İktidara yakın Star gazetesi, yeni yazarı Lütfü Oflaz’ı, 21 Haziran 2010'da hayatını kaybeden Cumhuriyet Gazetesi yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk'un yazısıyla anons etti. Gazete, haberinde Selçuk'un, "Lütfü Oflaz'ın şahsında geleceğe yönelik umutların kanat çırpışı toplumun yüreğine su serpiyor. Gönüllerin tahtında oturan Lütfü Oflaz, her türlü övgüyü hak ediyor" ifadesine yer verdi.
Oflaz'ın yazar kadrosuna katılımını "Herkes o'nu yazdı, artık o yazacak" başlığıyla duyuran Star'ın haberi şöyle:
"Her kesime hitap eden ender yazarlardan biri olan Lütfü Oflaz, yazılarıyla yeniden okuyucularını selamlamaya hazırlanıyor. Lütfü Oflaz hakkında kim ne dedi... Efsane olmuş usta yazar hakkında basında yer alan görüşlerden bazılarını okurlarımızla paylaşıyoruz.
Lütfü Oflaz, ideolojiler üstü, düşünceler üstü bir insan. Her kesimden hayranları var. O, kahhar ekseriyetin ağabeyi. Hepimiz onunla gurur duyuyoruz. Ahmet Kekeç / Star Gazetesi
Lütfü Oflaz, kubbesi çoktan yıkılmış bir hamamın namusunu kurtarmak için çalışanlardandır. Ama inanıyorum ki, çabaları havaya savrulup gitmeyecek. Lütfü Oflaz'ın şahsında geleceğe yönelik umutların kanat çırpışı toplumun yüreğine su serpiyor. Gönüllerin tahtında oturan Lütfü Oflaz, her türlü övgüyü hak ediyor. İlhan Selçuk / Cumhuriyet Gazetesi
Nobel’li yazar Orhan Pamuk, komedyen Cem Yılmaz gibi her biri kendi alanında efsane olan yazarlar, sanatçılar, aydınlar için Lütfü Oflaz yaşayan bir efsane. Efsane mizahçı Aziz Nesin'in "Güneşi görmek için göğe bakacaksın, yaşayan efsaneyi görmek için de Lütfü Oflaz'a bakacaksın" dediği gibi Lütfü Oflaz efsane isimlerin gözünde de bir efsane. O efsanelerin efsanesi. Sabah Gazetesi
Lütfü Oflaz’ı yakından tanımak bahtına sahip olan herkes, vicdan felci geçirmeyen hassas bir adamla konuştuğunu hemen anlıyor. Oflaz, bir derviş gibi yaşıyor. Güçlülerin ve güçlüklerin karşısında geri adım atmıyor. O, yaşayan bir Che… Necip Fazıl'la Nazım Hikmet'in bileşkesi olan Lütfü Oflaz, "Susma, sustukça sıra sana gelecek", "Yılgınlık yok, direniş var" gibi bir çok efsane sloganın da yazarı. Ahmet Can Karahasanoğlu / Vakit Gazetesi
Lütfü Oflaz her dönemde önüne serilen kırmızı halıları, dünya nimetlerini elinin tersiyle itip, mütevazı bir yaşamı seçti. En genç başyazar ünvanına da sahip olan Lütfü Oflaz eğilip bükülmeden, el etek öpmeden, bağımsızlığından ödün vermeden yazdı. Bunca yıllık yazı yaşamında hep dik durmanın bedelini de ödedi. Açık ya da gizli baskılar yakasından hiç eksik olmadı. Ama Lütfü Oflaz da hiç geri adım atmadı. Lütfü Oflaz iyi ki var ve iyi ki hep olacak. Ülkemizde ilk insan hakları kampanyasını başlatan Lütfü Oflaz, cumhurbaşkanlığı seçiminde gençlerin adayıydı. Aydınlık Gazetesi
Lütfü Oflaz'ın insani, vicdani duruşundan çok etkilendik. Güçlülere ve güçlüklere karşı boyun eğmeyen tavrını çok sevdik. Haksızlıklara, zulümlere karşı kalemiyle ve eylemleriyle hep baş kaldırdı. Tek başına kalsa da zalimin karşısında, mazlumun yanındaydı hep. İsteseydi her dönemde önüne serilen dünya nimetlerine teslim olabilir, çok lüks bir yaşam sürebilirdi. Ama o mütevazı bir yaşamı seçti. Lütfü Oflaz, hep gönlümüzün cumhurbaşkanı olarak kalacak. Leman Dergisi
