Abbas Güçlü (Milliyet, 24 Temmuz 2012)
ÖSYM, yalancı çobana benzedi. Artık ne söylese hiçbir inandırıcılığı kalmadı. Ortada onlarca iddia var, kıyametler kopuyor ama bu onların umurunda bile değil.
İddialara tek tek cevap vereceğine, genel bir açıklama yapıp, kamuoyunun kendisine inanmasını istiyor. Ama tersi oluyor. Fazla değil, birkaç yıl öncesine kadar, tüm anketlerde Türkiye’nin en güvenilir kurumları sıralamasında hep en tepelerde yer alan ÖSYM, şimdi ne oldu da dibe vurdu?
Bunu herkesten çok ÖSYM’nin kendisi sorup, sorgulamalı. Çünkü, tartışılan kurum ta kendileri...
LYS ile ilgili çok ciddi iddialar var. Bazı adayların puanları hesaplanmadı, bazılarına da eksik puan verildi deniliyor. Hatta sadece belli puan türlerinde değil, yerleştirme puanlarının yanlış hesaplanması nedeniyle, tüm puan türlerinde, tüm adayların puanları yanlış hesaplandı diyenler de var. Ayrıca, her iddia için örnekler söz konusu. Ama ÖSYM’nin dün yaptığı açıklama, tüm bu iddialara cevap vermenin çok ötesinde: “LYS’de uygulanan testlere verilen cevaplar her test için ayrı ayrı değerlendirmeye alınmış olup, adayın katıldığı her sınavda yer alan her test için bir standart puan hesaplanmıştır. Adayın katılmadığı sınavlarda uygulanan testler için ilgili adaya standart puan hesaplanmamıştır. Basında yer alan haberler üzerine sınav sonuçları yeniden incelenmiştir. İnceleme sonucunda puan ve başarı sırası hesaplamalarında herhangi bir hata bulunmadığı belirlenmiştir. Adayların sonuç bilgilerinde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Adayların bu ve benzeri yanıltıcı haber ve yorumlara itibar etmemeleri ve tercih işlemlerini yapmaları önemle duyurulur...”
TS-1 ve TS-2 puanlarının hesaplanabilmesi için adayın ilgili 4 ya da 5 testin en az ikisinden 0.5 net çıkarması gerekiyor. Yoksa puanınız hesaplanmıyor. Elimizde çok farklı puan kartı örnekleri var. Örneğin Y.A.’nın TS-2 puanı hesaplanmış, TS-1 puanı hesaplanmamış. Niyesi ise belli değil. ÖSYM Kılavuzu’nda TS-1 ve TS-2 puanlarının hesaplanabilmesi için Türk Dili ve Edebiyatı, Coğrafya-1, Tarih, Coğrafya-2, Felsefe testlerinden en az 0.5 ham puan yani yarım net isteniyor. E.Y.’nin, Türk Dili’nden 45, Coğrafya-1’den de 12 neti var. Diğer üç testten ise hiç neti yok. Kılavuzdaki kurala göre, yani 5 testten en az ikisinden 0.5 ham puan alması kuralını yerine getirdiği halde, TS-2 puanı hesaplanmış, TS-1 Puanı ise hesaplanmamış!.. YGS puanlarında bir sorun olabilir mi diyenler için de Türkçe’den 37.5, Sosyal Bilimler’den de 25.75 neti olduğunu özellikle hatırlatırız...
Önceki yılların verilerine bakıldığında, Yerleştirme Puanı Başarı Sırası’nın, Sınav Puanı Başarı Sırası’na göre yani ham puan sıralamasına göre, hep daha yüksek olduğu dikkat çekiyor. Ama bu yıl, tam tersi bir durum söz konusu. ÖSYM nedense bu konuda da sağlıklı bir açıklama yapmıyor. İlle de bir hata demiyoruz ama ortada anormal bir durum var ve mevcut kılavuza göre, bu sorunun cevabı bulunamıyor!..
ÖSYM’nin sürekli öne sürdüğü ortalama ve standart sapmalarda, geçen yıla göre anormal değişiklikler yok. Örneğin geçen yıl Matematik sınavına 600 bin aday katılmış ve 50 soruluk testte, ortalama 13.17, standart sapma da 12.13 olmuş. 630 bin adayın katıldığı 56 soruluk Türk Dili Edebiyatı testinde ise ortalama 23.52, standart sapma da 9.6 olmuş. Bu yıla baktığımızda ise Matematik testine 606 bin kişi katılmış ve ortalama 15.12, standart sapma da 13.52 olmuş. Türkçe testine ise 646 bin aday girmiş, ortalama 21.80, standart sapma da 10.18 olarak belirlenmiş. Ama 180 puan barajını aşanların kıyaslamasına baktığınızda karşınıza şaşkınlık verici bir tablo çıkıyor. Geçen yıl TM öğrencilerinden MF puanı hesaplananların sayısı 100 ila 140 bin arasında değişirken, bu yıl bu sayı 4 ila 27 bine iniyor. Yani müthiş bir başarısızlık söz konusu. Oysa ortalamalar ortada, böyle ciddi bir düşüş görünmüyor. Peki o halde, bu çarpıklığın nedeni ne? İşte ÖSYM’den beklenen açıklama da zaten bu?
Tercihler dün başladı, 3 Ağustos’ta sona erecek. Son güne kalmayın ama acele de etmeyin. Çünkü bu tartışma daha çok su kaldırır. YÖK ve ÖSYM, kılavuz konusunda olduğu gibi bu konuda da işi inada bindirip, yoluna devam ederse, korkarız yine son kararı yargı verecektir. Ve umarız iş işten geçmez. Çünkü yerleştirmeden sonra yapılacak bir düzeltme işlemi, sadece puan ve sıralamaları değil, kazanılan fakültelerin de değişmesine neden olabilir. Özetin özeti: ÖSYM’nin üzerindeki yük, kaldırabileceğinin çok üzerinde. Ayrıca profesyonelce yönetilemiyor. Diğer tüm iddialar bir yana, bu bile, onca hata için yeter de artar!..