Mahfi Eğilmez*
İç borç çevirme oranı belirli bir dönemde (diyelim bir yılda) yapılan yeni borçlanmaların faiz dahil o yılda yapılacak iç borç geri ödemelerinin ne kadarını karşıladığını ölçmeye yarayan bir ölçüdür. Şöyle formüle edebiliriz:
İç Borç Çevirme Oranı = İç Borçlanma / Faiz + İç Borç Anapara Ödemesi
Eğer sonuç 1’den (ya da yüzde 100’den) küçükse Hazine yeni aldığı iç borçtan daha fazla geri ödeme yapıyor demektir ki bunun anlamı iç borç stokunun azalıyor olmasıdır. Sonuç 1’den büyükse o zaman Hazine ödediğinden daha fazla yeni borç alıyor demektir ki bu, iç borç stokunun arttığını gösterir.
Türkiye’den 2020 yılı sonuçlarını alarak örnek verelim.
2020 yılında Hazine 200 milyar TL iç borç, 89,7 milyar TL iç borç faizi olmak üzere toplam 289,7 milyar TL iç borç ödemiş, buna karşılık 420,9 milyar TL yeni iç borçlanma yapmıştır. Bu durumda:
İç Borç Çevirme Oranı = 420,9 / 289,7 = 1,45 kat yani yüzde 145 olmuştur. Bir başka deyişle Hazine ödediği her 1 TL borç karşılığında yeniden 1,45 TL iç borç almıştır.
Buna göre iç borç stoku artmıştır.
Merkez Bankası rezervleri ya da resmi rezervler denildiğinde Merkez Bankası’nın sıkıntılı halleri öngörerek sakladığı döviz ve altın rezervlerinin belirli bir toplamı kastediliyor demektir. Buna brüt rezervler deniyor. Bu rezervlerden merkez bankasının kendi malı olmayan dövizler ve altınlar düşüldüğünde net rezervlere, net rezervlerden swap işlemleriyle sağlanmış dövizler düşüldüğünde de swap hariç net rezervlere ulaşılıyor.
2020 yılsonu itibarıyla rezervlerin durumu şöyledir:
Brüt döviz rezervleri: 93,3 milyar Dolar (48,5 milyar Dolar Brüt Döviz Rezervi + 43,2 milyar dolar altın rezervi + 1,6 milyar Dolar IMF rezerv pozisyonu ve SDR)
Net Döviz Rezervi = (Dış Varlıklar + Kamu Mevduatı – Toplam Döviz Yükümlülükleri) / USD/TL alış kuru
Net Döviz Rezervi = (699,5 milyar TL 87,1 – 673,5 milyar TL) / 7,4194 = 15,2 milyar Dolar
Swaplar Toplamı = 61,9 milyar Dolar (Döviz Swapları = 56,4 milyar Dolar, Altın Swapları = 5,5 milyar Dolar)
Buna göre:
Swap Hariç Net Rezerv Miktarı = Net Döviz Rezervi – Swaplar Toplamı = 15,2 – 61,9 = - 46,7 milyar Dolar.
Bu durumda Merkez Bankası’nın swap hariç net döviz rezervleri 2020 yılsonu itibarıyla eksi 46,7 milyar Dolardır.
Merkez Bankası’nın rezervlerinin yeterliliğinin ölçülmesi; bu rezervlerin, belirli yükümlülükleri karşılayıp karşılamayacağının ölçülmesi anlamına gelir. Bu ölçümleme çeşitli ölçütlere göre yapılır. Bunlar arasında en yaygın kullanılanı Guidotti – Greenspan Kuralı denilen formüldür. Söz konusu kural şöyle formüle ediliyor:
Merkez Bankası Rezervlerinin Yeterliliği = Merkez Bankası Brüt Döviz ve Altın Rezervlerinin Toplamı / Ülkenin Vadesine 1 Yıldan Az Kalmış Olan Döviz Yükümlülükleri
Bu denklemin sonucunun en az yüzde 100 çıkması gerekiyor. İdeal olan sonuç ise yüzde 150 olarak tanımlanıyor.
Şubat ayı itibarıyla Merkez Bankası’nın brüt döviz ve altın rezervlerinin toplamı 95 milyar Dolar, Kasım 2020 itibarıyla vadesine 1 yıldan az kalmış döviz yükümlülüklerinin tutarı ise 184 milyar Dolardır. Bu verilere göre:
Merkez Bankası Rezervlerinin Yeterliliği = 95 / 184 = yüzde 52’dir. Bu durumda Merkez Bankası’nın rezervleri Guidotti – Greenspan Kuralının belirlediği yeterli oranın oldukça altındadır.
Genellikle bütçe gelirlerinin bütçe giderlerine oranına ya da bütçe gelirlerinin faiz dışı bütçe giderlerine oranına bakılır. Oysa en önemli ilişkilerden birisi vergi gelirlerinin faiz dışı bütçe giderlerine olan oranıdır. Çünkü vergi gelirleri bütçenin süreklilik gösteren geliri, faiz dışı giderler de bütçenin süreklilik gösteren giderleridir. Bu ikisi arasındaki ilişki bize bütçenin finansman kalitesini verir.
Bütçe Finansman Kalitesi = Vergi Gelirleri / Bütçe Faiz Dışı Giderleri
Bu oranın yüzde 100 olması gerekir ki bütçenin sürekli giderlerinin bütçenin sürekli gelirleriyle finanse edilebilmesi, borçlanmanın sürekli artmaması mümkün olsun. Türkiye’de 2020 yılsonu itibarıyla durum şöyledir:
Vergi gelirleri toplamı: 833 milyar TL
Faiz dışı giderler toplamı: 1.068 milyar TL
Bütçe Finansman Kalitesi = 833 / 1.068 = yüzde 78
Bu durumda Türkiye’de bütçe finansman kalitesi düşüktür ve finansman sürekli olmayan gelirler ve borçlanmayla sağlanmaktadır.
[i] Burada ele alınan kavram, ölçümleme önerisi ve formül bana aittir.
*Bu yazı mahfieğilmez.com adresinden alınmıştır.