*Mahfi Eğilmez
Çin, 1,4 milyar nüfusu, 14,1triyon dolar GSYH’si, 10,099 dolar kişi başına geliri ile 86,6 trilyon dolarlık dünya GSYH büyüklüğü içinde en büyük ikinci ekonomidir (Birinci ABD 21,4 trilyon dolar, üçüncü Japonya 5,2 trilyon dolar on dokuzuncu Türkiye 754 milyar dolar.) Dünya GSYH’sinin yüzde 11,6’sını Çin yaratıyor (ABD yüzde 24,7, Japonya yüzde 6, Türkiye yüzde 0,9.) Çin, 2,6 trilyon dolarlık ihracatıyla ihracatta 221 ülke arasında birinci, 2,5 triyon dolarlık ithalatıyla ithalatta ise 221 ülke arasında ikinci sırada yer alıyor.
NASA tarafından uzaydan alınmış bulunan aşağıdaki iki fotoğraftan soldaki Ocak 2020’de çekilmiş. Çin’de sanayinin yoğun olduğu bölgede nitrojen dioksit gazının (taba rengi bölümler) havadaki etkisini gösteriyor (sanayinin kullandığı yakıtların yarattığı hava kirliliği.) Sağdaki fotoğraf Şubat 2020’de çekilmiş. Söz konusu hava kirliliğinden eser yok. Çünkü korona virüsünün yayılmasıyla birlikte diğer ülkelerin Çin’den mal alımını kesmesi sonucu Çin’in ihracatında hızlı bir düşüş başlamış ve onun da bir sonucu olarak sanayi üretimi durmuş bulunuyor (Fotoğraflar için kaynak: https://www.cnbc.com/2020/03/02/nasa-images-chinas-air-pollution-decreased-amid-coronavirus-measures.html
Mevcut durum böyle olmakla birlikte geleceğe ilişkin beklentiler daha da kötü. Aşağıdaki grafik Çin PMI Endeksinin görünümünü sergiliyor. PMI Endeksi; şirketlerin satın alma yöneticilerinin, mal ve hizmet satın alma eğilimlerini gösteren anketlere dayalı bir endekstir. Bu endeks bir anlamda büyüme öngörülerini açıklamaya yönelik bir işlev görür. Grafikten görüleceği gibi Şubat 2020’de Çin PMI Endeksi 2008 krizinde gördüğü negatif gelişmeden daha kötüsüyle karşılaşmış bulunuyor (Grafik için kaynak: www.investing.com)
Çin ve diğer uzak doğu ülkelerinden yapılan ithalatın kesilmesi ve bu eğilimin giderek diğer ülkelerin birbirinden yaptığı ithalatın da azalmasına yol açmasıyla birlikte küresel ticarette bir düşüş yaşanması kaçınılmaz biçimde karşımıza çıkıyor. Aşağıdaki grafik uluslararası mal ticaretinin en önemli göstergelerinden birisi olarak kabul edilen ve küresel ticaret faaliyetlerinin ne yönde gittiğini görmemizi sağlayan Baltık Kuru Yük Endeksindeki gelişmeleri gösteriyor. Grafiğe göre endekste ciddi bir düşüş yaşanıyor (Grafik için kaynak: Bloomberg Markets.)
Çin’in ihraç ürünleri ve hizmetleri çoğu ülke açısından normal ithalattan farklı nitelikler taşıyor. Birçok ülke Çin’den aldığı ürünleri kendi üretiminde girdi olarak kullanıyor. Bu ürünler dünyada en ucuz Çin’de üretildiği için diğer ülkelerin çoğu bunları üretmiyor ve Çin’den alıyor. Bunun dışında birçok ülke kendi ülkelerinde dizayn edip tasarladıkları ürünleri, daha ucuza mal edildiği için Çin’de yaptırıyorlar. Böylece Çin, bu ülkeler açısından bir anlamda üretim üssü görevi görüyor. Çin’de üretimin durması, ihracatın düşmesi demek, bu da birçok ülkede üretimin daralması demek.
O nedenle korona virüsün yarattığı etki bütün dünya ekonomilerini derinden etkileyecek ve küresel büyümenin düşmesine yol açacak. Küresel krizin üçüncü aşamasının gelişme yolundaki ekonomiler kökenli olacağını uzunca bir zaman önce yazmıştım (http://www.radikal.com.tr/yazarlar/mahfi-egilmez/krizin-ucuncu-asamasi-1064748/). Kuşkusuz böyle bir virüsten kaynaklanacağını düşünmemiş, daha çok ekonomik nedenlerle çıkacağını tahmin etmiştim. Nedeni ne olursa olsun artık o aşamadayız ve bu aşama en ciddi aşama olacak (http://www.mahfiegilmez.com/2019/10/geldik-krizin-ucuncu-asamasna.html).