*Mahfi Eğilmez
Dış Ticaretin Durumu
2020 yılında TL yüzde 25’e yakın değer kaybı yaşadığı halde ihracat yüzde 6,2 azalmış, ithalat ise yüzde 4,4 artmıştı. Bu gelişme, ilk bakışta; ‘ülkenin parası dış değer kaybına uğrarsa ihracatı artar, ithalatı azalır’ şeklinde formüle edilen genel kabule aykırıydı. Konuya biraz daha ayrıntılı baktığımızda bu farklı durumun bizim mal sattığımız ekonomilerin durumunun kötüleşmesinden kaynakladığı anlaşılabiliyordu. Durumu kötüleşene ekonomiler fiyat ucuzlasa bile talebi düşürdükleri için bizim ihracatımız azalmıştı. Buna karşılık bizim ekonomimiz 2020 yılında düşük hızda da olsa büyümeye devam ettiği için, artış hızında düşüş olsa da, ithalat artmaya devam etmişti.
İlk çeyrek dış ticaret verileri 2020 yılında ihracatta yaşanan olumsuzluğun artık geride kalmaya başladığını gösteriyor (Kaynak: (TÜİK, Dış Ticaret İstatistikleri, Mart 2021.)
Tablo, 2021’in ilk çeyreğinde USD/TL kurundaki yüzde 11 oranındaki değer kaybıyla birlikte ihracatın yüzde 17,2 arttığını gösteriyor. 2021 yılının Ocak – Mart aylarını kapsayan dönemde sanayi üretiminde yüzde 10 dolayındaki artış, imalât sanayiinde kapasite kullanım oranının yüzde 75’ler düzeyinde istikrar kazanması ilk çeyrek büyümesinin yüksek geleceğini gösteriyor. Kurdaki artışın devam etmesine karşın ithalattaki düşüşün beklenenden yavaş gitmesinin nedeni yüksek giden büyümenin ithal mallara talep yaratmasıdır.
İlk çeyrekte dış ticaret açığında görülen yüzde 15,2 oranındaki düşüş, petrol fiyatlarındaki artış, turizm gelirlerindeki düşüş gibi olumsuz etkileri kısmen gidrecek bir gelişme olarak çıkıyor.
2020 yılı, yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle birçok alanda ama en çok da turizm alanında ekonomimize darbe vurmuş, 2021 yılında, hastalığı önleyici aşı uygulaması ve hastalığa karşı ilaç geliştirilmesi ile salgının büyük ölçüde atlatılacağı beklentisi 2021 yılında turizmde durumun normale döneceği umudunu yeşertmişti. Aşağıdaki tabloda 2021 yılının ilk üç ayında Türkiye’ye gelen turist sayısı önceki üç yılla karşılaştırmalı olarak gösteriliyor (Kaynak: TÜİK, Turizm İstatistikleri.)
Salgın 2020 yılı Mart ayında ortaya çıktıktan sonra turist sayısı ve dolayısıyla turizm gelirlerinde hızlı düşüşler yaşanmış, gelen turist sayısı 2019 yılına göre 51,9 milyondan 15,8 milyona, turizm gelirleri de 34,5 milyar dolardan 12,1 milyar dolara gerilemişti.
2021 yılının ilk çeyreğinde (Ocak – Mart) gelen turist sayısı 2,6 milyon olmuş. Bu, 2019 yılına göre 4 milyonun üzerinde bir düşüşü gösteriyor. Turizm gelirlerinde de 2020 yılının ilk çeyreğinde 2019 yılının aynı dönemine göre 528,5 milyon dolarlık bir gerileme söz konusu. Dikkat edileceği üzere turizm gelirindeki azalma turist sayısındaki gerilemeye göre düşük kalmış görünüyor. Buna karşılık toparlanma olması beklenen 2021 yılının ilk çeyreğinde turist sayısı 2019 yılının ilk çeyreğine göre 3 milyon dolayında azalırken turizm geliri de 1,6 milyar dolar düşmüş bulunuyor.
Tablonun tek olumlu yanı gelen turistlerin kişi başına harcamasının artmış olmasıdır. 2021 yılının ilk çeyreğinde gelen turistlerin kişi başına harcaması ortalama 943 dolarla önceki yılların hepsinin üzerinde bir ortalamaya ulaşmış durumdadır. Bunun bizim herhangi bir çabamızdan değil, Antalya gibi ‘her şey dâhil’ sistemlerin olduğu kentlere giden turist sayısının ciddi oranda azalmasına karşılık bu sistemin geçerli olmadığı İstanbul gibi kentlere giden turist sayısındaki azalmanın daha sınırlı olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.
Bu veriler, eğer koşullarda bir değişme olmazsa, turizm gelirlerimizin bu yıl da oldukça düşük kalacağını gösteriyor. Buna karşılık aşının yaygınlaşması, yıl ortasından itibaren başarılabilir de vaka sayısı hızla düşürülebilirse turizm gelirlerimizde, eski yıllardaki kadar olmasa da toparlanma görülebilir.