Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde "Diktatörler sokakta devrilirler" yazılı pankart asan iki öğrenci "cumhurbaşkanına hakaret" suçundan yargılandıkları davanın ilk duruşmasında savunma alınmasına bile gerek görülmeksizin beraat etti. Kararda, 'diktatör' kelimesinin Büyük Türkçe Sözlük'te "bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış kimse" olarak tanımlandığı belirtilerek, bu anlamda pankart yazısının da "siyasi eleştiri olmasından başka bir anlam taşımadığı" vurgulandı.
İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre, Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencileri Yusuf Sami Özten ve Çağla Safyürek geçen yıl 23 Eylül günü Yunus Emre Kampüsü yemekhanesi duvarına, üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi ve "Diktatörler sokakta devrilirler" yazılı bir pankart astı. Savcılığa çağrılan iki öğrenciden Özten, özel güvenlik görevlilerinin izniyle pankart astıklarını, hakaret amacıyla davranmadıklarını belirterek, "Siyasal görüşümden ötürü astım" dedi. Safyürek de, "Amacım eleştirmekti" dedi. Adalet Bakanlığı'nın verdiği kovuşturma izni sonucunda iki genç hakkında "cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davanın ilk duruşması 20 Ekim'de görüldü.
Hakim Vedat Karakurt, duruşmada, iki sanığın savunmasını almaya gerek görmeksizin beraata hükmetti. Hakim Karakurt, kararında, diktatör ifadesinin bir siyasi eleştiri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkenin son 15 yıllık geçmişine; siyasi parti kurucusu, parti başkanı, milletvekili, partinin yüzde 40'tan fazla aldığı oy oranı ile başbakan, ve şahsı olarak yüzde 52 oy alarak ülkenin ilk halk tarafından ve ilk seçim turunda seçilen cumhurbaşkanı olarak etkin olmuş siyasetçisine yönelik sevgisizliklerini ve siyasal olarak muhaliflik olduklarını belirtmek isteyen ve henüz yirmili yaşlarında öğrenciliklerini yaşayan sanıkların bu niyetlerini 'diktatör' gibi bir siyasi kavram üzerinden açıklamak istedikleri, 'diktatör' kelimesinin Büyük Türkçe Sözlük'te 'bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış kimse' olarak tanımlandığı, sanıkların pankart yazısı içeriğinin tartışma götürür bir siyasi eleştiri olmasından başka bir anlam taşımadığı..."