Mahfi Eğilmez*
Bir ekonominin belirli bir kişi başına gelir düzeyine ulaştıktan sonra orada sıkışıp kalması haline orta gelir tuzağı denir. Orta gelir tuzağı bir ekonomide kişi başına gelir düzeyinin belirli bir aşamadan öteye gidememesi halini ya da belirli bir gelir düzeyine ulaştıktan sonra durgunluk içine girilmesi durumunu özetleyen bir yaklaşımdır. Orta gelir tuzağı genellikle bir ekonominin yoksullukla savaşında başarı elde etmesi ve belirli bir yapısal değişimi sağlamasıyla kişi başına gelirini yükseltmesi ve sonrasında aynı atılımı sürdüremeyerek yüksek gelir grubuna geçememesi sonucu ortaya çıkar.
Orta gelir ölçüsü olarak hangi kişi başına gelir düzeyinin alınacağı konusunda iki görüş var: İlki Dünya Bankası’na, ikincisi de bana ait. Dünya Bankası 2018 yılı Dünya Kalkınma Raporunda ülkeleri gelirleri göre şu şekilde sınıflandırıyor:
Bu tabloya göre 1.006 USD ile 12.235 USD arasında kişi başına gelire sahip ekonomiler orta gelirli ekonomi olarak kabul ediliyor.
Benim kriterim daha basit. Kişi başına ortalama geliri dünya kişi başına gelir ortalamasını geçememiş ülkeler orta gelirli ülkeler olarak kabul edilebilir. Örneğin 2018 yılında beklenen dünya kişi başına gelir ortalaması 11.114 dolardır. Bu ortalamanın altında kalan ülkeler orta gelir düzeyini geçememiş ülkeler olarak alınabilir. Bu ülkeler eğer dünya ortalamasını geçemiyorlar, o düzeye takılıp kalıyorlarsa o zaman orta gelir tuzağında kabul edilirler.
Ekte sunduğum tablo 1990 yılından bu yana dünyada ve Türkiye’de kişi başına gelir ortalamasını sergiliyor. Bu tablodan giderek dünyada kişi başına ortalama geliri ve Türkiye’nin kişi başına gelirini yıllar itibariyle bir grafikte bir araya getirelim (2018 yılı tahmindir.)
1990’lardan bugüne baktığımızda Türkiye’nin 2001 krizi sonrasında orta gelir tuzağından çıkış yolunda bir hamle içine girdiği gözlemlenebiliyor. Küresel krizin yarattığı geçici düşüş bir yana bırakılırsa bu çıkış hamlesi 2017 yılına kadar sürmüş, 2017 yılında ivme kaybı yaşanmış ve 2018 yılında da kayıp hızlanmış görünüyor.
Çıkışın ve düşüşün nedenlerine baktığımızda karşımızda bazı somut ipuçları bulunduğunu görebiliyoruz:
*Bu yazı, ilk olarak Mahfi Eğilmez'in kişisel blogunda yayınlanmıştır.