Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çarşamba akşamı Aachen'da DW ile Alman ARD televizyonu tarafından ortak olarak düzenlenen yayının konuğu oldu. Macron, DW'den Max Hofmann ve ARD'den Caren Miosga'nın sorularını yanıtladı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın dün açıkladığı İran nükleer anlaşmasından çekilme kararını bir "hata" olarak değerlendiren Macron, "ABD Başkanı'nın kararından üzüntü duyuyorum. Bence bu bir hata ve bu yüzden biz Avrupalılar 2015'te imzalanan İran nükleer anlaşmasına sadık kalmaya karar verdik" dedi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yaptığı telefon görüşmesine de atıfta bulunan Macron, "Bunu Cumhurbaşkanı Ruhani'ye söyleme fırsatım henüz oldu" şeklinde konuştu.
Çarşamba günü Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Macron'un görüşmede Paris'in nükleer anlaşmayı "her alanda" uygulama noktasında kararlılığını ifade ettiği ve "İran'ın da aynısını yapmasının öneminin altını çizdiği" belirtilmişti.
"Ortadoğu'nun istikrarı için çalışmalıyız"
Balistik füzeler gibi konularda İran'la yapılan anlaşmanın çerçevesinin genişletilmesi gerektiğini söyleyen Macron, bu noktada Almanya, Fransa ve İngiltere'nin dışişleri bakanlarına gerekli yetkiyi verdiklerini kaydetti.
Avrupalı devletlerin İran anlaşmasına bağlılıklarını yeniden teyit etmelerinin önemini vurgulayan Macron, "Avrupalıların verdiği karar, İran'ın nükleer faaliyetlerine hemen yeniden başlamasını ve gerilimin tırmanmasını önlememizi sağlıyor" dedi. Macron, "Şimdi hep birlikte Ortadoğu'da barış ve istikrarı sürdürmek için ısrarcı bir biçimde çalışmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Anlaşmadan bir imzacı çekilirken diğer imzacılarınsa anlaşmaya bağlılıklarını teyit ettiklerinin" altını çizen Macron, ABD'siz bir nükleer anlaşmanın değerinin ne olacağını "gelecek haftaların göstereceğini" belirtti.
Söyleşide AB'nin geleceğiyle ilgili de iyimser bir tablo çizen Macron, "AB'nin geleceği olmayacağı senaryosunu asla kabullenmeyeceğini" söyledi. ABD'nin İran kararına atfen Macron, "Bugün Avrupa için tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Avrupa bugün, İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda yarattığımız ve bugün zaman zaman sarsılan çok taraflı düzenin garantörü konumunda" ifadelerini kullandı.
"ABD-Avrupa ilişkileri gergin"
Mevcut transatlantik ilişkilerinde gerginlik yaşandığını hatırlatan Macron, bu gerginliğin özellikle de ticari alanda gözlemlenebilir olduğunu söyledi. Macron, ABD ile aralarında "fikir ayrılığı" olduğu gibi güvenlik işbirliği noktasında "sağlamlaşma" olduğunu da sözlerine ekledi.
ABD Başkanı Donald Trump, Mart ayında aldığı kararda AB'den ABD'ye ithal edilen çeliğe yüzde 25, alüminyuma da yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulanması kararı almıştı. Trump, ek vergiye yönelik muafiyeti Mayıs başında 30 günlüğüne uzatmıştı.
Macron: Fransa eski Fransa değil
Yaklaşık bir yıl önce göreve geldiğinden bu yana ülkesinin "derinlemesine bir dönüşüm geçirdiğini" savunan Emmanuel Macron, "Fransa bir yıl önceki Fransa değil" ifadesini kullandı. Macron, ülkesinin iş hukuku ve ekonomi alanlarında yapılan reformlarla "Almanya'ya yakınlaştığını" söyledi.
"İlk günden itibaren işini yaptığını" ve bugüne kadar "çok aşama kaydettiklerini" söyleyen Macron, "hala yapacak çok işleri olduğunu" vurguladı. Macron, "Henüz yeterince ilerleme kaydetmiş değiliz" şeklinde konuştu.
Macron'un Avrupa vizyonu
"Bugün Avrupa'nın içerisinde bulunduğu durumun sürdürülebilir olmadığını" ve "daha az bürokratik ve daha fazla demokratik bir Avrupa" oluşturmaları gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, "ulusal egoizm ve tabuların ötesine geçmeleri gerektiğini" belirtti.
Emmanuel Macron, Aachen'da Perşembe günü Uluslararası Karl Ödülü'nü alacak. Sözkonusu ödül Macron'a "yeni bir Avrupa ve Avrupa projesinin yeniden kurulmasıyla ilgili vizyonu" nedeniyle verilecek. İlk kez 1950 yılında verilen Uluslararası Karl Ödülü, birleşik bir Avrupa için çalışan kişilere verilen en itibarlı ödül olarak kabul ediliyor. Macron, sözkonusu ödüle layık görülen üçüncü Fransız devlet başkanı olacak.
DW/BÜ,ÖA
© Deutsche Welle Türkçe