İstanbul Sarıyer’de 2 sene önce yetişkinler için yapılan spor alanında oyun oynayan 9 yaşındaki Emir Kağan Yarıcı'nın, spor aleti çenesine batarak yaralandı. Aile, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) aleyhine 600 bin liralık tazminat davası açarken İdare Mahkemesi, çocuğun oynadığı alanda "15 yaşından küçük çocukların spor aletlerini kullanması yasaktır" şeklinde tabela bulunduğunu göstererek davayı reddetti. Bir üye olay yerinde keşif yapılmadan ve bilirkişi raporu gelmeden İBB'nin kusurlu bulunmadığı sonucuna varıldığını belirterek karara şerh koydu. İstinaf başvurusunda bulunan aile ve aile avukatı Cemal Cantuğ Kurucu ise olay yerinde keşif yapılmasını istedi.
Avukat Cemal Cantuğ Kurucu'nun İstanbul 12. İdare Mahkemesi'ne sunduğu dava dilekçesine göre olay şöyle gerçekleşti: Olay tarihi olan 29 Temmuz 2020'de 9 yaşında olan Emir Kağan Yarıcı, Sarıyer'de bulunan Hidayetlin Bağı Parkı'na gitti. Arkadaşlarıyla birlikte parkta oyun oynayan Yarıcı'nın 'şah damarına çok yakın konumda bulunan' çenesine parkta bulunan spor aletinin demiri battı. Çocuğunun çenesinde kalıcı iz kaldığını ve görme yetisini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirten anne Özgül Demir, avukatı aracılığıyla İBB'ye ceza ve tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde İBB'nin söz konusu spor aletlerine gerekli bakım ve onarımı yapmadığı, hizmet kusurunda bulunduğu öne sürülerek toplamda 600 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca olaya ilişkin başlatılan ceza soruşturmasının devam ettiği öğrenilirken İstanbul 12. İdare Mahkemesi tazminat talebini değerlendirdi. Mahkeme kararında parkta "Oyun alanlarının 2-6 yaş arası ve 6-12 yaş arası çocukların ebeveyn kontrolünde kullanılması zorunludur" ibaresine yer verildiğini hatırlattı. Ayrıca "15 yaşından küçüklerin dış mekan spor aletlerini kullanması yasaktır" şeklinde tabela bulunduğunu belirtti. Davacı çocuğun olay sırasında 9 yaşında bulunduğu hatırlatılan kararda İBB'nin hizmet kusurunun bulunduğunu ortaya koyacak hukuki hiçbir delilin olmadığı öne sürüldü. Mahkeme bu gerekçelerle davanın reddine karar verdi.
Mahkemenin red kararına bir üye şerh koydu. Söz konusu şerhte spor aletleri ile çocuk oyun parkının çok yakın mesafede bulunduğu ve söz konusu aletlerin bakımının yapılıp yapılmadığına dair keşif be bilirkişi incelemesi yapılmadan İBB'nin kusurlu bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verildiği vurgulandı.
Davacı anne Özgül Demir, parktaki ışığın yetersiz olduğunu ve spor aletleriyle çocuk parkının iç içe olduğunu öne sürdü. Parktaki aletlerin bakım ve onarımının yapılmaması nedeniyle oğlunun büyük bir kaza geçirdiğini iddia eden anne Demir, "Büyükler için yapılan barfiks aleti çocuğumun çenesine saplandı. Bu olaydan sonra hemen çocuğumu hastaneye götürdüm" ifadelerini kullandı.
Oğlunun çenesinde iz kaldığını ve meslek seçerken bu izi gözönünde bulundurması gerektiğini kaydeden Demir, "Oğlum en çok pilot olmak istiyordu maalesef olamayacak" dedi. Bir süre geçtikten sonra oğlunu göz kontrolü için hastaneye götürdüğünü belirten Özgül Demir, "Çok kötü bir haber aldım. Kontrol ve muayeneler sonucunda oğlum Emir Kaan Yarıcı'nın iki gözündeki retinanın da yırtıldığını söylediler. Çocuğum apar topar ameliyata alındı bir gözüne lazer yapıldı. Diğer gözüne maalesef müdahale edilemedi. Çocuğumu toplam 8 göz doktoruna götürdüm. Doktorların ortak söylediği 'Emir Kaan Yarıcı herhangi bir darbe aldı mı?' Çocuğum geçirdiği kazadan dolayı gözlerindeki retinanın ikisi de yırtıldı" şeklinde konuştu. Demir, "Şu an çocuğum göz kaybıyla karşı karşıya. Doktorlar yapılacak şu an için bir şey olmadığını, çocuğumun beden eğitime giremeyeceğini koşamayacağını söylüyor. Doktorlar çocuğun gözünü bile kaşımayacak diyor" ifadelerini kullandı.
Aile avukatı Cemal Cantuğ Kurucu ise meslektaşı Avukat Aslı Gülbağ ile birlikte suç duyurusunda bulunduklarını ve yetkililer hakkında başlatılan ceza soruşturmasının devam ettiğini belirtti. Kurucu müvekkilinin aldığı darbe sonrası gözde görmeye yarayan 'sarı leke' isimli bölgeye yakın bir noktada yırtıklar meydana geldiğini ve yırtıklar neticesinde müvekkilinin kör olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öne sürdü. İBB aleyhine İdare Mahkemesi'ne de dava açtıklarını belirten Avukat Kurucu, şöyle konuştu: "İdare Mahkemesi sadece belediyenin beyanlarını dinleyerek gerekli olan hiçbir incelemeyi, keşfi dahi yapmamıştır. Taleplerimizi dikkate almayarak davanın reddi yönünde bir karar oluşturmuştur. Verilen bu karar tamamen hukuksuz bir karardır, biz bu durumu İstinaf Mahkemesi'ne taşıdık. Şu an Bölge İdare Mahkemesi'nde istinaf talebiyle davamızı devam ettiriyoruz. Bölge İdare Mahkemesi'nin ilk derece mahkemesinin kararını bozarak gerekli incelemelerin yapılması konusunda dosyayı iade edeceği görüşündeyiz"
Avukat Kurucu yapılan yargılamanın eksik ve hukuka aykırı olduğunu öne sürerek "İnceleme, keşif, bilirkişi olay yerini dahi incelememişlerdir. Bu hususta gerekenlerin yapılacağına dair inancımız ve hukuka güvenimiz tamdır. Hukuk mücadelemiz sonuna kadar sürecektir" dedi. (DHA)