Dr. Mahfi Eğilmez
Genel Olarak
Maliye politikası; kamu harcamaları, vergiler, borçlanma ve benzeri mali araçları kullanarak ekonominin istenilen dengeye oturmasını veya bulunduğu dengeyi korumasını sağlamak için uyguladığı politikanın adıdır. Devlet maliye politikasını uygulayarak tam istihdamı, büyümeyi sağlamaya ve gelir dağılımını düzeltmeye çalışır. Maliye politikası araçları aynı zamanda para politikasının fiyat istikrarını sağlama görevine de yardımcı olur.
Maliye politikasının dört temel alt politikası vardır: (1) Vergi politikası, (2) Kamu harcamaları politikası, (3) Borçlanma politikası, (4) Diğer politikalar.
Vergi politikası; ekonominin gidişine göre vergilerin artırılması veya azaltılması biçiminde uygulanır. Artırma da azaltma da iki biçimde olabilir: Vergi oranları değiştirilebilir ya da kapsam değiştirilebilir. Vergi oranları ya da verginin kapsamı artırılırsa kişi ve kurumlara daha az harcanabilir gelir bırakılır ve bu yolla toplam talep denetim altına alınmış olur. Tersi yapılıp da vergi oranları ya da verginin kapsamı düşürülürse kişi ve kurumların elinde daha fazla harcanabilir gelir kalacağı için harcamalar ve bu yolla da toplam talep yükselir. İlki ekonomiyi soğutmak, ikincisi ise canlandırmak amaçlı kullanılabilir.
Kamu harcamaları politikası; kamu harcamalarının artırılması veya azaltılmasının ekonomide yaratacağı etkiler üzerine kurulu bir politikadır. Kişi ve kurumların harcamalarının ve dolayısıyla toplam talebin düştüğü bir ortamda kamu harcamaları artırılarak ekonominin canlanması sağlanabilir. Bu durumda eline fazladan para geçenler bu parayı harcayarak talep artışına ve o da üretimin canlanmasına etki yapabilir. Toplam talebin hızla arttığı bir ortamda ise bunun tersi yapılarak kamu harcamaları azaltılır ve kişilerin eline daha az harcanabilir gelir bırakılarak talep düşürülür.
Borçlanma politikası; ekonomide talep artışına bağlı olarak aşırı canlılığın ortaya çıktığı hallerde, bir başka ifadeyle ekonominin ısındığı durumda, kamu borçlanmasını artırmak suretiyle harcanabilir gelirin düşürülmesini hedefleyen bir politikadır. Eğer tersi olmuş ve ekonomi soğumaya yüz tutmuşsa o zaman borçların erken ödenmesi yoluyla para piyasaya çıkarılır ve toplam talebin canlanması sağlanır.
Bu üç temel politika aracının yanında yatırımlar ya da ihracat için için uygulanan teşvik politikası, tarımsal ürünler için uygulanan destekleme politikası, dış ticaret politikası gibi çeşitli alt politikalar da sonuçta ya kamu harcamalarına ya da vergilere dayalı olarak biçimlendiğinden maliye politikasının araçları ya da alt politikaları arasında sayılabilir.
Uzun yıllar tek başına kullanılmış olan maliye politikası, sonraları para politikasıyla birlikte uygulanmış, son otuz yılda yerini geniş ölçüde para politikasına terk etmiş görünüyor. Çünkü para politikası, maliye politikasının aksine geniş halk kitleleri tarafından kolayca anlaşılabilecek bir politika değildir. Zorunlu karşılıkları artırmakla vergi oranlarını artırmak arasında büyük bir fark vardır. İlkini anlayanların sayısı ikinciyi anlayanların yüzde biri kadar değildir. Böylece ekonomide yapılacak sıkılaştırmalar halkın gözünden daha kolay saklanabilir.
Türkiye’de maliye politikası sürekli olarak oradan oraya savrulan, tutarlılığı olmayan bir yapıda ele uygulanmıştır. Bazen istihdamı artırmak amacıyla, bazen enflasyonu düşürmek amacıyla ama çoğu kez de büyümeyi belirli bir düzeyde tutmak amacıyla düzenlemeler yapılmış, önlemler alınmıştır. Alınan önlemler çoğu kez para politikasıyla çelişmiş bazen de her iki politika enflasyonu önlemeyi amaçladığı halde tam tersine bir uygulamayla enflasyonu beslemiştir.