'Mağdur Menekşe değil tüm İnsanlık'

'Mağdur Menekşe değil tüm İnsanlık'

 

Sivas katliamını anlatan ''Menekşe'den Önce'' belgeselinin özel gösteriminde konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''Katliamın mağdurunun Menekşe değil, tüm insanlık olduğunu böyle zamanlarda anlayabiliriz. İşte o zaman insanlara düşüncelerinden dolayı zulmetmeye, hapse atmaya, yakmaya mazeret bulan insanlık dışı anlayışı gerçekten kınamayı becerebiliriz'' diye konuştu.
 
Yönetmenliğini Soner Yalçın'ın, müziklerini piyanist Fazıl Say'ın yaptığı ve 2 Temmuz 1993'te yaşanan Sivas katliamını anlatan ''Menekşe'den Önce'' belgeselinin özel gösterimi, Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde yapıldı.
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gösterim öncesinde yaptığı konuşmada, bir dönemi özetleyen, bir devri anlatan bazı anlar bulunduğunu, bu akşamın öyle anlardan biri olduğunu belirtti.
 
Bu belgeselin afişinin bile tek başına bir devri anlatmaya yettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, belgeselin yönetmeni Soner Yalçın'ın 17 aydır hapiste bulunduğunu, suçunun gazetecilik ve yazı yazmak olduğunu, belgeselin müziklerini yapan dünya çapında ünlü piyanist Fazıl Say'ın da hapis cezasıyla yargılandığını, suçunun ise düşüncelerini açıklamak olduğunu ifade etti.
 
Kılıçdaroğlu, belgesele ismini veren Menekşe'nin, 12 yaşındaki ağabeyi Koray'ı ve adını aldığı 15 yaşındaki ablası Menekşe Hayal'i Sivas katliamında kaybettiğini belirterek, belgeselin, ağabeyi ve ablasının ölümünden 4 yıl sonra dünyaya gelen Menekşe'nin gözüyle 20 yıl önceyi anlattığını kaydetti.
 
Kemal Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'nin ihtiyacı olan ve bir türlü beceremediğimiz şey işte bu. Bu karanlık geçmişe Menekşe'nin gözüyle bakmak, Menekşe'nin gözüyle ağlamak, geçmişi Menekşe'nin yüreğiyle hissetmek... Bu facianın mağdurunun Menekşe değil, tüm insanlık olduğunu ancak işte böyle zamanlarda anlayabiliriz. İşte o zaman insanlara düşüncelerinden dolayı zulmetmeye, hapse atmaya, yakmaya mazeret bulan insanlık dışı anlayışı gerçekten kınamayı becerebiliriz. Aksi halde bu acılarımız kapanmaz, bu yara iyileşmez'' şeklinde konuştu.
 
Soner Yalçın'a minnet borçlu olduklarını, onun toplum ve insanlık için yüreği yanan gerçek bir aydının sorumluğunun ne olması gerektiğini herkese gösterdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Yalçın ve onun gibi aydınlar hapisteyken bu ülkenin vicdanının da hapiste olduğunu söyledi.
 
Kılıçdaroğlu, Yalçın'ın eseri olan bu belgeselin bir aydının tutsak edilmesinin bir ülke için ne kadar maliyetli olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, Yalçın'ın hapse atılması nedeniyle bu belgeseli tamamlayamadığını, fakat onun dostlarının eksikliğini, topluma ödettiği maliyeti azaltmak için insan üstü bir çabayla belgeseli tamamladıklarını anlattı.
 
 

'Aydın, cesur olmalıdır'

 
 
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
 
''Sizler oldukça insanlığın sesi kesilmeyecektir. Sizler oldukça her zaman umut da olacaktır. Umutsuzluğa asla ve asla kapılmayacağız. Umutsuzluk, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı veren bir ulusa asla yakışmaz. Her zaman, her yerde cesaretimizi göstermekten, aydın sorumluluğu içinde bedel ödemekten asla korkmayacağız. Aydın korkak olmamalıdır, cesur olmalıdır. Aydın, elinde bir meşaleyle topluma önderlik yapmalıdır. Aydın okumak, yazmak demek değildir, kitap yazmak demek değildir, 'şiir yazıyorum' diye ortaya çıkan değildir. Aydın, toplumun en olumsuz koşullarda yaşadığı dönemde, toplumun sesi ve sözü olmak zorundadır. Aydına korkaklık yakışmaz. Hiç bir zaman çaresiz olmayacağız. Korkak aydın, çaresiz toplum yaratır. Korkak aydın, cesur topluma karşıdır.''
 
CHP'nin Genel Başkanı olarak devrimci bir gelenekten geldiğini, partisinin aydınlanmacı bir ruha sahip olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ''En karanlık dönemlerde bile mücadele etmeyi görev sayıyoruz. Bir bedel ödenecekse o bedeli başta ben, tüm CHP'liler ödemeye her zaman hazırız. Onların baskıları, mahkemeleri, savcıları, valileri, kaymakamları kim olursa olsun, aydınlanmadan yanaysa bir sorunumuz yok, adaletten yanaysa bir sorunumuz yok, özgürlükten yanaysa bir sorunumuz yok ama karanlıktan yanaysa elimizde bir meşale toplumu aydınlatmak için bir nefer olacağız'' diye konuştu.
 
 

Soner Yalçın'ın mektubunu Müyesser Yıldız okudu

 
 
Gecede, Odatv davasından tutuklu bulunan sanık Soner Yalçın'ın, Silivri Cezaevi'nden gönderdiği mektubu ise aynı davada kısa süre önce tahliye olan Müyesser Yıldız okudu.
 
Yalçın mektubunda, ''Merhaba... Onurumla girdiğim ve onurumla çıkacağım Silivri'den herkese selam... Kör zindanlardan, kitabımla ve bu belgeselimle sizlerleyim. Aklım, mücadele azmimle sizlerleyim. Türkiye'deki girift iktidarlar, cesur ve bilgili gençleri, aydınları hiç sevmedi, eziyet etti, hapse attı, faili meçhul cinayetlere kurban etti. Yetmedi, sonunda Madımak'ta yaktı. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz, cesarettir. Zihinsel çürümeye izin vermeyeceksiniz'' ifadelerini kullandı.
 
 
Sivas olayları sırasında hayatını kaybeden şair Metin Altıok'ın kızı Zeynep Altıok da 19 yıldır Sivas'ta yaşanan bu adaletsizlikle ilgili birçok yerde konuştuğunu belirterek, ''Birbirimize kulak verelim. Bize kulak vermek için burada olduğunuzu biliyorum. Bizimle olduğunuz için teşekkür ederim. Toplumsal bellek oluşturmak ve gelecek kuşaklara aktarmak için yapılan bu belgesel için Yalçın'a çok teşekkür ederim'' diye konuştu.
 
Altıok, konuşmasının ardından, sahneye birlikte çıktığı ve olaylar sırasında hayatını kaybeden Edibe Sulari'nin yeğeni Berrin Sulari ile Nesimi Çimen'in oğlu Mazlum Çimen'e sarıldı.
 
Davetlilere kızılcık şerbeti de ikram edilen gecede, daha sonra belgesel gösterimine geçildi.
 
Geceye, CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Tarık Akan ve Rutkay Aziz'in aralarında bulunduğu sanatçılar ile çok sayıda vatandaş katıldı.