Mahfi Eğilmez yazdı: Merkez Bankası nasıl kâr eder?

 Mahfi Eğilmez yazdı: Merkez Bankası nasıl kâr eder?

Mahfi Eğilmez*

Merkez Bankası’nın kârı

Merkez Bankası’nın 2018 yılında 37 milyar TL kâr ettiği Hazine ve Maliye Bakanı tarafından açıklandı. Merkez Bankası, normal olarak Nisan ayında yapacağı genel kurul toplantısını 18 Ocak’ta yapacak. Banka ana sözleşmesinde yer alan "Genel Kurul toplantıları her yılın nisan ayı içinde ve banka meclisinin tespit edeceği günde toplanır" ifadesinin "Genel kurul toplantıları her yıl hesap dönemi sonundan itibaren üç ay içinde ve banka meclisinin tespit edeceği günde toplanır" şeklinde değiştirilmesi söz konusu. Aynı toplantıda bankanın 2018 yılı dönem kârından avans dağıtımı yapılmasına karar verilmesi konusu genel kurulun onayına sunulacak. Ondan sonra da kârın önemli kısmı Hazine’ye devredilecek.

Hazine’nin İç Borçlanma Stratejisi adı altında yayınladığı Ocak – Mart 2019 iç borçlanma programına bakacak olursak Şubat ayında toplam 25,3 milyar TL’lik borç geri ödemesinin 3,3 milyar TL’si ve Mart ayında toplam 36,5 milyar TL’lik borç ödemesinin 22,1 milyar TL’sinin (iki ayda toplam 25,4 milyar TL’si) borçlanma dışı kaynaklarla ödenmesi planlanmış bulunuyor. (https://www.hmb.gov.tr/duyuru/ocak-mart-2019-ic-borclanma-stratejisi) Bu durumda Merkez Bankası’nın kârının Nisan ayı beklenmeden avans olarak Hazine’ye aktarılmasıyla Hazine, borçlanmaya gitmek yerine bu kaynağı kullanacak.

Senyoraj geliri

Para basma yetkisine senyoraj, paranın üzerinde yazılı olan değeriyle gerçek değeri arasındaki farka da senyoraj geliri deniyor. Diyelim ki Merkez Bankası 100 TL’lik banknotu 1 TL’ye mal etmişse bu paradan elde edilecek senyoraj geliri 99 TL olmaktadır. Orta çağda senyör ya da lordların kendi adlarına para basma hakkı vardı. Dolayısıyla paranın üzerinde yazılı değerle gerçek değeri arasındaki fark bu senyörlere veya lordlara kalıyor o nedenle bu gelire senyoraj (senyörlük) geliri adı veriliyordu. Zaman içinde para basma yetkisi önce hükümdarlara (kral, imparator, padişah, sultan) sonra da devlet tüzel kişiliğine geçti ve senyoraj geliri de onların hakkı oldu. Tarihsel gelişim sürecinde devletler kâğıt para basma yetkilerini (bu yetkiyi kötüye kullanmamak adına) özerk ya da bağımsız merkez bankalarına devrettiler. Böylece senyoraj geliri kâğıt paraları basan merkez bankaları tarafından elde edilir oldu.

Merkez Bankası'nın kârının hazine devri

Merkez Bankası’nın kârı, bankalara kullandırdığı borca uyguladığı faizden elde edilen gelirden doğar. Bankalar, finansal aktiviteleri gereği Merkez Bankası’ndan sürekli borç alır ve öderler. Merkez Bankası bu borçlara faiz uygular. TCMB, Merkez Bankası, maliyeti sıfıra yakın olan kendi bastığı parayı 2018 yılı süresince yaklaşık yüzde 18 ortalama faizle kullandırarak 37 milyar TL kâr elde etmiş bulunuyor. Merkez Bankası’nın bu şekilde elde ettiği senyoraj gelirini Hazine’ye devretmesinin nedeni para basma imtiyazının devlet tarafından kendisine verilmiş olmasından kaynaklanıyor. Bir başka ifadeyle devlet, para basma imtiyazını merkez bankasına devretmiş olsa da senyoraj gelirini almaya devam ediyor.     Bu konuyla ilgili olarak TCMB Yasasında yer alan iki madde önemlidir. 60’ıncı maddede; kârın belirli bölümünün ihtiyat akçesi ve pay sahipleriyle personele dağıtılması sonrasında kalan kısmının Hazineye verileceğini belirtiliyor. 61’inci maddede; döviz ve altın rezervlerinde kur ve fiyat artışlarından doğacak gelirlerin dönem kazancında dikkate alınmayacağı vurgulanıyor.

Sonuç

Bu yazıdan bazı önemli sonuçlar çıkar: (1) Merkez Bankası kârının küçük bir kısmını diğer pay sahiplerine dağıtır, asıl büyük kısmını ise senyoraj geliri karşılığı olarak Hazineye devreder. TL’nin değer kaybı sonucu döviz rezervleri ve altın rezervlerinde ortaya çıkan değer atışları kâr ile ilgilendirilmeyip ayrı bir hesapta izlenir. (2) Hazine, kâr dağıtımını öne çektirerek borçlanma yerine bu kârı erkenden ele geçirmek istiyor ve bu yolla faizler üzerinde düşürücü baskı yaratmayı planlıyor. (3) Merkez Bankası’nın kârının çok büyük kısmını Hazine’ye devrediyor olması bankanın sahipliği konusunda son zamanlarda ortaya çıkan komplo teorilerinin ne kadar yanlış temellere dayandığını ortaya koyuyor. (4) Umarım bu gelenek değişikliğiyle geçilen kârın avans olarak alınması uygulaması Hazineye kısa vadeli avans uygulamasına geri dönüşe yol açmaz.  

-------------------------------------------------------------------------------------------------

*Bu yazı ilk olarak Mahfi Eğilmez'in kişisel internet sitesinde yayımlanmıştır.