Mağdur sıfatıyla ifade veren Çiller: Karadayı'yı darbe için uyardım

Mağdur sıfatıyla ifade veren Çiller: Karadayı'yı darbe için uyardım

28 Şubat soruşturması kapsamında Refah-Yol hükümetinin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, "mağdur” ve 'tanık' sıfatıyla ifade verdi. Çiller, ifadesinde Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) darbe planlarıyla ilgili duyum aldıktan sonra eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’yı uyardığını söyledi.

Arzu Yıldız'ın Taraf'ta yer alan haberine göre, TMK 10. Maddesi’yle Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun 28 Şubat “postmodern” darbesiyle ilgili ifadeye çağırdığı dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’i “mağdur tanık” olarak dinledi. Çiller, ifadesinde Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) darbe planlarıyla ilgili duyum aldıktan sonra eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’yı uyardığını söyledi.

Çiller, üç sayfalık ifadesinde, BÇG’nin darbe planları yaptığını tesbit ettikten sonra dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın makamına giderek, “Yanlış yapıyorsunuz. Demokrasilerde böyle girişimler olmaz. Bu girişimlerinizi sona erdirin. Ben elimden geldiği kadar bunu önlemek için mücadele edeceğim” dediğini anlattı. Darbeyi önceden gördüklerini vurgulayan Tansu Çiller, “Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını görevden almak istedik. Erbakan'la görüştük ancak, ‘Demirel imzalamaz’ dedi. Bu nedenle girişimimiz askıda kaldı” ifadelerini kullandı.

Demirel, beni engelledi

“O dönemde bana, eşime ve çocuklarıma baskı yapıldı. Sadece partim değil ailem de sıkıntılı, zor günler yaşadı” diyen Çiller, sözlerine şöyle devam etti: “Aramızda bir anlaşma yapmıştık. İki yıl dönüşümlü olarak Başbakanlık görevini yürütecektik. Erbakan’ın ‘imam hatipler bizim arka bahçemiz’ açıklaması ve muhafazakâr kesime verdiği yemeğin akabinde postmodern darbe hazırlıklarını öğrenmiştik. Bana iki yıl Başbakan olmamı önerdi. Kabul ettim ancak bu öneri dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in engeline takıldı. Demirel’in bu girişimi darbe hazırlığında olan askerin önünü açtı. O dönemde partimizden 60 kişi istifa etti. İstifa etmeleri için baskı yapılmış olabilir. Akabinde de süreç tamamlandı partim dağıldı.”

“Medya, BÇG ile hareket etti”

Çiller, 28 Şubat sürecinde medyanın BÇG ile koordineli çalışarak kendisini ve ailesini hedef alan yayınlar yaptığını savundu. Eşi Özer Çiller’in medyada “çete lideri” gibi gösterildiğini ifade eden Çiller, “Doktor muayenesinde gizlice çekilen görüntüleriniz kullanılarak şantaj yapıldı mı” sorusuna ise “her yol denendi” diye yanıt verdi.

Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’in eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Çetin Saner tarafından tehdit edildiğini de doğrulayan Çiller, BÇG ekibinden şikâyetçi olmadığını belirtti ve “Bu ekibin en büyük mağduruyum” dedi.

Her yanımı kuşatmışlar

Çiller, bizzat Genelkurmay Başkanlığı’nca gönderilen kendisine ait bilgi tutanaklarını, fişleme belgelerini ve örgüt şemasını gördükten sonra şunları söyledi: “Bu bilgilerin büyük bir kısmını ben de sizdeki belgelerden öğreniyorum. Ben o dönemde bize yapılan girişimden ve bu girişimin amacına ulaşması için yapılanlardan, içerisinde yer alanlardan büyük bir kısmı konusunda bilgi sahibiydim. Ancak bu kadarını ben bile bilmiyorum. Meğer her yanım kuşatılmış. Dört bir yanım kuşatılmış.”

Savcı çok ciddi belgelere sahip

Çiller ifadesinin ardından adliyeden ayrılırken de açıklamada bulundu: “Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı beni aradı. 28 Şubat sürecine ilişkin geniş kapsamlı bir çalışma yaptığını ve bu çerçevede özellikle bizimle ilgili çok ciddi mağduriyet unsurları gördüğünü ifade etti. Kendisi bizi davet etti. Bugün o davete icabet ettim. Kendisini dinleme imkânım oldu. Gerçekten çok geniş kapsamlı bir soruşturma ve bir çalışma süreci tamamlanıyor. Bu süreç içerisinde üzüntüyle görülüyor ki o dönemin hükümetinin özellikle Doğru Yol Partisi kanadı, hedef seçilmiş. Birinci amaç olarak Doğru Yol Partisi’ni çökertmek için Batı Çalışma Grubu kapsamlı bir çalışma sürdürmüş. Bunu yapmak için bu partinin genel başkanını o dönemde örtülü ve doğrudan yıpratabilmek için her türlü haber ve imkânın kullanılması gerektiğini birinci amaç olarak belirlemişler. Yine bu sürecin sonucunda Refah Partisi kapatıldı. Sonuç itibariyle hükümet düşürüldü.

