T24 - İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Merkez Bankası’nın zorunlu karşılık oranlarını sert bir şekilde artırmasını eleştirerek 'Bazı bankaya kızılır, bazı bankaya laf edilir. Mahalle hocası mantığı ile bütün sınıfı falakaya yatırılmasına gerek yok... Geriye sadece basındaki gibi gelip götürmedikleri kaldı' dedi Merkez Bankası'nın kredileri kontrol altına almak için zorunlu karşılık oranlarını artırmasının 'doğru nedenleri' olabileceğini ancak 'doğru tedavi yöntemleri' olmadığını savunan İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bankalara yüklenilmesini eleştirdi. Akşam gazetesinde yer alan haber şöyle:Ersin Özince, 'Bütün sınıfı falakaya yatırılmasına gerek yok' diyen Özince, banka ya da kredi bazında değil de genele yönelik politikalar izlendiğine dikkat çekti. İş Bankası şubesinin açılışının yapıldığı Erbil'de, sorularımızı yanıtlayan Özince, 'Deniyor ki bazı bankalar veya birtakım el altından bilgiler uçuruluyor. Hep bazı bankalar teşhisi vardır. Bazı bankaya kızılır, bütün bankaya laf edilir. Mahalle hocası mantığıyla bütün sınıfı falakaya yatırmaya gerek yok' dedi.
Alınan kararların karlılığı 'çok kötü' etkileyeceğini söyleyen Özince, 'Türkiye’den dışarıya banka sermayesi kayar. Veya Türkiye’ye gelecek olan banka sermayesi başka ülkelere gider' diye konuştu. Bankacılık sektörünün üzerine fazla gelindiğini söyleyen Ersin Özince, 'Hiç hak etmediği şekilde üzerine gelindi. Biz özel teşvik alan sektör değiliz. Bankaların istikrar ortamına çok olumlu etkileri oldu. Bunların hepsi kriz aşmış bankalardır' dedi. Özince şöyle devam etti: 'Ben bankacılık sektörünün çok zamansız ve çok gereksiz bir şekilde karlılığının tırpanlandığını düşünüyorum. Hadi munzam karşılığı artırdınız, anlamıyorum ben de bir nedeni, mantığı var, peki bunun faizini vermemek niye? Faizi sıfır yapmak niye? Niye sıfır? Bir değil, iki, üç değil. Bunları söylediğimizde ülke örneği veriliyor. O ülkelerde bankalara devlet garanti veriyor. Biz bankacılık sektörüne devletin garantisini reddetmiş sektörüz. Katiyen yapılmamalı dedik.'
'Polisiye' derken basındaki yöntemler mi uygulanacak? Ersin Özince, 'Kredi sınırlamasıyla ilgili gerekirse bazı bankalara polisiye tedbirlerin uygulanmasına’ ilişkin değerlendirmeler üzerine, şöyle konuştu: 'Polisiye derken herhalde geriye sanırım basındaki gibi gelip götürmek kaldı. Polisiye derken basındaki yöntemler uygulanacaksa; yok teslim. Munzam karşılıklar artmaya devam etsin. Hatta tamamını verelim. Bu hakikaten şaka gibi. Polisiye ne tedbir uygulayabilirsiniz ki bir bankaya? Hukuk devletinde değil miyiz? Ne biçim ifadeler bunlar. Hangi polisiye? Polislik birşeyimiz varsa yerimizde durduğumuz kabahat zaten. Görevini yanlış yapan bankacıya çok rahatlıkla otorite ‘ben bunu uygun görmüyorum’ diyebiliyor. Ama halka açık bir anonim şirketi bu şekilde ele alamazsınız. O zaman Türkiye, yönetişimin doğru düzgün ve güvenilir olduğu bir ülke olmaktan çıkar' dedi.Irak'ta 4-5 şubeye ulaşırız Ersin Özince, 'Irak’ta bugüne kadar bizi durduran yegane şey güvenlikti. Bunun da artık adım adım geçildiğini düşünüyoruz. Biz Irak’ta ciddi büyüyeceğiz. Ve burada bir şubeyle gördüğümüz gelişim, kısa zamanda 4-5 şubeye varacak. Biz Erbil, Bağdat, Basra ve Süleymaniye olabilir diye düşünüyorduk. Buna Zaho ve Dohuk da eklendi' diye konuştu. Irak’ta lisans müracaatlarının olduğunu ifade eden Özince, imkan olursa buradaki teşkilatı Irak bankası şekline dönüştürmeyi istediklerini bildirdi. Bölgede her ülkede ayrı şube açmak yerine, bu ülkelerin hepsinde şubesi bulunan bir bankaya sahip olmanın prensip olarak en doğru yaklaşım olacağını dile getiren Özince, 'Her türlü şansın doğması mümkün. Kesin olan bir şey var ki bu ülkelerde geçmişte yatırım yapmış birçok banka bu iştiraklerini satmak zorunda kalacak' dedi. Depreme bu kadar açık ülkede konut kredisi engellenir mi? Alınan önlemlerle artış hızı yavaşlatılmaya çalışılar kredilerin nerelere gittiği konusunda İş Bankası örneğiyle yanıt veren Ersin Özince, şunları söyledi: Bugün kurumsal kredilerimizin çok büyük bölümü başta enerji olmak üzere proje finansmanına özgüleniyor. Bunun dış ticaret açığı yarattığını düşünmek hayaldir, hayal. Bireylerin de kullandıkları kredilerin hadi yüzde 80'i, ki değil, konut kredisi, mesela dış ticaret açığı yaratır mı? Konut kredisinin en önemli kapattığı açık, güvenli konut açığı. Buyurun engelleyin konut kredisini. Depreme bu kadar açık bir ülkede, insanların kırk yılda bir ödeyebilecekleri faiz oranıyla elde edecekleri finansmanı erteleyin. Bunun hiçbir mantığını anlamıyorum.