Sarıyer Belediyesi'nin açtığı davada İBB'nin Derbent'te yürüttüğü kentsel dönüşüm projesinin yürütmesi durduruldu. Derbent'i afet yasası kapsamına sokan 'riskli alan' ilanının da mahalle derneğinin açtığı dava sonucunda Danıştay'da iptal edildiği ortaya çıktı.
Radikal gazetesinden Elif İnce’nin haberine göre, Sarıyer Belediyesi’nin açtığı dava sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Yorum İnşaat’la ortaklaşa gerçekleştirmek istediği Derbent kentsel dönüşüm projesi, 8. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu. Mahkeme 11 Nisan’da verdiği yürütmeyi durdurma kararında Derbent’in ‘riskli alan’ ilanının da 9 Nisan’da Danıştay tarafından iptal edildiğini belirterek, ‘’Alanı riskli alan ilan eden Bakanlar Kurulu kararının Danıştay 14 Dairesi’nce iptal edilmiş olması nedeniyle avan proje ile inşaat ruhsatları dayanaksız hale gelmiştir'' dedi. Riskli alan kararına davayı mahalleyi temsilen Çamlıtepe Mahallesi Güzelleştirme Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği açmıştı.
Avan projeyi iptal ettiren davayı açan Sarıyer Belediyesi’nin avukatı Hüseyin Cengiz, ‘’İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şu anda Derbent’te yıkım veya inşaat gibi herhangi bir faaliyette bulunması mümkün değil’’ dedi.
Mahallelinin aynı mahkemede açtığı bir diğer dava da martta sonuçlanmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın dönüşüm projesi için hazırladığı imar planı değişiklikleri iptal edilmişti. Mahkeme, avan proje hakkındaki yürütmeyi durdurma kararında imar planlarının da iptal edildiğini hatırlatarak ‘’2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu kapsamında bölgedeki kısıtlamaların devam ettiğini’’ belirtti. Sarıyer Belediyesi, dava dilekçesinde ‘Boğaziçi Geri Görünüm Alanı’nda kaldığı için yapılaşmanın kanunen sınırlandığı bölgede yapılmak istenen inşaatın ‘’Boğaziçi kimliğiyle uyumsuz olduğunu ve yapı yoğunluğunu artıracağını’’ savunmuştu.
Sarıyer’in Derbent (Çamlıtepe) mahallesi, Ocak 2013’te Bakanlar Kurulu kararıyla ‘riskli alan’ ilan edilmiş ve ‘afet yasası’ adıyla anılan ‘6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ kapsamına alınmıştı. Bakanlar Kurulu'nun belirilediği ‘riskli alan’ sınırları, İBB ve Yorum İnşaat’ın hazırladığı ‘dönüşüm projesi’yle de bire bir örtüşüyordu. İnşaatın yapılması planlanan alanda bulunan iki binin üzerinde konutun yıkılması planlanıyordu.
Bölgede yaşayan vatanadaşlar evlerinin yıkılması ihtimaline karşı birçok protesto gerçekleştirmiş ve Çamlıtepe Mahallesi Güzelleştirme Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği riskli alan kararına karşı Danıştay’da dava açmıştı. Danıştay’ın riskli alan iptaline dair kararının gerekçesi derneğe henüz tebliğ edilmedi fakat Danıştay savcısının mahkeme dosyasına giren görüşü ‘’Alanın zemin yapısı ve yapılaşma nedeniyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, bu alanda daha önce afet meydana geldiğinin de ortaya konulamadığı’’ yönündeydi. Dernek adına davayı üstlenen avukat Alp Tekin Ocak, “Davayı açarken Sarıyer’in en son riskli alan ilan edilecek yer olduğunu ifade ettik. Derbent ve civarındaki mahallelerin deprem riski taşımadığını gösteren Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ve İBB raporları da mahkeme sunulan dosyadaydı’’ demişti.
Danıştay 2013’te Ankara’da ‘Saraçoğlu Evleri’ olarak bilinen Namık Kemal Mahallesi’ni riskli alan ilan eden Bakanlar Kurulu kararını da riskli alan kararının bilimsel dayanağı olmadığını belirterek iptal etmişti. İstanbul’da Gaziosmanpaşa’ya bağlı Bağlarbaşı, Yenidoğan ve Sarıgöl, Güngören’e bağlı Tozkoparan ve Sultangazi’ye bağlı Cumhuriyet Mahallesi’nin riskli alan ilanına karşı açtığı davalar hala Danıştay’da görülüyor.
Radikal, daha önce mahallede gerçekleştirilmek istenen yıkım ve inşaatı ‘Derbent'te ayrımcı dönüşüm’ başlığıyla haberleştirmişti. Yorum İnşaat tarafından ‘İstanbul’un en büyük kentsel dönüşüm projesi’ olacağı öne sürülen ve ‘Yorum Maslak Evleri’ adı verilen projenin maketleri geçen yıl Fransa’nın Cannes şehrinde yapılan MIPIM gayrimenkul fuarında yatırımcılara sergilenmişti. İnşaat kapsamında yaklaşık 80 blok yapılması için ruhsat düzenlenmişti.
Projeye göre piyasa fiyatından dışarıdan geleceklere satılacak konutlar ve sosyal konutlar mahalle ikiye bölünerek ayrı yerlerde inşa edilecekti. Gecekondusu yıkılacak mahalleli ‘sosyal konut’ adı verilen, ulaşım akslarına uzak ve daha küçük daireli binalara yerleştirilmek isteniyordu. Radikal’e konu hakkında görüş veren Sarıyer Belediyesi de jeolojik raporlara göre Derbent’in zemininin sağlam, binaların çoğunun da alçak olduğunu belirtmişti. Sarıyer Belediyesi’nde görevli Şehir Plancısı Nazım Özcan, projeye dair “Belediyemiz bu projenin hiçbir noktasında yer almadı. Biz projeye dahil olmayı kabul etmeyince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Afet Yasası’nı kullanarak yetkimizi İBB’ye devretti. Ruhsatı da onlar verdi. Sosyal konut adı altında yapılması planlanan binalar lüks konutlara kıyasla daha sıkışık, küçük, metroya ve Büyükdere Caddesi’ne uzak. Burada Derbentliye ‘Sizi en azından mahallede tutuyoruz, buna razı olun’ deniliyor. Ciddi bir sınıf ayrımı var. Ayrıca sosyal konutlar mahalleliye hangi şartlarda verilecek, bilgimiz yok’’ demişti.
Derbent’e yaklaşık 10 kilometre uzaktaki Ferahevler’de İBB’ye ait bir arazi üzerinde dönüşüm sırasında mahallelinin yerleşmesi için yapılan geçici prefabrik konutların inşaatı hala devam ediyor.