Yine görülüyor ki, bu dönemde her darbede olduğu gibi en fazla mağdur olan milletimiz olmuştur. Bu yakın tarih, çok farklı yazılmış, millet farklı algılatılmış ve sonuçta bir dönem demokrasi dışı yöntemlerle ve milletin Meclis’e yolladığı aritmetik tahrip edilerek milletvekili ikna odaları kurularak, milletvekili transferleriyle yeni hükümet kurdurulmuş ve bizim içinde bulunduğumuz hükümet düşürülmüştür. Bütün bunların hepsinden daha önemli olan milletin mağduriyetidir. Çünkü millet bu aşamada sadece milli iradenin ipotek alındığı bir dönemi yaşamamış. Batırılan bankalarla, fakirleştirilen ülkeyle trilyonla ifade edilen miktarları bir yük olarak üstüne almış ve bunun açısını çekmiştir.”

“Asıl Meclis’te konuşacağım”

“Bugün burada her şeyden daha fazla sadece dinledim. Toplanan bilgileri gördüm. Belgelere şahit oldum” diyen Çiller, davet edildiği Meclis Araştırma Komisyonu’na ifade vermeyi daha verimli bulduğunu söyledi.

“Bütün bu görüşlerimi alınabilecek dersleri bu ruhla milletle ve bundan sonraki nesilleri adına kamuoyuyla paylaşmayı gerekli görüyorum. Hiç kimseden şikâyetçi olmadım” diyen Çiller, 6-7 kasımda TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na 28 Şubat süreciyle ilgili ifade verecek.

Çiller’in adliye mesaisinden notlar

» Eski Başbakan Tansu Çiller, 28 Şubat soruşturması kapsamında ifade vermek için dün İstanbul’dan uçakla Ankara’ya geldi. Çiller’i havalimanından Mercedes otomobiliyle eski şoförü ve avukatı aldı.

» Araçta Çiller’e avukatı Salih Çelenk eşlik etti. Havalimanı ile Ankara Adliyesi arasındaki 40 km civarındaki yol boyunca araçta Müzeyyen Senar, Bülent Ersoy ve Zeki Müren şarkıları çalındı. Çiller ise bu sırada avukatı ile komisyona ve savcıya vereceği ifadeyi görüştü.

» Çiller, Ankara Adliyesi’ne biri sivil iki eskort eşliğinde saat 13:45’te geldi. Çiller’in özel kalem müdürleri ise ayrı bir araçla geldi. Adliye Karakolu Amiri ve TMK Cumhuriyet Başsavcı vekili Murat Esen, Çiller’i “Hoş geldiniz Sayın Başbakanım” sözleri ile karşıladı. Çiller’e aralarında dönemin Tarım Bakanı Hasan Ekinci’nin de olduğu eski DYP’li vekiller ve eski il başkanları da eşlik etti.

» Biri sivil iki koruma eşliğinde adliyeye giriş yapan Çiller’i basın ordusu izledi. Çiller adliyeye eski DGM’nin iki giriş kapısından biri olan D kapısından alındı. İfadesini alacak olan savcının bulunduğu oda ise E kapısına yakındı.

» Çiller ve eski DYP’liler ilk olarak, Başsavcı vekili Murat Esen’in odasına girdiler. Burada bir Türk kahvesi içen Çiller, daha sonra saat 14:00’te soruşturma savcısı Mustafa Bilgili’nin odasına geçti. Çiller’in savcılık ifadesi sırasında odaya kimse alınmadı.

» Çiller’in ifadesi sırasında Ankara TEM Şube Ekipleri de adliye önünde geniş güvenlik önlemleri aldılar.

» Bilgili’nin odasında da Çiller’e kuşburnu çayı ikram edildi. Çiller, ifadesinin yanı sıra savcı Mustafa Bilgili’den soruşturma kapsamında elde edilen delillerle ilgili bilgi aldı. Bir müddet sohbet etti.