenen İspanyolca video oldu.
-- 2 gün içinde 200 milyon kez görüntülenerek, en kısa sürede bu kadar çok kez izlenen İspanyolca video olarak Vevo’da rekor kırdı. Klibi, 154 gün içinde 2 milyar kez izlenerek, bu rakama en hızlı ulaşan müzik videosu da olmayı başardı.
“Bir yerden tanıyorum” diyorsanız, yalnız değilsiniz. Şarkının patlamasında rol oynayan klibin güzeli Zuleyka Rivera, Türk magazin basınının yakından tanıdığı bir isim.
Şarkının bu kadar büyük patlama yapmasında onun da katkısı çok. Klipte saçlarını savuran, seksi danslar yapan Zuleyka Rivera’dan bahsediyoruz. 2006 Kainat Güzeli seçilen Porto Rikolu modelle birçoğu ‘Despacito’ sayesinde tanıştı. Oysa 29 yaşındaki model/oyuncu, bundan 10 yıl önce Türk magazin tarihine ‘Milli Yenge’ olarak damga vurdu. Onunla tanışmamıza vesile olan, eski playboy’lardan Yılmaz Bektaş. Fashion TV Türkiye’nin eski sahibi Bektaş, Zuleyka uğruna beş yıl evli kaldığı, iki çocuğunun da annesi olan Miss World 1993 ikincisi Ruffa Gutierrez’den ayrılmıştı. O dönemde Zuleyka sıkça ükemize geldi. Hatta ‘Beyaz Show’a konuk oldu. Üç yıl birlikte olan çiftin 21 Haziran 2010’da Sardinya Adası’nda evlenecekleri iddia edildi. Hatta Bektaş, Zuleyka’ya düğün hediyesi olarak ‘Fashion TV İspanya’yı alacağını açıkladı. Ancak düğün hiç gerçekleşmedi, çift 2010’da ayrıldı. Bu konuyla ilgili daha enteresan bir gelişmeyse Bektaş’ın ilişkilerini toptan reddetmesi oldu; o dönem sadece ‘iş için’ görüştüklerini açıkladı. Zuleyka, NBA liginde Dallas Mavericks’te oynayan basketbolcu José Juan Barea ile evlendi, 2012’de bir oğulları oldu. Ancak mutlulukları uzun sürmedi. Çift bir yıl sonra ayrıldı.
Müzik yazarı Tolga Akyıldız, Despacito’nun başarısının şifrelerini açıkladı.
90’ların başında; Porto Riko kökenli bir tür olup hiphop ve Jamaika ruhunu birleştiren Reggaetone altyapısının İspanyolca sözlerle buluşup 2017 yılında ‘Despacito’ ile zirveye demir atacağını söyleseler gülüp geçerdik belki, ama gerçek oldu.
Ocakta yayımlanan Luis Fonsi ve Daddy Yankee imzalı şarkı, sadece Latin dünyasında değil uluslararası bir hit olmakta da hiç zorlanmadı. Ancak asıl kırılma noktasına, diğer bir deyişle bir dünya hit’i olma potansiyeline ulaşmasında Justin Bieber’ın bir remiks vesilesiyle katkısı önemliydi. Bieber ve ‘Despacito’ ne zaman birlikte anılmaya başladı, o zaman kimseler önünde duramadı. Latin dünyası cepteydi, Avrupa’da sıkıntı yaşamadı belki şarkı ancak Amerika’da uzun süre 1 numarada kalmak neresinden baksanız bambaşka bir meseleydi. İspanyolca sözlerle bunu başarmaksa büyük olay... Bu başarıyı sadece ‘Despacito’ya ve Bieber desteğine mal etmek çok doğru olmaz. Ricky Martin’in, Enrique Iglesias’ın, Shakira’nın büyük emeklerle açtıkları yol olmasaydı, yine olmazdı. Luis Fonsi, bir Latin sanatçı olarak kültürler arası sınırları kolayca aşan tek kişi değildi ancak İspanyolca söylemekte ısrar ederek başarı kazandı. Latin kökenliler dünya pop müziğinin zirvesini öteden beri zorluyordu. Şimdi ‘Despacito’ ile meyveleri topladılar. Büyük pop yıldızları bir Latin sanatçıyla düet yapmak için can atar hale geldi.
Şarkının kabulleniş sürecinde Amerika’daki politik iklimin de önemli bir etken olduğunu düşünüyorum. Kültürler arası farklılıkların özenle belirginleştirildiği, insanlar arasına görülmez duvarlar örüldüğü bir dönemde Despacito’nun birleştirici, dinleyene iyi hissettiren, mutluluk uyandıran yapı ve mesajını sahiplenmekte geç kalmadı Amerikan halkı. Şarkı YouTube’da dinlendikçe sayı büyüdü, sayı büyüdükçe merak uyandırdı ve sonunda rekor geldi. Belli ki ‘Despacito’ sayesinde Latin pop bundan böyle ana akımın daha sıkı sarıldığı bir can simidi olacak.