Dünya tarihi boyunca toplam 165 bin metrik ton altın çıkarıldığı tahmin ediliyor. Son on yılın ortalamasına bakarsak yıllık altın üretiminin toplam 2450 metrik ton dolayında olduğunu görürüz. 2010 yılı verilerine göre altın üretiminde ilk beş ülke şunlardır: Çin, ABD, Avustralya, Güney Afrika, Rusya. Yine 2010 verilerine göre altın tüketimindeki ilk beş ülke şunlardır: Hindistan, Çin, ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan.
2011 yılsonu itibariyle merkez bankalarındaki altın rezervi bakımından en üst sırada ABD (Fed) yer alıyor. Onu sırasıyla Almanya (Bundesbank), İtalya, Fransa ve Çin Merkez Bankası izliyor.
Altının fiyatı (USD/Ons olarak ölçülür) son on yılda inanılmaz bir sıçrama sergilemiş görünüyor. 1900 yılında 18,96 USD/Ons olan altın fiyatı, 1950’de 34,72 USD/Ons’a, 2000’de 279,11 USD/Ons’a ve 2012 sonunda 1,695 USD/Ons’a yükselmiş. İlk elli yılda % 83, ikinci elli yılda 8 kat artan altın fiyatı son 12 yılda 6 kat daha artmış görünüyor. Buna karşılık son yılda düşüşe geçerek 1.240 USD/Ons düzeyine gerilemiş bulunuyor.
Son 5 yılda altın fiyatlarındaki görünüm şöyledir (grafik www.goldprice.org dan alınmıştır):
2006 yılının ortalarında başlayan hızlı fiyat yükselişi 2008 ortalarından 2009 ilk çeyreğine kadar düşüşe dönmüş sonra yine çıkışa geçmiş görünüyor. Çıkış, 2011 sonundan itibaren inişli çıkışlı ama genel olarak iniş yönünde bir eğilim almış, 2013’den itibaren de sürekli düşüş haline geçmiş bulunuyor.
Cumhuriyet altını, Darphane ve Damga Matbaası tarafından basılan, değişik boyutlarda olan 22 ayar altın paradır. İki türü vardır: Ata altını ve ziynet altını. Bu iki altın para, çeşitleri ve ağırlıkları itibariyle karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:
Türkiye açısından yalnızca altın fiyatları değil doların hareketi de önem taşıyor. Çünkü Türk yatırımcı altın yatırımını TL ile yapıyor ama altın fiyatları dünyada dolara göre belirleniyor. Altın fiyatı dünyada yükselirken Türkiye’de USD kuru da yükseliyorsa altın yatırımcısı yüksek kazanç sağlıyor. TL ile altın yatırımı yapanlar için en iyi durum budur. Altın fiyatı dünyada düşerken USD de TL karşısında değer kaybediyorsa TL ile altın yatırımı yapanlar yüksek kayıplar yaşıyor. TL ile altın yatırımı yapanlar için kâbus senaryosu budur. Bu iki hal arasındaki durumlarda yani USD kuru veya altının uluslararası değerinden biri düşer öteki sabit kalabilir ya da yükselebilir. Bu durumda kazançlar da kayıplar da olabilir.
Aşağıdaki tabloda Türkiye’de USD kurları ve altın fiyatları USD/Ons ve TL/Gram cinsinden yılsonu değerleri itibariyle veriliyor (USD kurları TCMB sitesinden www.tcmb.org, altın fiyatları İstanbul Altın Borsası sitesinden http://www.iab.gov.tr alındı):
Tabloya bakıldığında yukarıda anlattığım olgu net bir biçimde görülüyor. 2012’de USD kuru önemli oranda gerilediği halde altının uluslararası fiyatının yükselmesi altının TL değerinin değişmemesini sağlamışken, Temmuz 2013’de altın fiyatının 1,242 USD/Ons düzeyine gerilediği bir ortamda USD kurunun yükselmiş olması Türk altın yatırımcısının çok daha büyük zararla karşılaşmasını önlemiştir. Elinde altın bulunduran Türk vatandaşı için ideal durum 2010 yılından 2011 yılına geçişte ortaya çıkmış görünüyor. Burada hem altının uluslararası fiyatı artmış hem de USD kuru arttığı için altının TL değeri hızla yükselmiştir. Altın sahipleri için ideal yıl olan bu yılın altın almak durumunda olanlar için en kötü yıllardan birisi olduğunu söylemeye bile gerek yok.
Önümüzdeki dönemde USD kuru gerilerse altın alımı için fırsat olabilir. Satmayı planlayanlar ise bir zorunluluk olmadığı sürece uluslararası altın değerinin yükselmesini beklemeyi tercih etmeliler.
Not: Mahfi Eğilmez'in bu yazısı www.mahfiegilmez.com sitesinden alınmıştır.