Halkın cumhurbaşkanı adayı Lütfü Oflaz, her türlü zulme başkaldırdı. Darbelere karşı ilk insan hakları kampanyasını o başlattı. Egemenlere direndi, çok ağır bedeller ödedi. Ama bir gün bile kalemini satmayı aklının ucundan geçirmedi. Tek başına da kalsa mazlumun yanında, zalimin karşısında saf tuttu. Tamer Korkmaz / Zaman Gazetesi
Lütfü Oflaz’ın cumhurbaşkanı adaylığı toplumda çok geniş bir destek gördü. Hatta bugün Hürriyet’te yazan Ahmet Hakan, o günlerde yönettiği Kanal 7 Haber’de Lütfü Oflaz’ı sivil toplumun cumhurbaşkanı adayı olarak tanıttı. Bakın o günlerde Tayyip Erdoğan, Lütfü Oflaz için ne diyordu: “Lütfü Oflaz benim de gönlümdeki cumhurbaşkanı adayı.” Mahmut Övür / Sabah Gazetesi
Lütfü Oflaz dendiğinde akla ne gelir? Askeri darbeye karşı ilk insan hakları kampanyasını başlatan insan mı? Her türlü zulme kalemiyle ve eylemleriyle suskun kalmayan bir adam mı? Değişik siyasi görüşlere sahip kişi ve kuruluşlar tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterilen gönüllerin cumhurbaşkanı mı? Belki de hepsi… Radikal Gazetesi
Lütfü Oflaz, sabrı, uzun yılların tecrübesinin verdiği sakin bir güleryüzlülükle havasız günlerimizde bize, yorgunluk bilmeyen atının rüzgârıyla nefes veriyor. O’nu yakından tanımanızı çok isterdim. O’nun gizli bir belge gibi sakladığı ahlakını ve bu ahlakın tutuşturduğu derin neşeyi tanımanızı çok isterdim. Nihat Genç / Odatv
Emin Ç’ın 'Cumhurbaşkanı adayım Lütfü Oflaz' yazısını hatırladınız, biliyorum... Tereddütsüz, benim için de öyleydi... O, ne bir Donkişot, ne bir Robin Hood, ne bir Köroğlu, ne bir Battal Gazi. Belki de, her birinden bir parça. Hakkın ve halkın yolunda, dimdik duran ve savaşan bir beyin ve kalem o. Yalçın Turgut / Akit Gazetesi
Lütfü Oflaz'ın inançları doğrultusunda verdiği mücadeleyi tebrik etmemek mümkün değildir. İnançları dışında tüm dünya nimetlerinden fedakârlıkta bulunmaya kendisini zaten alıştırmıştı. İnandığını yaşamak, söylemek ve yazmaktan vazgeçmedi. Zeki Ceyhan / Milli Gazete
Lütfü Oflaz, zulme, sömürüye kalemiyle ve eylemleriyle hep başkaldırdı. Lütfü Oflaz eğilip bükülmeden, bağımsızlığından ödün vermeden yazdı. Medyadaki yozlaşmaya, çürümeye tepki göstererek başyazarlığı bıraktı. Askeri darbelere karşı ilk insan hakları kampanyasını o başlattı. Birgün Gazetesi
Lütfü Oflaz’ın kaleminden kimse kaçamadı. Politikacılar, generaller, medya patronları vs. Kuşkusuz çuvaldızı önce kendine batıranlardan O. Sivri dilinin bedelini ödemiş ve ödemeye hazır olanlardan. Nihal Bengisu Karaca / Habertürk Gazetesi "Muhafazakâr Vakit gazetesinde bile düpedüz devrimcilik propagandası yapıyor" diyordu Radyo Sol O'nun için… Evet Lütfü Oflaz'ın muhafazakâr kesimin söylemi en sert olan gazetelerinden olan Vakit'te her hafta görüşlerine başvuruluyor. Muhafazakar kesimin bütün yazarları, aydınları, kanaat önderleri her fırsatta Oflaz'a olan hayranlıklarını dile getiriyorlar. Göksan Göktaş / Aktüel Dergisi
Lütfü Oflaz’ın yazdığı gazete değişse de onun duruşu hiç değişmedi. Bugüne kadar başarılamamışı başarıyor. Lütfü Oflaz yazdıkları sebebiyle hapse de düştü, ödül de aldı. Yazı türlerinin en zoru sayılan mizaha yatkın olan kalemi, birkaç fırça darbesiyle ele aldığı konuyu resmediveriyor. Fehmi Koru / Yeni Şafak Gazetesi
