Mahfi Eğilmez'den sanayi üretim endeksini okuma dersi

Mahfi Eğilmez'den sanayi üretim endeksini okuma dersi

Mahfi Eğilmez*

GSYH’nın önemli bir bölümünü oluşturan, hizmetler sektörü üzerinde de etkili olan sanayi sektörünün yönünü görmek ve gelişim trendini izlemek için Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ay 5067 sanayi işyeri ve 1868 madde kapsanarak sanayi üretim endeksi hesaplanıyor. Endeksin temel yılı 2010 yılı. Endeks, madencilik ve taşocakcılığı sektörü, imalat sanayi sektörü ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörleri üretim ve dağıtımı faaliyetlerini kapsıyor.

Sanayi üretim endeksi içinde madencilik ve taşocakçılığı sektörünün ağırlığı yüzde 6,05, imalat sanayi sektörünün ağırlığı yüzde 81,1, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretim ve dağıtım sektörünün ağırlığı yüzde 12,44’tür. Görüleceği üzere esas ağırlık imalat sanayi alt sektöründe bulunuyor.  

Ölçümün yapıldığı ay söz konusu işyeri içinde üretilen miktarlar ile işyerinin hammadde ve malzemesini vermek suretiyle bir başka işyerinde ürettirdiği miktarların toplamı satış birim fiyatları esas alınmak suretiyle endekse dahil ediliyor.

Aylık sanayi üretimine ilişkin veriler seçilmiş 5067 işyerine ve 1868 madde sorgulanarak anket uygulanması suretiyle toplanıyor.

Bu şekilde toplanan verilerle sanayi üretim endeksi hesaplanıyor ve geçmiş ay ve bir önceki yılın aynı ayındaki endeks verileriyle karşılaştırılarak sanayideki ve alt sektörlerindeki üretim değişimi (büyüme veya küçülme) hesaplanıyor. Takvim ve/veya mevsim etkilerinden arındırılmamış olarak yapılan bu ilk hesaplama söz konusu etkilerden arındırılmak suretiyle de yapılıyor ve karşılaştırmalarda kullanılıyor.    

Takvim etkisinden arındırma: Elimizdeki veriyle karşılaştırmaya esas alınan verinin elde edildiği dönem arasında hafta sonu tatili, resmi tatil, bayram tatili gibi süreyi etkileyen farklılıkların giderilmesine takvim etkisinden arındırma deniyor.  

Mevsim etkisinden arındırma: Elimizdeki veriyle karşılaştırmaya esas alınan verinin elde edildiği dönem arasında hava koşulları, sosyal, kültürel ve dinsel etkiler nedeniyle ortaya çıkan farklılıkların ortadan kaldırılarak karşılaştırma yapılmasına mevsim etkilerinden arındırma deniyor.

Takvim ve mevsim etkisinden arındırma: Elimizdeki veriyle karşılaştırmaya esas alınacak verinin elde edildiği tarih arasındaki hem takvim hem de mevsim etkisi farklarının giderilmesine takvim ve mevsim etkilerinden arındırma deniyor.

Bu açıklamalardan sonra bugün açıklanan Eylül 2014 ayı sanayi üretim endeksi verilerini bir tabloda toparlayarak onların üzerinden bir değerlendirme yapalım.

Madencilik ve taşocakçılığı sektörü, imalat sanayi sektörü ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretim ve dağıtım sektöründe 1868 madde üreten 5067 işyerini kapsayan ve 2010 yılını temel alan yani 2010 yılı üretim endeksini 100 kabul eden anket sonucunda Eylül 2014’de sanayi üretim endeksi 129 olarak hesaplanmıştır. Geçen yılın Eylül ayında bu endeks 123,9 olarak hesaplanmıştı. Demek ki geçen yılın aynı ayına göre, yani son bir yıllık sürede mevsim ve/veya takvim etkisinden arındırılmamış sanayi üretimimiz yüzde 4,1 artmış bulunuyor.

 

Sanayi üretiminde son bir yıllık artış yüzde 2,2

 

Takvim etkisinden arındırılmış olarak baktığımızda sanayi üretiminde son bir yıllık artışın yüzde 2,2 olduğunu görüyoruz. Mevsim ve takvim etkisinden arındırarak baktığımızda ise artışın yüzde 1,7 olduğu ortaya çıkıyor.

Hangi gözlükle bakarsak bakalım sonuçta Eylül ayında sanayi üretiminde bir canlanma olduğu açıkça görülüyor. Endekste yüzde 81,1 ile en büyük ağırlığa sahip olan imalat sanayinde Eylül ayı kapasite kullanım oranı yüzde 74,4, Ağustos ayı kapasite kullanım oranı yüzde 74,7 olarak açıklanmıştı. İmalat sanayi kapasite kullanım oranındaki gerilemeye karşılık sanayi üretiminde artış ortaya çıkması ilginç görünüyor. Gelişmenin yönünü yansıtma açısından sanayi üretim endeksinin, kapasite kullanım oranından daha gerçekçi olduğunu geçmiş deneyimlerle biliyorum. O nedenle sanayi üretim endeksine daha fazla değer veriyorum. Bu çerçevede 2014 yıllık büyüme oranının ilk tahminim olan yüzde 3’ün biraz üzerinde çıkabileceğini düşünüyorum. 

*Mahfi Eğilmez'in bu yazısı  www.mahfiegilmez.com  sitesinden alınmıştır.