Mahçupyan: Yeni Merkez Bankası Başkanı'nın tetikçilerin etkisinde kalacağını umanlar çok yanılacak

Mahçupyan: Yeni Merkez Bankası Başkanı'nın tetikçilerin etkisinde kalacağını umanlar çok yanılacak

Karar gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan, Merkez Bankası'ndaki görev değişikliğiyle ilgili olarak, "Bugün itibariyle Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı görevini bırakıyor ve yerine Başkan Yardımcılarından Murat Çetinkaya geçiyor. Başçı çok başarılı bir başkanlık yaptı. Dünya çapında beğeni ve takdir aldı." dedi. "Başçı ve ekibi bu işi çok başarılı bir şekilde yaptı. Hukuk devleti olmakta tarihsel ve yapısal nedenlerle zorlanan bu ülkede, sanki böyle bir zemin varmışcasına özgüvenli bir çizgi izlediler ve dünyada da bu yönde bir algının ortaya çıkmasına hizmet ettiler. Son üç yıl reformlarda geciken, kısa vadeli hedeflerin peşinden gitmenin cazibesinden tam olarak kurtulamayan siyasi iktidara hayati bir hizmette bulundular" ifadelerini kullanan Mahçupyan, "Çetinkaya bu ekibin parçası… Doğrunun ne olduğunu bilen, ekonomiyi siyasi hamasetin içi boş retoriğine teslim etmenin sorumluluğunun farkında olan bir kurumsal gelenekten geliyor. Nasıl bir tutum alacağını hep birlikte göreceğiz… Ama ideolojik palavraları cehaletlerini kapatma aracı olarak kullanan tetikçilerin etkisinde kalacağını umanlar çok yanılacaklardır." diye yazdı.

Etyen Mahçupyan'ın, "Merkez Bankası şimdi 'şeyci' mi oldu?" başlığıyla yayımlanan (19 Nisan 2016) yazısı şöyle:

Bugün itibariyle Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı görevini bırakıyor ve yerine Başkan Yardımcılarından Murat Çetinkaya geçiyor. Başçı çok başarılı bir başkanlık yaptı. Dünya çapında beğeni ve takdir aldı. Kullandığı pek de ortodoks gözükmeyen araçlarla, yapısal sorunlarını çözememiş ve birikmiş kapasitesini zorlamakta olan bir ‘gelişmekte olan’ ekonominin istikrarlı büyüme ve kontrol altında enflasyonla ilerlemesini sağladı. Siyasi ve ideolojik alandan yansıyan, bilgi temeli zayıf tetikçi baskısına direnerek rasyonel bir Merkez Bankası stratejisi üretti.

***

Tabi ki Başçı bunu kendi başına yapmadı. Merkez Bankası yönetimi bir takım işi ve alınan her karar inceden inceye hesaplamalara, öngörülere, risk analizlere dayanıyor. Bunları yapabilmek için ise gerçekçi konjonktürel modellere ihtiyaç var. Nihayet söz konusu modellerin de Merkez’in görev tanımından hareketle belirli hedef ve ilkeler çerçevesinde üretilmesi lazım. Diğer bir deyişle bir yanda hükümetin olmasını istedikleri, diğer yanda dünya piyasalarının ve bunun içindeki yerinizin ima ettiği gerçeklik var. Günümüzde merkez bankaları kapalı ekonomilerdeki gibi sadece yurt içi piyasaların karşılıklı dengesi çerçevesinde karar veremiyor. Küresel piyasaların çok ufak bir bölümünü oluşturuyor olmanın bilinciyle, yanlış bir adım attığında karşılığının koca bir dalganın altında kalmak anlamına gelebileceğini bilerek tutum alıyor.

***

Merkez Bankası çok büyük ve zengin oyuncularla aynı masada yer alan bir ‘oyuncu’. Ancak bu bir kumar değil… Akılcı ve tutarlı bir iktisadi algı ve modelleme üzerinden giden karşılıklı hamleler dizisi. ‘Masada’ sadece merkez bankaları yok. Küresel sermaye piyasasının bütün büyük aktörleri var. Bu piyasanın tek günlük işlem hacmi bile, bizim brüt rezervlerimizi aşıyor. Büyüklerin herhangi bir kararında diğerlerinin rasyonel tepkisi birbirine benzer olduğu ölçüde, her an büyük kaymalar ve dalgalar ortaya çıkabiliyor ve bunlar karşısında kendinizi korumak, tedbirinizi önceden almak durumundasınız. Aynı zamanda bu muhtemel gelişmelerin üretme ihtimali olan potansiyelleri en iyi nasıl kullanabileceğinizi de önceden öngörmek, buna hazır olmak ve böyle bir hamle yaptığınızda başka oyuncuların karşı hamlesine karşı dayanıklı olmak zorundasınız.

Başçı ve ekibi bu işi çok başarılı bir şekilde yaptı. Hukuk devleti olmakta tarihsel ve yapısal nedenlerle zorlanan bu ülkede, sanki böyle bir zemin varmışcasına özgüvenli bir çizgi izlediler ve dünyada da bu yönde bir algının ortaya çıkmasına hizmet ettiler. Son üç yıl reformlarda geciken, kısa vadeli hedeflerin peşinden gitmenin cazibesinden tam olarak kurtulamayan siyasi iktidara hayati bir hizmette bulundular.

***

Çetinkaya bu ekibin parçası… Doğrunun ne olduğunu bilen, ekonomiyi siyasi hamasetin içi boş retoriğine teslim etmenin sorumluluğunun farkında olan bir kurumsal gelenekten geliyor. Nasıl bir tutum alacağını hep birlikte göreceğiz… Ama ideolojik palavraları cehaletlerini kapatma aracı olarak kullanan tetikçilerin etkisinde kalacağını umanlar çok yanılacaklardır.

Nasıl ki siyaset temel ekonomik hedefleri ve doğrultuyu belirlemek durumundaysa, Merkez Bankası da bu hedeflerin kendisine düşen kısmını açık piyasa koşullarında ve zayıf bir oyuncu olduğunun bilinciyle gerçekleştirmek durumunda… Eğer siyaset Merkez Bankası’nın daha farklı davranmasını istiyorsa, önce onun bu yönde davranmasını mümkün kılacak yapısal reformları hayata geçirmeli. Aksi halde Banka’ya yapılacak her sataşma gündelik hamaset mertebesinde kalmaya devam eder.