Hükümet, Eylem Planını açıkladı. Kimileri için bu plan bir yapısal reform paketi anlamına gelebilir ama benim anlayışım çerçevesinde bu bir yapısal reform paketi değil. Bana sorarsanız bu bir çeşit yapılacak işler listesi. Her leyden önce yapısal reform dediğimiz çerçevede en önemli 5 – 10 konu yer alır. Yüzlerce konuda yapısal reform olmaz. Sonra yapısal reform konuları bir takvime bağlanır. Takvim, öyle konuları haftalık, aylık, 3 aylık vb olarak gruplandırmakla olmaz. Yapısal reformların ayrıntılarıyla ortaya konulması ve oradaki her bir ayrıntının hangi gün başlayacağı, hangi aşamalardan hangi zamanlarda geçeceği ve sonunda hangi gün amacına ulaşacağı biçiminde bir takvim yapılması gerekir. İşin ciddiyeti ve beklentiye olumlu yön verilmesi için bu şarttır. Özetle söylemem gerekirse açıklanan Eylem Planı bir yapısal reform planı değil. Tuhaf bir şey ama Türkiye, yapısal reform işine bir türlü girişemiyor. Yapısal reformları bir türlü hayata geçiremeyişimize ilişkin ilk eleştiri yazımı 1999 yılında ‘Bir Karagöz - Hacivat Öyküsü’ başlığı altında Radikal Gazetesindeki köşemde yayınlamıştım. Türkiye yapısal reformları yapmadı ve 2001 yılında krize girdi. Krize girdikten sonra zorunlu kaldığı için bankacılık ve bütçe disiplini alanlarında yapısal reformları yaptı. Ne yazık ki diğer alanlarda aynı şeyi yapmadı. Yine de bu iki reform Türkiye’yi 2008’e kadar taşıdı. 2008 sonrasındaki gelişmeler Türkiye ekonomisinin ivme kaybettiği dönemler oldu. Özellikle 2010’da Euro Bölgesi krizi baş gösterince Türkiye ekonomisindeki ivme kaybı iyice arttı. Bu durumu görünce aynı yazıyı Radikal Gazetesindeki köşemde 2010 yılında bir kez daha yayınladım. Ben istediğim kadar yazayım Türkiye o tarihten sonra da yapısal reformlara girişemedi. Yazının ilk yayınlanışından itibaren 16 yıl geçmiş. Hükümetin açıkladığı Eylem Planına bakıp da o günden bu yana yapısal reform konusundaki anlayışımızda en ufak bir gelişme olmadığını görünce aynı yazıyı bir iki değişiklikle bir kez daha yayınlamaya karar verdim. Kim bilir belki bu kez bir uyarı görevi görebilir.
Bir Karagöz - Hacivat Öyküsü “Vay Karagözüm nasılsın?” “Hasta sensin” “Ne hastası Karagözüm” “Ay Karagözüm hasta mısın demedin mi?” “Yok canım nasılsın dedim” “İyiyim iyiyim” “Yapısal reformları yapıyor musun?” “Yapıyorum tabii. Önce Ceza kanunuyla başlayacağız” “Ne cezası Karagözüm?” “Yargısal reform demedin mi?” “Yok Karagözüm öyle değil. Yapısal reform, yapısal” “Çok iyi yapıyoruz” “Ne yapıyorsunuz?” “Gümrük kapılarını ıslah edeceğiz” “Ne gümrük kapısı?” “Kapısal reform demiyor musun ?” “Yapısal reform diyorum Karagözüm. Yani eğitimin bilimsel temellere dayandırılması reformu, dolaylı vergilerden dolaysız vergilere geçişi sağlayacak vergi reformu, cari açığı düşürmek için teşviklerin iç üretimi desteklemeye yönlendirilmesi reformu filan” “Geç onları” “Nasıl geçerim Karagözüm?” “Bal gibi geçersin” “Geçemem Karagözüm işin aslı o” “Reform yapmazsak bize bir şey olmaz” “Yıllardır aynı şeyi söylüyorsun Karagözüm” “Gördün mü bak orada tutarlıyız işte.”
Not: Mahfi Eğilmez'in bu yazısı mahfiegilmez.com sitesinden alınmıştır.