Lütfü Oflaz, yazarlık yaşamında ağır bedeller ödedi. Ama hiçbir zaman yazı macerasındaki onurlu mücadelesinden taviz vermedi.Mehmet Ali Birand / Posta Gazetesi
Lütfü Oflaz gönüllerin cumhurbaşkanı olarak her kesimden destek gördü. O vicdanların iktidara gelmesi için çalışır. Lütfü Oflaz karanlıkta ışık saçar topluma. O, gökyüzünün altında yaşıyor olsa da, her zaman gönül tahtının üzerindedir. Hakkı Yalçın / Takvim Gazetesi
Lütfü Oflaz zulümlere hep karşı durmuş, başkaldırmış, direnmiş ve tabii ki bütün bunların bedelini ödemiştir. İlkeli, dürüst, onurlu, erdemli bir insan olarak önüne serilen tüm imkanları bir kenara itmiştir. Gündem Gazetesi
Lütfü Oflaz'ın yazıları mizahın eleştiri geleneğini sürdüren ve "Kısa çöp uzundan hakkını alacak" dizesini hatırlatan yazılar. Dayanışmanın, paylaşmanın, toplumsal adaletin özlemini yansıtan satırlar. Lütfü Oflaz iyi ki var. Zülfü Livaneli / Vatan Gazetesi
Bir tek cümleyle, sayfalarca yazının anlatabileceklerini anlatan bir usta Lütfü Oflaz. Onun “yazıkatür” denilen yazılarını okuduğunuzda, ciltler okumuş kadar olabilirsiniz. O, iki üç fırça darbesiyle ortaya bir resim çıkaran ustalar gibi bir kalem ustası. Doğan Hızlan - Hürriyet Gazetesi
Lütfü Oflaz, çok uzun düşünceleri çok kısa yazılarla anlatabiliyor. O’nun yarattığı bu yazı türüne yazıkatür deniyor. Hıncal Uluç / Sabah Gazetesi
Dünyada pek çok karikatürist var; ama bir tane yazıkatürist var. Bu yazıkatürist Lütfü Oflaz’dır. Hasan Kaçan / Aksiyon Dergisi
Lütfü Oflaz, kalemlerin şövalyesidir. Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit Gazetesi"
Lütfü Oflaz'ın özgeçmişi, kendisine ait internet sitesinde şu ifadelerle yer alıyor:
Ankara'da doğdu. İlkokula Konya'da başladı, Gönen'de (Balıkesir) devam etti, Malatya'da bitirdi. Ortaokul ve liseyi Malatya'da okudu. Daha sonra hukuk fakültesinde okudu.
1975 yılında Akbaba mizah dergisinde yazmaya başladı. Ortadoğu, Güneş, Aydınlık, Dünya, Milliyet, Cumhuriyet gazetelerinde yazar ve Sabah gazete grubunda başyazar olarak çalıştı. 12 Eylül askeri darbesinden sonra yazdığı bir yazı nedeniyle yargılanan ilk yazar oldu.
Holding medyasındaki yozlaşmaya, çürümeye tekelleşmeye karşı tepki göstererek başyazarlığı bırakıp sine-i medyadan, sine-i millete döndü. Ve bağımsız Leman dergisinde yazmaya başladı. "Bir Mahkum" adlı anı romanıyla Akademi Kitabevi Ödülü'nü aldı. Çeşitli gazetecilik ödülleri de olan Lütfü Oflaz'ın "Sözün Özü" adlı bir şiir kitabı ve "Yazıkatür", "LO", "Vicdanlar İktidara" adlı deneme kitapları ile sohbetlerinden oluşan "Sohbet Vakitleri" adlı bir kitabı var.
Lütfü Oflaz kalemiyle olduğu kadar eylemleriyle de dikkati çekti. Örneğin askeri darbeye karşı ilk insan hakları kampanyasını o başlattı. Her türlü zulme, sömürüye kalemiyle ve eylemleriyle hep baş kaldırdı. Bu yüzden hapislere atıldı. İşkence gördü. Çok uzun süreler işsiz bıraktırıldı. Bazen de dokuz köyden kovulmak, tek başına kalmak gibi bedeller ödedi. Tek başına kalsa da zalimin karşısında, mazlumun yanındaydı hep.
Lütfü Oflaz, farklı siyasi görüşlere mensup sivil toplum kuruluşları ve aydınlarca 2000 yılındaki seçimlerde "Cumhurbaşkanını Meclis değil millet seçsin, adayımız Lütfü Oflaz" denilerek cumhurbaşkanlığına aday gösterildi.