LV: Almanya yeni bir dönemin başlangıcında

LV: Almanya yeni bir dönemin başlangıcında

Almanya Başbakanı Angela Merkel Mecklenburg-Vorpommern eyaletinde partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) yenilgiye uğramış olmasının sorumluluğunu üstlendi. Merkel yenilginin hükümetin izlediği mülteci politikalarıyla ilgisi olduğuna dikkat çekti, ancak yine de alınan kararların doğru olduğuna inandığını söyledi. Sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) eyalet seçiminden, sosyal demokratların ardından ikinci büyük parti olarak çıktı. Frankfurter Allgemeine Zeitung seçim sonucuna ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Popülist hareketlerin ve milliyetçi muhafazakarların ya da doğrudan sağcı partilerin, Avrupa ülkelerindeki siyasi ortamı hallaç pamuğu gibi atmaları ya da en azından geleneksel siyasi partileri endişeye düşürmelerini ve kamuoyundaki tartışmaları belirlemelerini kimse yadırgamıyor. Bu hareketler ve partiler siyasetten soğuyan ve ‘sisteme’ karşı radikal bir retorikten ve sloganlardan etkilenen seçmeni harekete geçirebiliyorlar. Avrupa konusunda söyleyeceği kalmayan bu hareketler için mülteci krizi, can simidi gibi geliyor. İşte bu konu kendini siyasetin dışında görenler ve marjinal hissedenler için biçilmiş kaftan!”

Berlin’de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesinin yorumunda ise şu satırlar dikkat çekiyor:

“Almanya İçin Alternatif Partisi’nin (AfD) başarıları büyük ölçüde diğer siyasi partilerde endişeli vatandaşların olmamasından kaynaklanıyor. Ayrıca insanların bilgisiz, yabancılara karşı önyargılı olmaları ve de herhangi bir dinî inançları bulunmaması, İslam’a karşı genel bir düşmanlığı daha da güçlendiriyor. Bu ruh hali ise AfD ile hesaplaşmaya girilmesini engelliyor. Tartışmanın yerini başka bir şeyin alması ise mümkün değil. Bu durumda Başbakan Merkel, bundan bir yıl önce mülteciler konusunda sarf ettiği ‘Biz bunu başarırız’ tarzındaki sözleri sadece o anda söylemek gereğini duyduğunu açıkça ifade ederse, o zaman hem bu konuda yardımcı olanlara hem de endişe duyanlara destek vermiş olur.”

Leipziger Volkszeitung ise yorumunda sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi’nin Mecklenburg-Vorpommern eyaletindeki zaferinden çıkartılacak dersleri irdeliyor:

“Almanya İçin Alternatif Partisi’nin (AfD) Almanya siyasetinde kendisine sarsılmayacak bir yer edinmesi olası! Yerleşik siyasi partilerin temsilcileri en azından orta vadede bunun böyle olacağını hesap etmek zorundalar. Bu yeni vekilleri ‘anti demokratlar’ olarak damgalayıp bir köşeye atmazlarsa iyi yapmış olurlar. Yerleşik siyasi partiler bu parti ile programları konusunda tartışmaya girebilirlerse bu daha hayırlı olur. Bu da ancak aptalca sloganlar yerine sorunlara çözüm önerileri talep etmek ile ve ırkçı söylemleri kınamakla mümkün olabilir. Almanya yeni bir dönemin başlangıcında bulunuyor. Ülke, Merkel yıllarının uyku döneminden uyandı ve hızlı bir tempo içinde siyasileşti. Şimdi sert siyasi tartışmalara gebeyiz. Ama bu durum demokrasi açısından bir zaaf değil, demokrasinin güçlenmesidir.”

Çin'in ev sahipliğinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde siyasi ve ekonomik birçok konu ele alındı. Gelecek Zirve 2017 yılı temmuz ayında Hamburg’da düzenlenecek. Rhein-Zeitung adlı gazete, sona eren Zirve’yi yorum sütunlarına taşımış:

“Gelecek yıl Hamburg’da düzenlenecek G20 Zirvesi’ne kadar Avrupalıların bu süreyi iyi kullanmaları ve kendilerini daha iyi hazırlamaları gerekir. Hangcou’da iyi bir izlenim bırakmadılar. İngiltere’nin AB’den ayrılma kararından (Brexit) sonra nasıl bir rota izleneceği konusunda çaresizler. İklim koruma konusunda ABD ile Çin, Zirve sırasında imzaladıkları İklim Anlaşması ile Avrupalıları geride bıraktı. Mülteci akını ise Avrupa’nın sorunu kalmaya devam ediyor. Almanya’nın 2017’de G20’nin dönem başkanlığını üstlenmesi durumunda, Hamburg’taki Zirve’de uluslararası mülteci krizi ile mücadeleye yönelik somut bir eylem planı hazırlanması öngörülüyor. Almanya’da gelecek yıl genel seçime gidileceği göz önüne alınırsa Başbakan Merkel bu eylem planının başarılı olması için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışacaktır.”