Mahsum Korkmaz heykeline basan askere soruşturma

Mahsum Korkmaz heykeline basan askere soruşturma

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Lice İlçesi’nin Yolçatı Köyü’ndeki mezarlıktan mahkeme kararıyla kaldırılan Mahsum Korkmaz heykelinin üzerine basarak fotoğraf çektiren asker hakkında, disiplin soruşturması başlatıldığını söyledi.

DHA'dan Serdar Sunar'ın haberine göre, Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde PKK mezarlığına dikilen Mahsum Kokmaz heykelinin kaldırılması sırasında çıkan ve 1 kişinin öldüğü olayların ardından, aralarında Diyarbakır Barosu, İHD, Tabip Odası, KESK gibi sivil toplum örgütleri bir araya gelerek olayları değerlendirdi. Sivil toplum örgütleri adına konuşan Baro Başkanı Tahir Elçi, heykel yıkılmadan önce devlet yetkilileri ve parti temsilcileriyle görüştüklerini, olayı sağduyu şeklinde çözmeye çalıştıklarını, fakat bundan başarılı olamadıklarını ifade etti.

 

İdari ve disiplin soruşturması

 

PKK’lı Mahsum Korkmaz’ın heykelinin indirilmesi sırasında bir askerin, heykelin kafasına basarak fotoğraf çektirip, sosyal medyada paylaşmasının ardından yaşanan rahatsızlığı Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç ile paylaştıklarını dile getiren Elçi, Kıraç’ın o asker hakkında idari ve disiplin soruşturması başlattıldığını söyledi.

Elçi, heykele güvenlik güçlerince basılmasının çirkin ve kabul edilemez bir davranış olduğunu söyleyerek, şöyle dedi:  "Toplumun bir kesimi tarafından önemsenen, değer verilen o heykele bazı kamu görevlileri çirkin, rahatsız edici ve kabul edilemez bir davranış göstermişlerdir. Biz bu çirkin davranışı kınıyoruz. Bu davranışın kabul edilemez ve rahatsız edici olduğunu ilgili makamlara da ilettik. Bu görüşümüzü Diyarbakır Valisi de paylaştığını bize ifade etti. Ve bu çirkin davranışı sergileyen kamu görevlileri hakkında soruşturma talimatı verdiğini bize ifade ettiler. Yanı bu heykele sosyal medyada veya görsel medyaya yansıyan kamu görevlileri hakkında bir idari disiplin soruşturması başlatılmıştır. Biz bu işlemden memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek isteriz."

 

Mazlum-der'den açıklama

 

Lice'de yaşananlara ilişkin bir açıklama yapan Mazlum-der Diyarbakır şubesi, Mahzum Korkmaz heykelenin bir "provakasyon" olarak kabul edilmesi durumunda devletin "provakasyona geldiğini" ifade ederek, "Taştan bir heykel için insan öldürmeyi göze alan bir devlet ile devletin bu gözü karalığını iyi bilen örgütün olayların bu aşamaya gelmesinde sorumlu olduklarını beyan ediyoruz" dedi. Mazlum-der'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı. 

-Barış süreci yürütülürken, Öcalan ve hükümetin olumlu açıklamalarının mürekkebi kurumamışken "tahrik edeceği bilinen" bir hamle olarak Mahsun KORKMAZ heykelinin dikilmesini yol açabileceği/açtığı sorunlar nedeniyle yanlış buluyor, 

-Heykelin yıkılması sürecinden önce, sivil toplum örgütlerinin Valilik ve DBP ile gerçekleştirdiği bir dizi diyalogun devlet tarafından da geliştirilmesi durumunda olayların bu aşamaya gelmeyebileceğini ifade ediyor,

-Heykelin dikilmesinin "provokasyon" olarak değerlendirilmesi durumunda devletin bu provokasyona gelmesinin yanlış olduğunu, provokasyona bu kadar teşne bir devletin sağlıklı bir süreç yürütemeyeceğini düşünüyor,

-Heykeli, insan öldürme pahasına yıkmayı göze alan devletin insanı merkeze alan devlet olamayacağını düşünüyor,

-Taştan bir heykel için insan öldürmeyi göze alan bir devlet ile devletin bu gözü karalığını iyi bilen örgütün olayların bu aşamaya gelmesinde sorumlu olduklarını beyan ediyoruz.

Gerek devlet ve gerekse de PKK, yıllardır yaşanan çatışmalar ile çatışmalarda yaşanan kayıpların son bulması ve yüzyıldan uzun bir süredir devam eden Kürtlerin hak sorununun çözümü aşamasında her hareketini, son birkaç yılda yaşanan gelişmeleri tersine döndürebilecek ve/veya süreci bitirebilecek olma potansiyeli açısından dikkatle değerlendirmeli, iki taraf da birbirine vermeye alışık olduğu refleks nevinden tepkilerden, tüm unsurlarını kontrol altında tutarak, kaçınmalıdır. 

Mahsun Korkmaz büstünün yıkılması ve büstün askerlerce ayaklar altına alarak resim çektirilmesi ve sosyal medyada bu resmin yayılması ile Atatürk büstlerine saldırıların gerçekleşmesi de sebep sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirilerek bir bütün olarak görülmesi gerekmektedir. 

Şüphesiz içinde bulunduğumuz dönem içerisinde en çok ihtiyaç duyulan şey sağduyudur. Bu nedenle süreçle ilgili olarak, hak ve özgürlükler ile ilgili sağlıklı bir sonuca ulaşabilme adına herkese sağduyu çağrısında bulunuyoruz. Olası bir müdahale nedeniyle daha fazla can kaybının yaşanmaması açısından kapatılan yolların derhal ulaşıma açılmasını, silahlı eylemlere son verilmesini ve devletin, yaşanan sivil can kaybı nedeniyle ihmal veya kusuru olanlarla ilgili adil ve etkin bir soruşturma başlatarak sorumluları açığa almasını, tespit edilen failleri yargılamasını, can kayıplarının önüne geçebilmek adına, her olayda askeri yöntemlere başvurmadan diyalog yöntemini sonuna kadar kullanmasını ve halkının hassasiyetlerine daha çok saygı göstermesini talep ediyoruz.