İzmirli müzisyen Bilgin Çetin'in, eserinin melodisini rızası olmaksızın kendi eserinde kullandığı ve dağıtımını yaptığını öne sürdüğü Mahmut Tuncer ve müzik şirketi yetkilisi Mustafa Özdemir hakkında 'manevi veya mali haklara tecavüz' suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Tuncer ise MESAM'a başvurduklarını ve her şeyin yasal olduğunu belirterek, "Müzisyen arkadaşlar böyle bir şey olunca kendi aralarında çözüyorlar. Ama arkadaş müzisyen değil ki böyle yaptı" dedi. Müzisyen Bilgin Çetin, kendisine ait 'Cincon' isimli eserini Bornova 1. Noterliği'ne tescil ettirmesine rağmen, şarkıcı Mahmut Tuncer'in 'Ankara' isimli şarkısında kendisinden izinsiz olarak melodisini kullandığını öne sürerek, suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sinai Haklar Soruşturma Bürosu Savcısı Ali Osman Kaynak da yapılan soruşturmanın ardından Mahmut Tuncer ve müzik şirketi yetkilisi Mustafa Özdemir hakkında, 'Manevi veya mali haklara tecavüz' suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. İddianamede, bilirkişi raporunda, Mahmut Tuncer'e ait olarak geçen 'Ankara' isimli eserin melodisinin 'Cincon' eserinde kullanılan melodiyle aynı olduğunun belirtildiğine yer verildi. Raporda, 'Cincon' ile 'Ankara' eserlerinin tonları ve sözlerinin farklı olduğunun, icrada ise altyapısal farklılıklar bulunduğunun, ancak bu farklılıkların eserin özünü değiştiren hususlar olmadığının, her iki eserde de eseri oluşturan melodinin aynı olduğunun belirtildiği vurgulandı. Bilgin Çetin'e ait 'Cincon' isimli eserin şikayete konu 'Ankara' isimli eserde kullanılmasıyla mali ve manevi hakların ihlal edildiğinin kaydedildiği belirtildi. Ayrıca bilirkişi raporuna göre karşılaştırması yapılan iki eserin de ölçü yapısının 4/4'lük olduğu ve 8 ölçüden oluştuğu bildirildi.
Konuyla ilgili açıklama yapan ve şarkının bir kısmının benzediğini kabul eden Mahmut Tuncer, "Şarkımızın bir kısmı o arkadaşın o şarkısına benziyor. Yani sözlerini ben yazdım. Bir bölümü benziyor dediler baktık, hakikaten benziyor. Biz bu arkadaşa ilk baştan söyledik. İstersen senin adını yazalım dedik. Zaten sadece nakarat kısmı benziyor. Biz yazalım dedik, öyle kaldı. Bizi arabulucu aradı, bizden para istedi. Ne kadar diye sorduk. 75 bin lira istedi. Ben bugüne kadar 100 parça yaptım, 75 bin lira almadım. Bunların belirli bir miktarı vardır. Hatta plak şirketinin sahibini de şikayet etmiş. Bilirkişi raporuna göre de benziyormuş. Biz bilirkişi raporuna itiraz edeceğiz. Yeni bilirkişi isteyeceğiz. Bunun bir cezai bedeli vardır. Bunu veririz ya da vermeyiz. Türkiye'de genelde parçaların birçoğu birbirine benzer. Oyun havasından alınmış bir melodi. 2005 yılında yapmıştık. Bir kenarda duruyordu. Müzisyen arkadaşlar böyle bir şey olunca kendi aralarında çözüyorlar. Ama arkadaş müzisyen değil ki böyle yaptı. Kaldı ki biz bunları kafamıza göre yapmıyoruz. MESAM'a başvuruyoruz. Böyle bir parça var mıdır yok mudur, soruyoruz, bandrolünü alıyoruz. Her şey yasal, gizlimiz saklımız yok. Bundan bir şey de çıkmaz. Benim müzisyen arkadaşlara tavsiyem, MESAM'a kayıt yaptırsınlar. Böyle çelişkili durumlarda benzerlik var ya da yok orada karar verilecek. Çelişki olduğunda da itiraz etme hakları olsun" dedi.